Gün geçmiyor ki maganda kurşunu veya magandaların silahından çıkan yorgun merminin neden olduğu trajik bir olay yaşanmasın. Bu yılbaşında da “sözde yeni yılı kutlayan” magandaların silahlarından çıkan mermiler birçok kişiyi yaralarken Tokat’ın Erbaa ilçesinde yolda yürürken başına isabet eden yorgun mermi nedeniyle ağır yaralanan lise öğrencisi Hanife Büşra Konyar, 6 gün sonra hayatını kaybetti.
Aynı gün Samsun’da; evinin terasında köpeğiyle ilgilenen Emre Karasan’ı yeni yıl kutlaması yapan magandaların havaya doğru ateşlediği tabanca mermisi kafasından ağır yaraladı…
Adana’nın Ceyhan İlçesi Namık Kemal Mahallesi’nde de Mehmet A. isimli yurttaş arabasından inip evine gireceği sırada nereden geldiği belli olmayan maganda kurşunuyla omuzundan yaralandı.
İstanbul Maltepe’de de yılbaşı gecesi 10 yaşındaki Sıla İ. odasının penceresinden havai fişekleri izlediği sırada nereden geldiği belli olmayan yorgun merminin omuzuna isabet etmesiyle yaralandı.
Şehir eşkiyalarının yani magandaların cinayetleri hiç bitmiyor. Her vesileyle silahlarını ateşleyip insanları yaralıyor ve öldürüyorlar… Ve de birbirleriyle çatışıp insanların hayatlarını tehlikeye sokuyorlar…
Magandaların kurbanı en son da; Adana‘da iki aile arasında yaşanan silahlı kavga sırasında o an sokakta olan 8 yaşındaki Yağmur D.’nin sırtına isabet etti kurşun… Ve hastaneye kaldırılan çocuğun sırtından mermi çıkarılamadı… Yani küçük Yağmur “sırtında mermi”yle yaşayacak artık…
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, yeni yılda sözde kutlama yaparak, havaya ateş ederek can alan magandaların işlediği suçun olası kast kapsamına girdiğini ve faillerin “olası kastla insan öldürme” suçundan 25 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması gerektiğini vurguluyor…
Ya; İstanbul’da yaralanan 10 yaşındaki Sıla, Adana’da birkaç gün önce vurulan ve bir ömür boyu sırtındaki mermiyle yaşamakla karşı karşıya kalan 8 yaşındaki Yağmur’u vuranlar… Yani; yaralayan magandalar…
Bu konuda da Demirbaş hoca; “Failler; yaralamalı sonuçlanan bu tür olaylarda da ‘olası kastla insan öldürmeye teşebbüs’ suçundan cezalandırılmalıdır” diyor…
Demirbaş, “Türk Ceza Kanunu m. 21/2’de ‘Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi halinde olası kast vardır’ şeklinde, olası kasta yer verilmesi nedeniyle bu olaylarda fail veya faillerin TCK madde 81’de düzenlenen ‘kasten insan öldürme’ hükümlerine göre cezalandırılması gerekir” diyor.
Prof. Dr. Timur Demirbaş, bu tür olayların tamamen önlenebilmesinin, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere yetkili kurumlar tarafından etkin mücadele ve önlemler alınmasıyla mümkün olabileceğini kaydediyor… Demirbaş, bu önlemlerin başında bireysel silahlanmanın azaltılması, bayram, yılbaşı, düğün ve asker uğurlamaları gibi etkinliklerde sözde kutlama adı altında yapılan atışlarının önlenmesinin geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yalnızca yılbaşı gecesi basına yansıyan olaylara baktığımızda, Tokat’ta, Samsun’da ve İstanbul’da üç kişinin, magandaların kurşunlarına hedef olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki Tokat Erbaa’da yolda yürürken başına isabet eden yorgun mermi nedeniyle ağır yaralanan Hanife Büşra Konyar, 6 gün süren yaşam mücadelesini dün kaybetti. Olayın failinin yakalandığını ve tutuklandığını öğrendik. İstanbul’daki 10 yaşındaki çocuk taburcu edilirken Samsun’da ağır yaralanan kişi ise yoğun bakımda tedavi altında…”
OLASI KAST OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ
Daha önce gerçekleşen benzer olaylara bakıldığında, bu tür maganda kurşunlarının neden olduğu ölümlerin, olası kast ve bilinçli taksir esasları kapsamında cezalandırıldığının görüldüğünü ifade eden Prof. Demirbaş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu tarz olaylardaki kararlarına bakıldığında, ölümlerin olası kast kapsamında değerlendirdiğine dikkat çekiyor:
“Yargıtay Ceza Genel Kurulu 6.2.1996 tarih ve E. 1/339, K. 10 sayılı kararında; bir düğün evinde odada ateş edip bir kişinin ölümüne neden olan sanığın yaptığı eylemi, olası kast kapsamında değerlendirilmiştir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi 31.12.2007 tarih ve E.2006/8147, K.2007/9996 sayılı kararında ise alkollü bir sürücünün neden olduğu trafik kazasında sanığın yaralanmayla ya da ölümle sonuçlanabileceğini öngörmesine karşın aracın hızını kesmeyerek kırmızı ışıkta geçerek kavşağa girdiği, yaya geçidinden geçmekte olan maktule çarpıp kaçtığı ve maktulün çarpmanın etkisi ile öldüğü anlaşıldığına göre, eylemin olası kasıtla insan öldürme suçunu oluşturduğu, sonucuna varılmıştır.”
FAİLLER OLASI KASTLA KASTEN İNSAN ÖLDÜRME SUÇUNDAN YARGILANMALI
Timur Demirbaş hoca; somut bir olayda olası kast ile bilinçli taksiri birbirinden ayırt ederken şu iki sorunun sorulması gerektiğini de belirtiyor:
“İlk olarak, failin öngördüğü bu neticenin gerçekleşmesini istemediği mi, yoksa kayıtsız mı kaldığı. İkinci olarak ise failin öngördüğü neticenin gerçekleşmemesi için gayret edip etmediğidir. Dolayısıyla eğer fail, öngördüğü neticenin gerçekleşmesini istememiş ve bunun için çaba da göstermişse bilinçli taksir; buna karşılık fail öngördüğü neticeyi ne istiyor ne de istemiyor, buna kayıtsız da kalarak neticenin gerçekleşmemesi için hiçbir şey de yapmıyorsa, yani ‘olursa olsun’ diyerek hareket ediyorsa olası kast söz konusu olacaktır. Bu nedenle, maganda kurşunu veya yorgun mermi şeklinde gerçekleşen olaylar, olası kast kapsamına girmektedir. Fail veya faillerin TCK madde 81’de düzenlenen kasten insan öldürme hükümlerine göre cezalandırılması gerekir. Olası kast halinde, failin maksat dışında hangi netice ya da neticeleri kabullendiğinin açıkça belirlenebildiği durumlarda, teşebbüs hükümleri de uygulanabilecektir…”
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN