Olaylara, gelişmelere baktıkça insan ister istemez son yıllarda “aile mefhumu çöktü mü”, “toplumun yapısı mı bozuldu” diye düşünüyor, soruyor kendi kendine…
Tamam, bir yanda gerçekten çok iyi yetiştirilen çocuklar var (az sayıda tabii), ama bir yanda ise inanılmaz çoğunlukta çocuğun sevgisiz, ilgisiz, eğitimsiz, üstüne üstlük bir de yozlaştırılan eğitimle büyüdüğüne tanık oluyoruz…
Anne-babalar kendilerini ne kadar iyi yetiştirmiş, ailelerini korumak için ne yapıyorlar? Birbirlerini, çocuklarını seviyorlar mı? Ya eğitim kurumlarımız? Üst üste eğitim kurumlarında yaşanan taciz ve tecavüz olaylarına tanık olmuyor muyuz?
Atatürk’ün laik Türkiye Cumhuriyet’inde Atatürk’ü unutturmaya çalışanlar, “2 yaşındaki kız bebek amcasının yanında donla dolaşmamalı” gibi abuk subuk şeyleri tartışıyor ve toplum, aile yapısı gittikçe daha kötüye doğru kayıyor…
Bir yandan çocuklar uyuşturucu batağına çekiliyor. Mahalleleri ele geçiren uyuşturucu çeteleri, çocukları fiyatı ucuz uyuşturucularla “bağımlı” hale getirirken kendilerini bile sevmeyi bilmeyen, kendilerini iyi yetiştirmemiş ebeveynlerin oluşturduğu aileler çocuklarını koruyamıyor, onların kötü yetişmesine neden oluyor. Sonuç mu?
Farkında mısınız bilmiyoruz, ama çocukların işlediği cinayetler her geçen gün artıyor…
İşte bakın 14 yaşındaki GE., 2 Nisan günü Bursa Yıldırım Anadolu Mahallesi’nde, tartıştığı 20 yaşındaki genci belinden çıkardığı silahla beş el ateş ederek öldürdü… Yakalanıp cinayet büro amirliğine getirildiğinde de o kadar rahattı ki, gülümsüyordu…
İşin kötüsü her ikisinin de uyuşturucudan poliste kaydı vardı ve en önemlisi de çocuk katil GE.’nin sosyal paylaşım sitesinde, elinde iki silahla yayımladığı fotoğrafları dikkat çekiyordu.
Aralarındaki husumet uyuşturucu husumeti miydi? Bilemeyiz tabii, ama bu çocuklar nasıl, ne zaman bu hale geldi? Toplumun yapısı ne zaman bu kadar bozuldu? İki silahla pozlar verip, bunu marifetmiş gibi sosyal medyada yayınlayan çocuk silahları nereden buldu? Annesinin babasının bundan hiç mi haberi yoktu?
Aile demek sadece çiftleşmek ve çocuğu doğurmak mı? İnsan daha 14 yaşında olan çocuğunu böylesine başıboş mu bırakır? Gerçekten üzücü…
Bunun gibi o kadar çok olay var ki son zamanlar da emniyet kayıtlarına geçen… Cezaevlerinde her geçen gün uyuşturucu bağımlılarının yanı sıra “Çocuk katiller”in de oranı artıyor… Unuttunuz mu daha 10 Mart’ta bir lise öğrencisinin “kadın cinayeti”ne tanık olduk. 10. sınıf öğrencisi Mustafa A. arkadaşlık teklifini reddeden 10. sınıf öğrencisi kızı ve onun arkadaşını vurup sonra da intihar etti…
Sizce anne babaların, eğitimcilerin “acaba çocuklarımızı iyi yetiştiremiyor muyuz” diye düşünmeleri gerekmez mi?
Ama bir gerçek var ki; pek çok suçlu var bu konuda…
Aileler kadar, ülkeyi yönetenler, emniyet birimleri, eğitim kurumları yöneticileri de suçlu toplumun bu hale gelmesinden…
Son bir örnek daha verelim:
Yine maalesef Güneydoğu’da bireysel silahlarla işlenen olayların en yoğun olduğu Gaziantep’ten örneğimiz…
3 Nisan günü Türkmenler Mahallesi’nde bir maganda kavgası yaşandı… Suçlusu ise 17 yaşındaki bir gençti. Sabah saatlerinde evinin terasına çıkıp elindeki av tüfeğiyle havaya rastgele ateş açan bu 17 yaşındaki genç, kendisini uyaran komşularını kızarak yaylım ateşine tuttu. 33 yaşındaki Fikret Polat’ı öldürdü, iki kardeşini ise yaraladı…
Böyle bir çocuğu yetiştiren anne baba şimdi, “Biz nasıl yetiştirdik te çocuğumuz böyle yaptı” diye düşünecek mi, yoksa sadece ağlayıp, sızlanıp sadece cezaevinden onu kurtarmaya mı çalışacak…
Umut Vakfı olarak “aile yapısındaki çöküşe ve toplum yapısındaki bozulmaya, yozlaşmaya” özellikle dikkat çekmek istedik. İstedik ki, gerek aileler gerek ise ülkeyi yönetenleri uyaralım ve çocuklar, çocuklarımız kayıp elimizden gitmeden onlara sahip çıkalım, onları kurtaralım…
Biliyoruz ki her geçen yıl, hatta gün “suçlu çocuk” oranı ülkemizde artıyor ve bu artışın emniyet ve adalet birimleri de farkında…
Çocukların ilgiye, alakaya, kurtarılmaya ihtiyacı var… Kötü anne-babadan, kötü yakından, onu taciz ve tecavüz edenden, onu uyuşturucuya alıştırandan…
Eminiz ki sosyolog ve psikologlar bu konuya kafa yoracaklardır yeter ki bizleri yönetenler tüm bu sorunların altından kalkmamız için kararlı olsunlar…
Ama ilk ve öncelikli sorun uyuşturucu batağındaki gençlerin kurtarılması ki, bu konuda da, Narkotik Şube başta olmak üzere emniyet birimlerine, İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na çok iş düşüyor…
İyi haftalar
Umut Vakfı (4 Nisan 2016)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN