Sayime Başçı
Türkiye, sadece 2011 yılında 348 bin 124 hektar tarım toprağını konut, sanayi ve madencilik faaliyetleri için feda ederken, tarım dışına çıkan toprak, kişi başı 130 TL kaybettirdi.
Bankası’nın son tahminlerine göre yılın ikinci yarısını yüzde 6.8’lik enflasyon ile kapatmaya hazırlanıyor. Son 2 yıldır olumsuz seyreden iklim koşulları ve çıkarılan tüm yasalara rağmen organize tarımın devreye girememesi, ortalama enflasyonu da yükseltirken, Türkiye, her yıl kaybettiği tarım toprakları ile ürün ve üretim kaybı da düşünüldüğünde 10 milyar TL’lik ekonomik kayıp veriyor. Sadece 2011 verilerine göre gıda fiyatları ile mücadele etmeye çalışan Türkiye, 348 bin 124 hektar tarım toprağını konut, sanayi ve madencilik faaliyetleri için feda etti. Artan nüfus ile birlikte dünyada da hızlanan toprak kayıpları kişi başı maliyeti 130 TL’ye mal olurken İngiltere, Çin, ABD gibi ülkeler, Afrika ve Uzakdoğu’da toprak kapma savaşlarını başlattı.
YILDA 130 TL TOPRAKLA
BİRLİKYE KAYIP
Aslında toprak kayıpları, 7 milyarlık nüfusu ile şehirleşme ihtiyacı artan tüm dünyanın da sorunu haline geldi. Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütü, 2015 yılını ‘Toprak Yılı’ olarak ila etti. Türkiye’de ise TEMA ‘Artık toprak hakkında konuşmanın zamanı geldi’ sloganı ile Türkiye’nin ve dünyanın yüzleşmek zorunda kaldığı toprak gerçeğini çarpıcı rakamlar ile ortaya koyuyor. TEMA tarafından açıklanan verilere göre, tüm dünyada her yıl Almanya’nın Berlin şehri büyüklüğündeki alan şehirleşiyor. 10 cm toprağın 2000 yılda oluştuğu yeryüzünde sadece 2014 yılında 24 milyar ton verimli toprak kayboldu. Bu kişi başı 3.4 tonluk bir kayba denk geliyor. Sadece erozyonun kişi başı maliyeti 130 TL. Ve uzmanlar 2050 yılında tüm tarım arazilerinin yarı yarıya azalacağına dikkat çekiyor.
YASALAR 484 BİN HEKTARI
DAHA KORUMASIZ BIRAKTI
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü’nden Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, sağlıklı beslenme kaygısı ile geçmişe dönüş yapan halkların, tüm dünyada çok büyük telaş içinde olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’de ise tarım arazilerinin hızla kaybedildiğinin altını çizen Gülçubuk, 2004-2013 yılları arasında 27,8 milyon dekar tarım arazisinin üretim dışı kaldığını anlattı. Gülçubuk, 2001-2005 yılları arasında 439 bin hektarlık toprağın tarım dışında kullanımına izin verildiğini bu rakamın “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası” sonrasında ise 484 bin hektara kadar çıktığını açıkladı. “Demek ki ülkemizde yasalar da toprakları korumaya yetmemektedir” yorumunu yapan Gülçubuk, Türkiye’nin bu hamlelerle gıda güvencesini ciddi risk altına soktuğunu sözlerine ekledi.
Çin Ukrayna’yı satın alıyor
Tüm bu gelişmeler dünyada toprak savaşlarını da başlatmış durumda. Milyarlık araziler, Avrupa ve Körfez ülkeleri tarafından kiralanmaya başlarken, Ukrayna ve Afrika gibi tahıl-emtia odaklı ülkeler devlerin gözdesi durumunda. Gülçubuk’un verdiği bilgilere göre;
* İspanya Kamboçya ile milyonlarca hektar arazi için anlaşma yolları arıyor.
* Kamboçya Suudi Arabistan ile 1,6 milyon, Çin ile 1,2 milyon hektarlık kira anlaşması yapıyor.
* Çin bir yandan da Ukrayna’dan 3 milyon hektar arazi alıyor.
* Suudi Arabistan Endonezya ile çeltik üretimi için 4,3 milyar dolarlık 2 milyon hektar arazi için kira sözleşmesi yapıyor.
* irleşik Arap Emirlikleri 3 milyar dolar karşılığı 800 bin hektar arazi için Pakistan hükümeti ile müzakereye girdi.
* Avrupalı şirketler Afrika’da 3,9 milyar hektar arazi toplamışlar ancak hedefleri 17,5 milyar hektarlık arazi ve bunun için uğraşıyorlar.
* İngiliz Yatırım Fonu yöneticisi şöyle diyor; “2050 yılına kadar üretimimizi yüzde 50 artırmaz isek çok ciddi küresel gıda sıkıntısı çeleceğiz ve bunun üzerine Afrika’da arazi aramaya başlıyor.”
(Sözcü, 11.05.2015)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN