Post image
Tarikat öldürür
Mehmet Ali GÜLLER

Kenya’da, Paul Mackenzie Nthenge isimli bir tarikat lideri, yüzlerce müridini ölüme gönderdi.

Bunun üzerine gözaltına alınan tarikat lideri ve Good News International Kilisesi’nin papazı Paul Mackenzie Nthenge’nin, müritlerini “aç kalarak Hz. İsa’ya ulaşmaya” yönlendirdiği anlaşıldı.

Kilise yakınındaki Shakahola Ormanı “suç mahali” ilan edilerek ablukaya alındı ve o günden beri bölgede arama yapılıyor. Şu ana kadar 90 cesede ulaşıldı.

Tarikat liderinin ifadesine göre “Hz. İsa’ya kavuşmaya” çalışan bin kişi olabilir…

TARİKATLAR VE CEMAATLER KOALİSYONU DÖNEMİ

Evet, dünyanın bir tarafında yapay zekâ tartışılıyor, Mars’a araç gönderiliyor ama diğer tarafında da Hz. İsa’ya kavuşacağını sanan tarikat müritleri ölüme koşuyor…

Dini fark etmez, 21. yüzyılda tarikat liderleri, müritlerine en akıl almaz işleri hâlâ yaptırabiliyorlar yani…

Bizde de yok mu? Gazeteci Timur Soykan kitabını yazdı: Badeci Şeyh’in Sır Odası (Kırmızı Kedi Yayınları).

Bursa’da bir tarikat lideri, spermlerinin bade olduğunu iddia ederek müritlerine oral seks yaptırıyor. Badeyi yutan mürit, güya cennete gidecek!

Hele bir olay, davanın hâkiminin kanını donduruyor: Müritlerden biri şeyhinin badesini yutuyor birkaç kez ama gönlü tek başına cennete gitmeye elvermediğinden, karısını da şeyhe götürüyor, sonra annesini, sonra kız kardeşini, ardından da kız kardeşinin kocasını…

İnanılır gibi değil ama bu ülkede oldu bu, hem de kısa bir süre önce oldu!

Türkiye, tarikatlar ve cemaatler koalisyonu olan AKP hükümetleri döneminde, neler yaşamadı ki: Bir tarikatın yurdunda çıkan yangında ölen öğrencilerden, bir başka tarikatın vakfında sistematik bir şekilde tecavüze uğrayan erkek öğrencilere, neler neler…

KADINLAR ÖZGÜRLÜKLERİNİ OYLAYACAK

Nedir karşıdevrim? Tarikat ve cemaatlerin, toplumu il il, mahalle mahalle parselleyerek müritleştirmesidir.

Çünkü Cumhuriyet Devrimi ile ümmet millete, mürit yurttaşa dönüşmüştü. Bu süreç bireyin ve toplumun özgürleşmesiyle sağlanmıştı.

Öncesi de var ama ağırlıkla AKP döneminde bu süreç tersine döndü: Cumhuriyetin devrimle özgürleştirerek yurttaş yaptığı birey, karşıdevrimle yeniden müritleştiriliyor.

Asıl vahimi ve ders alınması gereken konu da şudur: Tarikatlar ve cemaatler için özgürlüğün budanmasının ve bireyin teslim alınmasının sınırı yoktur.

Dün “Başı açık kadın türban takmalı” diyen tarikatlar, bugün türbanlı kadına bile tahammül etmiyor, “Türbanlı kadın koku süremez” diyor; türbanlının bile kalan özgürlüklerini ortadan kaldırmaya çalışıyor.

İşte Cübbeli Ahmet, müritlerine aynen şöyle sesleniyor: “Kadın koku sürünüp dışarı çıkıyor. Çok tehlikeli Allah muhafaza. Haram. Haram. Hadi kocasına süslenmiş, o serbest. Geldiğimiz noktada çarşaf giyiyor, başörtüsü örtüyor; yanağında allık, gözünde pulluk… Haram. Bu ziynettir.”

Yani tarikat ve cemaatler, türbanlı kadının koku sürmesine bile tahammül etmiyor.

“Koku sürerek dışarı çıkmasın” demeleri, aslında “Dışarı çıkmasın ve çalışmasın” demelerinden bir önceki aşamadır.

İşte bu nedenle kadınlar; başı açık, başı örtülü tüm kadınlar, aslında 14 Mayıs’ta özgürlüklerini oylayacaklar…

(Cumhuriyet, 27.04.2023)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN