Çağla GENİŞ
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 27’nci dönemindeki yüzde 17,1 olan kadın temsil oranı, 28’inci Dönem’de yüzde 20,1’e yükseldi. Meclis’e oran olarak en fazla kadın milletvekili Yeşil Sol Parti’den girdi. Yeşil Sol Parti’den sonra en çok kadın milletvekili olan partiler sırasıyla AK Parti, CHP, İYİ Parti ve MHP oldu. AK Parti’den 50, CHP ve Yeşil Sol Parti’den 30’ar, İYİ Parti’den 6, MHP’den 4, Türkiye İşçi Parti’sinden ise 1 kadın milletvekili TBMM’de yer aldı. Parlamentodaki kadın temsili Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine ulaşsa da HÜDA PAR ve Yeniden Refah gibi kadın hakları ile ilgili tartışmalı partilerin varlığı ise endişe veriyor. Peki değişen meclis, kadın ve kadın hakları için ne getirdi, ne götürdü? Kadınlar önümüzdeki dönemde kazanımlarına yönelik yeni saldırılar bekliyor mu? Kadın hareketi artacağı öngörülen baskılara karşı nasıl bir yol izleyecek? Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, soruları yanıtladı ve ikinci tur seçimi için kadın seçmenlere “Kendi hayatlarını göz önünde bulundurup oylarını verebilirler” çağrısı yaptı.
BÜYÜK RİSK OLUŞTURUYOR
Değişen meclisi kadın temsili açısından değerlendiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Milletvekili seçimlerinde MHP’nin oylarının artmış olması, AKP listelerinden 2 HÜDA PAR’lı adayın seçilmiş olması, Yeniden Refah Partisi’nin 5 milletvekili çıkarmış olması dünyaya paralel olarak maalesef ki aşırı sağın ilerlediğini gösteriyor. Tüm bunların başta kadınların hayatlarını tehdit edeceğini biliyoruz. Henüz seçim vaadi ve ittifaktan talep olarak 6284’ün ortadan kalkması, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi, nafakanın kaldırılması gibi konular gündeme gelmişken, bu görüşlerin parlamentoda temsil edilmesi demek büyük bir risk oluşturuyor. Tabii ki tablo kötü olsa da karamsarlığa kapılmadan tüm kadınların en çok ihtiyaç olduğu bu dönemde örgütlenmesi gerekir. Kadınları ‘Birileri yapıyor hepimiz adına’ diye düşünmeden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclislerine üye olmaya davet ediyorum. Parlamentoda kadınların temsili bir önceki dönem yüzde 17,1 iken bu dönem yüzde 20,1’ü yükselmesi olumlu olsa da bu çağda kadınların temsilinin eşit oranda olması gerektiğini söylemek isterim. En fazla kadın temsilinin Yeşil Sol Parti’de olması eş başkanlık sistemlerinin milletvekili adaylıklarına da yansıdığını gösteriyor” dedi.
KAZANIMLARIMIZA SALDIRILAR BEKLİYORUZ
Önümüzdeki dönemde kadınların hakları ve kazanımlarına yönelik yeni saldırılar beklediklerini dile getiren Ataselim, “İlk olarak 6284’i düzenleme adı altında sınırlandırmaya kalkacaklarını düşünüyorum. Nafaka hakkını sınırlandırmaya kalkacaklarını, anayasaya önerilerini yeniden gündeme getireceklerini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
KADIN SEÇMENLERE ÇAĞRI
İkinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimi için kadın seçmenlere çağrıda bulunan Ataselim, “İkinci tur en azından tek adamın başımızdan gitmesi için hayati. Hayatlarımıza reis, irademize kayyım olmaması için ikinci turda Kılıçdaroğlu’nda oylar birikmeli ve artık göndermeliyiz. Demokratik bir zemine çok ihtiyacımız var ama bu rejimde pek mümkün olamadığını da görüyoruz. Kadınlar kendi hayatlarını göz önünde bulundurup oylarını verebilirler. Çünkü artık her şey ortada. Örgütlülüğü arttırmalıyız birincil olarak. Sonrasında yolumuzu toplantılarımızla ve gelişmeler ışığında hep beraber belirleyeceğiz” açıklamasını yaptı.
“YALNIZ YAŞAYAN KADINLARIN SAHİPLENİLMESİ”
Kadın hakları ile ilgili söylemleri ve vaatleri nedeniyle eleştirilen HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin TBMM’ye girmesi endişeleri artırmış durumda. HÜDA PAR’ın parti programının miras ve mülkiyet hakkı ile ilgili bölümünde, “Varisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras, devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı veya sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmelidir” ifadeleri yer alıyor. Ayrıca kadınların çalışma şartlarına ilişkin “Eğitim ve sağlık başta olmak üzere, kadınlara hizmet veren kurum ve kuruluşlarda sadece kadınlar istihdam edilmelidir” deniliyor. Kadın erkek eşitliğine inanmadığını belirten Yeniden Refah Partisi ise kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284 sayılı yasaya karşı çıkışlarıyla yer almıştı.
(İlkses, 18.05.2023)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN