Post image
Uyuşturucu kuryesi ‘ödüllü polis’…

 

Geçenlerde Kolombiya’da, “Kolombiya’dan ABD’ye, Rusya’ya uzanan uyuşturucu rotasının büyük bölümünü elinde tuttuğu” ileri sürülen ve aranan uyuşturucu satıcısı Otoniel ile çetesine  22 helikopter desteği ve 500 askerin katılımıyla operasyon yapıldı.

“Uyuşturucu kaçakçılığında 21. Yüzyılda vurulan en büyük darbe olan 1990’lardaki Pablo Escobar’ın çöküşünden sonraki en büyük darbe” olarak operasyonu değerlendiren Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque, Oteniel’in pek çok cinayet, adam kaçırma, suç örgütü kurma, uyuşturucu kaçakçılığı dahil 120 ayrı suçtan yargılanacağını bildirdi.

Keza Meksika’da tam anlamıyla bir uyuşturucu batağında ve hemen her gün çatışmalar yaşanıyor, onlarca insan öldürülüyor…

Afganistan’ından Ortadoğu’ya bugün savaşlar yaşanıyor, terör örgütleri yaratılıyor, insanlar yerlerinden ediliyorsa tüm bu olayların kökenine bakın, yine karşınıza uyuşturucu trafiği çıkıyor… Afganistan; Taliban ve sonrasında oluşturulan IŞİD’le bugün mücadele ederken uluslararası suç çetelerince uyuşturucu trafiği rahatlıkla sürdürülüyor… Yani uluslararası güçlerce, terör ve yaratılan teröristlerle tezgahlanan savaşlar sonucu on binlerce insan mağdur olurken çeşitli ülkelerin “resmi” görevlilerinin de çıkar karşılığı hizmet ettiği uyuşturucu tüccarları paralarına para katıyorlar…

Kısacası; dünya ülkeleri, insanları uyuşturucu tüccarlarının, çetelerinin yoğun, sistematik saldırısı altında… Ve ülkelerini, insanlarını korumaya çalışan pek çok dünya ülkesi, temiz kalabilmiş yöneticileri ise bu kirli çarkı kırabilmek için yoğun, zorlu mücadele veriyor…

Ülkemize gelince; hepinizin de bildiği gibi, uyuşturucu kullanım yaşı çocuk yaşlara kadar düştü ve uyuşturucu kullanım oranı da hemen her gün artıyor… Piyasaya yeni sürülen sentetik uyuşturucu maddelere gençlerin çok kolay ve çabuk ulaşması da kullanım oranını artıran en önemli etkenlerden biri… Ve en önemli etken sokak aralarında, mahallelerde satıcıların elini kolunu sallayarak uyuşturucuyu rahat bir şekilde satabilmeleri…

Şöyle bir etrafınıza bakın, haberleri izleyin; toplumda şiddet, istismar, adam öldürme, fuhuş, istismar gibi vakaların ne çok arttığını göreceksiniz… Anne, baba, eş, sözüm ona arkadaş cinayetlerine bakın… Altında yatan etmenin yine uyuşturucu olduğu ortaya çıkacak… Kısacası uyuşturucu parası için ya da uyuşturucudan çıkar sağlamak için işlenen CİNAYETLER…

Bir yanda ise uyuşturucuya göz yumanlar ve toplumsal yapının bozulmasını umursamadan, tek dertleri çıkar sağlamak olan KURYELER, SATICILAR…

İşte en taze yani yeni örnek size ki, hemen hemen her yerde yayımlandı haberi:

“Ödüllü polis kurye çıktı…”

Çok ilginç?

Bundan yaklaşık 2 buçuk yıl önce, dönemin Adana Valisi Mahmut Demirtaş’tan yaptığı “başarılı” bir operasyon sonrası “ödül” almış polis memuru Cumhur Acarca (40)…

“Operasyon ne”, mi diyorsunuz…

Kendileri, bir arkadaşıyla birlikte 20 Mart 2019 tarihinde, uyuşturucu hap sevkiyatı ihbarı üzerine şüphelileri takip etmiş ve kaçmaya çalışan bu şahısları yakalamış!

