Z. Doğan KORELİ
Kölnlü polisiye yazarı ve tarihçi Volker Kutscher‘in, Müfettiş Gereon Rath‘ın maceraları üzerine kurguladığı çok satanlar serisinin sekizinci cildi, Olimpiyat- Gereon Rath’ın Sekizinci Vakası İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.
DİKTATÖRLÜK VE GÜNDELİK YAŞAM!
Olimpiyat, Rath’ın çözmeye çalıştığı pek çok karmaşık olay zinciri üzerinden bir yakın dönem Almanya tarihi kitabının yerini almayı amaçlamasa da Weimar Cumhuriyeti’nin nasıl 1933-1945 yılları arasında Hitler’in egemenlik kurduğu Nazi devleti olan Üçüncü Reich’a dönüştüğünü sergiliyor. Bu yılların gergin atmosferini, İkinci Dünya Savaşı öncesi Almanya’smdaki suç örgütlerini tutarlı biçimde anlatmaya çalışıyor. Önceki Rath romanlarında olduğu gibi Olimpiyafta da Kutscher’m asıl amacı, diktatörlükteki gündelik yaşamın izini sürmek. Bunu da yavaş ve yoğun bir düzyazı biçemiyle yapıyor. Grinin farklı tonlarının serpildiği bir resim sunuyor.
NAZİ TOPLAMA KAMPI İŞKENCELERİ!
Organizasyon tarihi Weimar Cumhuriyeti döneminde planlanan 1936 Berlin Olimpiyatlarının öncesinde, tüm dünyada Hitler iktidarına karşı boykot çağrıları yapılıyordu. Bu olimpiyat ile Nazi rejimine yıllar içinde ayaklanmalar, cinayetler, muhaliflere yönelik zulüm, parti yasakları ve Yahudi nüfusuna yönelik çok sayıda işkence nedeniyle zarar gören imajını cilalamak, insanlık dışı ve şiddet dolu doğasını ve gerçek emellerini dünyadan gizlemek, barışsever ve hümanist görünmek için olağanüstü bir fırsat sunuluyor. Oyunlar için imparatorluk başkentinde hazırlıklar en üst düzeyde yapılıyor. Gamalı haç bayraklarıyla olimpiyat halkalı bayraklar tüm şehri süslüyor. Yahudi karşıtı semboller ve tabelalar kaldırılıyor. Yahudilere karşı nefret içerikli kışkırtıcı haberlere imza atan Der Stürmer gazetesinin manşetleri dahi değişiyor. Ne var ki romanda Berlin, aldatıcı bir ihtişamla parlarken perde gerisinde, olimpiyat sahasına sadece birkaç kilometre uzakta Nazi toplama kampı Sachsenhausen’de işkenceler devam ediyor.
SİYASİ VE ASKERİ CİNAYETLER
Tam da bu sırada Başkriminal Müfettiş Gereon Rath, Nazi rejiminin entrikalarına giderek daha fazla karışıyor ve kuşkulu bir ölümü aydınlatmakla görevlendiriliyor.
Olimpiyatların başlamasına az bir zaman kala ABD’li bir yetkilinin sıra dışı ölümü üzerine Gestapo, organizasyonun başarısını baltalamak isteyen bir komünist komplosundan şüpheleniyor ve bu ölümü gizliyor.
Gereon bir yandan, başından itibaren bu cinayetin, oyunlar sırasında siyasi propaganda amaçlı bir gösteri olduğunu öne süren dedektif eşi Charly ile evliliğini kurtarmak için çabalarken diğer yandan henüz bu cinayet bile çözülmeden Alman Silahlı Kuvvetleri Wehrmacht’ın bazı üyelerinin oyunlar sırasında kuşku uyandıran kazalardaki ölümlerini aydınlatmaya çalışıyor.
Peki bu ölümler arasında bir bağlantı var mı? Olayların arkasında hangi örgüt var? Tüm bu soru işaretleri içinde Gereon kendini SS cepheleri ve eski kriminal tanıdıkları arasında sıkışmış bir halde buluyor ve eşi Charly ile Berlinli bir sokak çocuğuyken evlatlık edindiği Fritze’ma. yaşamlarından da endişe etmeye başlıyor.
Hitler Gençlik Birliği’ne katılan Fritze’nin oyunlar sırasında Amerikalı siyahi sporculara hayranlık duyması onu ırkçı yoldaşlarından uzaklaştırıyor. Olimpiyat Köyü’ndeki iki cinayete tanık oluşu ve sonunda bizzat Gestapo’nun hedefi haline gelmesi de Almanya’da bir gelecek olmadığını fark ettiriyor.
Romanın kahramanları yalnızca Gereon, Charly ve Fritze değil. Çok sayıda kişi tüm bağlantıların anlaşılması ve entrikaların çözülmesi için sahne alıyor: Naziler, destekçileri, yaşanan her şeye kayıtsız kalan uyuşmuş insanlar, mağdurlarve zulüm görenler, gelişmeleri kaygıyla izleyen, ama eli kolu bağlı insanlar, sadece geçimini sağlamak için mücadele eden, korkan, sinen pek çok kimlik…
Olimpiyat, her şeyden önce gözetim devletindeki yaşamı konu alan bir roman. İnsanlar, kendi fikirlerini dile getirmek yerine sessiz kalmayı yahut kalabalık içinde tezahürat yapmayı tercih ediyor. Kutcher, canlı bir biçimde tasarlanmış karakterlere ve onların yazgılarına roman boyunca bir anahtar deliğinden bakarak hem nasyonal sosyalizmin gerçek yüzünü hem de Üçüncü Reich’ın hain taktiklerini apaçık resmediyor.
Yazarın yeni ve kurgusal olay örgüleriyle çağdaş tarihi birleştirme başarısı, Rath serisini polisiye kurguya sıkıştırmıyor; dizinin, tarihsel süreçle iç içe geçmesine de olanak tanıyor.
Volker Kutscher’ın roman boyunca altını çizmeye çalıştığı gerçeklik şu: “Diktatörlükte yaşamak nasıl bir şey “.
Bu sorunun yanıtı aslında tüm anlatılanlardan daha kaygı ve ürperti verici. ■
Olimpiyat – Gereon Rath’ın Sekizinci Vakası – Volker Kutscher – Çeviren: Gülçin Wilhelm – İletişim Yayınları / 475 s. / 2023.
(Cumhuriyet Kitap, 29.02.2024)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN