Tweet

Umut Vakfı’nın 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinlikleri kapsamında geleneksel hale getirdiği ve bu yıl 21.’si düzenlenen “Yaşama Hak Tanıyın-Şiddetsiz Hayat ve Şiddetin Önlenmesi” konulu Afiş Yarışması’nı kazananlara ödülleri sade bir törenle verildi. Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay, törende yaptığı konuşmada, bu yıl ülkemizde ve çevremizde yaşanan acılar nedeniyle 28 Eylül’de sade bir tören düzenlendiğini belirterek silahsızlanmaya olan izlemin her geçen gün arttığını vurguladı ve bir kez daha “Tek işlevi öldürmek olan silahlardan vazgeçelim, yaşama hak tanıyalım” çağrısında bulundu… Umut Vakfı’nın 1993 yılında kurulmasından 22 yıl sonra buna daha çok ihtiyacımız olduğunu da vurguladı.

Sunuculuğunu Gökmen Karadağ’ın yaptığı Point Otel Barbaros’ta düzenlenen törende konuşan Nazire Dedeman Çağatay, Umut Vakfı’nın Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” anlaşıyını özümsemiş gençlerin yetişmesini ve bu bağlamda uyuşmazlıkların çözümlenmesinde barışçı yolları seçmelerini, uzlaşma becerilerini bireylere öğretip, benimsetmeyi amaçladığını, bu nedenle de çeşitli etkinlikler düzenlediğini söyledi. Bu yıl, “Ülkenin ve dünyanın dört yanından neredeyse her gün yenisi gelen kan donduran şiddet ve ölüm haberlerinin bir an önce son bulması, barış dilinin hakim kılınması” mesajıyla “çok sade bir tören” düzenlendiğini belirten Umut Vakfı Kurucu Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Malumunuz her yıl binlerce yurttaşımız ateşli silahlarla hayatını kaybediyor. Ölenlerin ardında kalanları da düşünürsek her yıl en az 20 bin kişi bireysel silahların mağdurudur. Yüzde 85’i ruhsatsız en az 20 milyon silahın bireylerin elinde bulunduğunu düşünürsek ve bunların aile bireylerini de sayarsak 60 milyon insan silaha elini uzattığı an ulaşabilecek durumdadır. Son zamanlarda ülkemizde yaşanan terör ve çevre ülkelerde yaşanan savaşların yol açtığı acılara da hepiniz tanıksınız…

Tüm bu olumsuz gelişmelerin sonucunda silahların yol açtığı acılar ülke genelinde ateş topu gibi büyümektedir. Çünkü gelişmeler tüm yurttaşların ‘yaşam hakkını’ tehdit eder hale gelmiştir.

Bireysel silahsızlanmaya özlemimiz her geçen gün artıyor. Ancak sizler de biliyorsunuz ki, son yıllarda sınırlarımız, özellikle de Güneydoğu ve Doğu sınırımız, komşularımızda devam eden savaşlar nedeniyle adeta kevgire dönmüş durumdu. Kamyonlarda, TIR’larda yakalanan silahları bizler de sizler gibi gazetelerde okuyoruz. Artı Internet’ten 500-600 liraya silah satılıyor. Yani silahlar isteyen herkesin anında ulaşabileceği kadar uzaklıkta…”

Nazire Dedeman Çağatay, son yıllarda bireysel silahlanmanın yüzde 50’den fazla arttığına da dikkat çekerek afiş yarışmasıyla Vakıf olarak bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna bir kez daha dikkat çekmek istediklerini vurguladı. Dünyanın gözleri önünde yaşanan mülteci dramını da dünya ülkelerinin sadece seyretmekle yetindiğini belirten Çağatay, “Bu süreçte savaşı çıkaranlar, savaş tüccarları paralarına para katarken her gün göç yolunda bebekler, çocuklar, insanlar geçi bir şekilde ölüyor” dedi.

Törende daha sonra, Nazire Dedeman Çağatay, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Ilgaz Temel, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Sinan Niyazioğlu ile Umut Vakfı Mütevellisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fikret İlkiz’den oluşan “Seçici Kurul” un 112 katılımcının 219 afişini inceleyerek ödüle değer bulduğu afişlerin sahibi yarışmacılara ödülleri sunuldu.

Yarışmaya İstanbul’dan katılan ve yaptığı “Yaşama hak tanıyın” afiş tasarımıyla birincilik ödülünü kazanan Nurettin Selçuk Bağcı’ya ödülü Nazire Dedeman Çağatay tarafından verildi. Bağcı’nın ödülünü alırken söylediği sözler anlamlıydı:

“Yaşadığınız yerde silahların gürültüsü kuş seslerini boğmaya başladıysa eğer, şiddetten uzak bir dünya için var gücünüzle kanat çırpın. Çünkü binlerce kanat sesi bir araya geldiğinde etrafındaki tüm sesleri bastırabilir. Silahları bile… Çok sade bir tören yaptığınızı söylüyorsunuz ama bugün burada boşuna toplanmadığımızı biliyoruz. Savaşın sesi barışın sesini boğmasın…”

“Sadece Barış” rumuzlu eseriyle ikincilik ödülü kazanan Senem Türkerden’in ödülünü ise Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dedeman verdi. Türkerden ödülünü alırken “Çalışmamla çalışmalarınıza bir şeyler katabildiysem ne mutlu bana. Sadece barış, diyorum” dedi.

Yarışmaya “Şiddetsiz Hayat Teorisi” adlı afiş çalışmasıyla İzmir’den katılan Çağdaş İnci’ye üçüncülük ödülü Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi-Avukat Fikret İlkiz takdim etti. Ödülü kazandığı için büyük onur duyduğunu belirten İnce, “Amacınız önemli. Keyifle katıldım. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar beni çok etkilemişti. İşallah barışa sebep olur. Yaptığım eser işallah yerini bulur” diye konuştu.

Mansiyona değer görülen yarışmacılardan Caner Tuncel’e ödülü Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Savacı, Ömer Çam’adına Çağdaş İnce’ye Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayhan Akcan, Deniz Dalman, Savaş Çekiç ve Ali Müstecaplıoğlu adına Ferhat Tunç ve Aykut Küç’e Yönetim Kurulu Üyesi Özben Önal Gülkaya tarafından sunuldu. “Şiddetsiz Yaşam Elimizde” rumuzlu afişiyle mansiyona değer görülen Doğan Arslan ise Afrika’da fotoğraf çekimlerinde olduğu için etkinliğe katılıp, ödülünü alamadı…

Yarışmaya katılan ve ödül kazanan eserlerin de aralarında bulunduğu 30 afişten oluşan bir de sergi açıldı. Sergi, yıl boyunca çeşitli kentlerde izlenebilecek.

İyi haftalar

Umut Vakfı