Vali makamında kabul edip, Cumhur Acarca ile diğer polis İ.Y.’ye “başarı belgesi” vermiş…

Ve bu olaydan 2 yıl 7 ay sonra Adana Yüreğir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli “başarılı ve ödüllü polis” Cumhur Acarca’nın eşinin de içinde bulunduğu aracı, 29 Ekim gecesi, Konya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince, Ereğli yolunda durduruldu…

Ancak Acarca, kimlik kontrolü sırasında, uygulama noktasındaki polis Yasin Noyan’a çarparak kaçtı. Polislerin takip ettiği ödüllü polis Acarca, aracıyla Ereğli-Adana karayolunda da başka bir araca çarptı. Kaza sonrası gözaltına alınmak istenince de, arbede çıktı. Bu sırada da, polis Süleyman Şimşek’in sağ el parmağı kırılırken polis Ömer Canlı’da beline aldığı darbeyle yaralandı…

Üç polisin yaralanmasıyla sonuçlanan kaçıp kovalamaca sonrası ortaya çıktı ki; ödüllü polis Cumhur Acarca’nın aracında “48 parça halinde 24 kilo 600 gram eroin” bulunuyordu… Araçta iki de tabanca bulunurken sorguya alınan “ödüllü polis” Acarca, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece, “Uyuşturucu ticareti yapmak” suçundan tutuklandı…

 

Acarca, yakalamaya çalıştıkları otomobilin lastiğine ateş etmiş, meslektaşı İ.Y.’de aracın üzerine atlamıştı.

 

Bu olayı duyunca insan ister istemez karamsarlığa kapılıyor… Polis de, çocuklarımızı zehirleyen uyuşturucu trafiğinin içindeyse, diye…

Ancak?

Acarca, bir kuruma leke süren ne ilk, ne de son polis muhakkak ki… Zaten bu tür mesleğini kullanan zatlar olmasa uyuşturucu illeti de, sokak aralarına kadar yayılmaz, yayılamaz, kullanım yaşı da çocuk yaşlara kadar düşmez…

O nedenle; toplumu uyuşturucu esiri haline getirmek isteyen, getiren uyuşturucu trafiğinin başındaki ahlaksız tüccarlar kadar resmi üniformanın altına gizlenmiş, çıkarlarından başka şeyi düşünmeyen, kirli parayla ailelerine şaşalı hayat sunan Acarca’lar da suçludur…

Ve bu “kirli resmi üniformalılar”a karşı mücadele eden yiğit polislere, askerlere ihtiyacımız çok fazla ülkemizin bekasını korumamız için… Onlara teşekkür ediyoruz, bu zorlu savaşta başarılar diliyoruz…

Yorumumuzu siteye yerleştirdikten sonra bir haber daha geldi:

“Şanlıurfa’da bir uzman çavuş, 200 bin liraya sattığı 42 kilo100 gram esrarı teslim etmeye giderken İl Jandarma Komutanlığı JASAT ekipleri ile Ovacık Jandarma Komutanlığı ekiplerince yakalandı…”

Uzman çavuş Hanifi N., Diyarbakır’ın Lice İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde kirpi tipi zırhlı araç sürücüsü imiş…

Gözaltına alınan Hanifi N. sorgusunda, uyuşturucu maddeyi Hilvan ilçesine bağlı Söğütlü Mahallesi’nde ikamet eden Hasan A.’ya 200 bin liraya sattığını ve teslim etmek için götürdüğünü söylemiş…

Üzücü, ama maalesef kirlilik diz boyu…

Yukarda dediğimiz gibi; “Namuslu, ahlaklı, vatanını, insanını seven, geleceğimiz olan çocuklarımızı, gençlerimizi korumaya kendini adamış değerli devlet adamlarına; kirli paraya tamah eden, köşe dönmeci zihniyete sahip ahlaksızlar karşısında çok, ama çok iş düşüyor… Bize ise onların önünde saygıyla eğilmek…”

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN