Seçim öncesi de vardı cinayetler vs., ama seçim sonrası ülkede tam bir kaos yaşanıyor… Topluma adeta korku pompalanıyor.
İşte, Suruç katliamı… Gencecik, pırıl pırıl çocuklarını yok etmekte, öldürmekte başarılı bir ülkeyiz… Düşünen, duyarlı, çevre katliamlarına karşı çıkan gençleri öldürürken sokakları ise uyuşturucu kullanan, tinerci-balicilere teslim ediyoruz (Sokakları gezerken bakınız öbek öbek işsiz, tinerci-balici gençlerle dolu-Son dönemde bir kısmı gerçi bonzai içiyor ama) ve gençleri bu illetten kurtarmak şöyle dursun, hiçbir şey yapmıyoruz… Emniyet, Narkotik Şube’ler neden buna göz yumuyor? İsteseler tüm mahalleleri temizleyip, çocuklarımızı uyuşturucu illetinden kurtarıp, asayişi sağlayamazlar mı? Anlamak zor…
Adeta gizli bir el her şeyde kullanılmak üzere bu gençleri uyuşturucu illetinin kucağına atıyor…
Ve Suruç katliamının ardından her gün, her yerde bir şehit… Asker, polis, sivil, üniversite öğrencisi olmak üzere son bir haftada 43 vatandaşımızı toprağa verdik. Son olarak Diyarbakır’daki bombalı saldırıda hayatını kaybeden Astsubay İsmail Yavuz gözyaşları arasında Manisa’da toprağa verilirken Mersin’de çıkan olayları evinin balkonundan izleyen 40 yaşındaki Bülent Ecevit Güngör de başına gaz fişeği isabet ederek öldü diyecektik. Ama bu kez de, Muş’un Malazgirt ilçesinde İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız dün akşam (27 Temmuz 2015) ailesiyle birlikte bir ziyaretten dönerken pusuya düşürüldü. Kulaksız, eşi ve kızının bulunduğu otomobil silahlarla tarandı. Kulaksız öldü, eşi ise yaralandı…
Bu arada kadın katliamları, maganda cinayetleri duruyor sanmayın… Onlar son sürat sürüyor, ama yaşanılan, yaşatılan terör olaylarının gölgesinde kalıyor… Ekonomi mi, o da berbat bir halde… Piyasalarda yaprak kımıldamıyor. Yer yer, zaman zaman esnaf siftahsız dükkân kapatıyor. Piyasaların canlanmasını sağlayacak, para harcaması istenilen insanların cebinde ne yazık ki para yok… Türk-iş’in açıklamasına göre, yoksulluk sınırı 4 bin 328 lira oldu…Daha bugün bir gazetede vardı: Uygulanan yanlış politikalar yüzünden 65 yaşını geçen 6 bin 531, 55 yaşın üzerinde de 50 bin kişi evine ekmek götürmek için amelelik dahil iş arıyor… Yığınlarca işsiz genç, yaratılan fasarya üniversitelerden mezun olanlar, karman çorman hale getirilen eğitim sisteminin enkazında kalanlar da hariç…
***
Daha da fazlasıyla işte ülke bu halde…
Seçim sonuçları belli olur olmaz gücüne güç katmak isteyenler açıklamıştı: Erken seçime gidilmeli…
Sonuçta yalancıktan sürdürülen koalisyon kurma görüşmeleri ve erken seçime gidilmesi için klasik karanlık ellerin ülkeyi karıştırması…
Demokrasiyi ne zaman hazmedebileceğiz?
Modern bir toplum olmaktan uzaklaştıkça, Ortadoğu ve Doğu toplumluğuna doğru yaklaştırıldıkça bu oldukça zor sanırız…
***
Şiddet en karlı yatırım
Yeni Şafak ve Akşam gazetelerinde 1 aydan fazla oluyor yayımlanmıştı. Dün de bir başka gazetede çıktı. Ekonomi ve Barış Enstitüsü tarafından yıllık olarak hazırlanan Küresel Barış Endeksi’ne göre, 2014 yılında “şiddet ve çatışmalara harcanan para” dünya ekonomisinin yüzde 13.4’ünü oluşturdu.
Bilindiği gibi Ortadoğu, Afrika ve Ukrayna gibi savaş bölgelerinde yoğunlaşan çatışmalar on binlerce insanın ölmesine, milyonlarca insanın da yerinden yurdundan olmasına neden oldu. Savaşların tetiklediği sefaletle birlikte açlıkla boğuşan insan sayısı 1 milyara yaklaşırken küresel çaptaki harcamaların 14.3 trilyon dolarının şiddet ve çatışmalar için harcandığı ortaya çıktı.
Artan çatışmalar, silahlanma ve askerleşme hareketleri dünya ekonomisine şekil veriyor. Ekonomi ve Barış Enstitüsü dünya ekonomisinin ne kadarının çatışma ve şiddet olayları için kullanıldığını bir raporla ortaya koydu. Raporda yer alan verilere göre, dünya ekonomisinin yüzde 13.4’ü yalnızca “silah alımına, iç savaşlara ve çatışma çıkarmaya endeksli organizasyonlara” harcandı… Dünya genelinde askeri harcamalara tekabül eden 14.3 trilyon dolar Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, İspanya ve İngiltere’nin toplam ekonomik harcamalarına denk geliyor…
2013’e göre, harcamalardaki artış yüzde 0.7. Bu paranın sadece yüzde 10’u dünyanın en fakir 1.1 milyar insanını kurtarmaya gereken miktarın üç katı…
Ekonomi ve Barış Enstitüsü Direktörü Steve, Killelea, dünya ve ülke ekonomilerinin çatışmalardan nasıl etkilendiğini bulmak için askerileşme, süren çatışmalar, toplum ve güvenlik ölçüleri ile artan mülteci sorununun göz önünde bulundurulduğunu bildirdi. Killelea, 2008’de dünyadaki çatışmalarda 50 bin olan ölümlerin 2014 yılı sonunda 180 bine çıktığını söyledi.
2008 yılından itibaren yıllık olarak yayımlanan endekste, 162 ülkenin ekonomik ve güvenlik durumu karşılaştırılıyor. 2014 yılı endeksine göre ise dünya ülkelerinin 81’inde barış durumu daha iyi seviyeye gelirken 78’inde çatışmalar daha da arttı ve dünyanın huzurdan en yoksun ülkesi Suriye…
Hürriyet‘ten Şebnem Turhan‘ın haberine göre, dünyada bulunan ateşli silah sayısı 875 milyon adet ve her yıl 12 milyar adet mermi üretiliyor… Neşe Karanfil‘in haberine göre ise Türkiye, geçen yıl Haziran ayında güvenlik ve milli savunmaya 200 milyon lira harcarken bu yıl Haziran’da harcama 420 milyon liraya çıktı…
Küresel Barış Endeksi Raporuna göre, bugün iç savaşlar yüzünden evlerinden olan kişi sayısı 1945 yılından sonraki en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Dünya nüfusunun yüzde 1’lik kısmını oluşturan 73 milyon kişi son 4 yıl içerisinde evlerini bırakıp komşu bölgelere sığınmak zorunda kaldı.
Mülteci krizini kendinden uzak tutup göçmenlere kapı kapatan Avrupa “en barışçıl kıta” konumunda bulunurken İngiltere listenin 39., Amerika 94., Suudi Arabistan’da 95. sırasında yer aldı…
Şiddet ekonomisi 14 trilyon doları aşarken ve ülkemiz iç savaş senaryolarının içine çekilmeye çalışılırken Türkiye’yi yönetenlere çok iş düşmüyor mu sizce?
Hal böyleyken bizi yönetenlerden kendi çıkarlarını bir kenara bırakmalarını ve ülkemizin karanlıklara sürüklenmesine engel olmalarını beklemek, istemek en doğal hakkımız sanırız…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN