Post image
Suçlu üreten sistem!

 

Ne dersiniz bu ülkede; adaletin tecellisine olan inanç her geçen gün daha da sarsılırken sistem ya da uygulamalar suçlu mu üretiyor?

Daha bu sabah haberlerde yeniden siyasi arenaya dönmüş olan, DP Genel Başkan Yardımcısı Gürcan Dağdaş, cezaevlerinde 350 bin tutuklu ve hükümlü bulunduğundan bahsetti…

Adam öldürmeyecek pek çok insan cezaevinde yatarken -ki işte milletvekilliği engellenen Can Atalay– adam öldüren, yaralayan gözü dönmüşler her gün bir imza karşılığı sokaklarda…

Emin olun 350 bin, belki de iki misli de gerçekten cezaevinde olması gereken, onlarca suç kaydı bulunun sokaklarda ve her an yeni suçlar işlemeye meyilli suç makineleri olarak dolaşıyor…

Üniversiteli taksici İbrahim Eren Peker daha 19-20 yaşlarındaydı…

Babasız büyümüştü… Annesi, dayısı, dedesi onu güzel yetiştirebilmek için kol kanat germişlerdi… Babasızlığını hissettirmemeye çalışmışlardı…

Hayalleri vardı Eren’in…

Konya Teknik Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksekokulu Mobilya ve Dekorasyon Bölümü’nde ikinci sınıfta okuyordu…

Okulu bitirip, yurtdışına gitmeyi, mobilya tasarımı konusunda kendisini geliştirmek istiyordu…

Yani bir yandan da, yoğun şekilde 6 aydır İngilizce öğrenmeye çalışıyor… Bir yandan harçlığını çıkarmak, biraz para biriktirmek için boş zamanlarında taksicilik yapıyordu…

Hatta eğitimci dayısı Mehmet Uysal’ın dediğine göre, önümüzdeki hafta pasaport başvurusunda bulunacaklardı…

Evet 15 Aralık 2024 günü taksiye çıkan Eren’in karşısına trafikte çıkan üç kişi yaşanan tartışma sonucu onu 15 yerinden bıçaklayarak öldürdü…

Acımasızca, gözlerini kırpmadan, bıçakları savurdular trafikte taksisinin önünü kesen “magandalar” diye not düşmüştük o gün…

Bugün Eren’in katillerinin yakalandığı haberi hemen her yerde… O yani onu öldüren bir görgüsüz magandadan öte suç makinesi…

Eren’e saldıran üç kişinin sayısı birden teke düştü bugün niyeyse…

Bir yandan okumaya, bir yandan çalışarak harçlık biriktirmeye çalışan üniversite öğrencisi Eren’in katilinin “12 suç kaydı” varmış ve bu suç makinesi, birileri birilerini eleştirdiği için tutuklanırken o elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşıyormuş ki yeni suçlar işlesin…

Ve maalesef ki; suç makinesinin karşısında basına göre 20, ailesine göre 19 yaşındaki Eren’in çıktı…

Polis aracına çarpıp haşat etmekte dahil çeşitli suçlardan hakkında dava açılmış, ama tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişmiş…

Evet…

Adalet, hukukun üstünlüğü, adalet dağıtanlar…

Eren’in katili Muzaffer Tekelioğlu suç kayıtlarına rağmen o kadar rahat sokaklarda dolaşıyor ki, nasıl olsa ne yapsa tutuklanmadığına göre, adam öldürecek kadar da cesur…

Devlet’in yine çeteleri, bir takım adamları cezaevinden çıkarmak için af çıkaracağından o kadar emin olan pek çok suç makinesi gibi…

Üç kişi… Trafikte üniversiteli genci öldürdüğü iddia edilen üç kişiden biri bu suç makinesi, diğerleri ise Muammer B., katilin kız arkadaşı olduğu ileri sürülen Dilek K. İle Mikail K.’da yakalandı… Güya onlar Eren’i bıçaklayarak öldüren Muzaffer Tekilioğlu’nun kaçmasına yardım etmişler!

Evet Eren’in tüm hayallerini yıkanlar şimdi cezaevinde…

Ama… Adalet nasıl tecelli edecek?

Yine af yasası derdinde olanlar?

Ne dersiniz?

Hiç mi sizi etkilemiyor böyle olaylar?

Olayı, sabah namazından kalktığında öğrendiğini belirten Eren’in 65 yaşındaki dedesi Üzeyir Uysal, gazetecilere, yüce gönüllülükle biryandan, kendi evlerine düşen ateşin başka evlere düşmesinin engellenmesini istediğini söylerken bir yandan da; “Türkiye’nin birinci önceliği adalet olmalı” diyor…

İnanamıyormuşcasına; “Yol verme kavgasında 19 yaşında bir genç ölür mü” diye soruyor Üzeyir Uysal ve devam ediyor:

“Bu suçlular ’bıçağın cezası yok’ diye rahat davranıyor. Bıçaklarken ‘bu kişi ölecek mi, ölmeyecek mi diye düşünmüyor.’ Bu sistem düzelmeli… En ağır cezayı almalarını istiyoruz…

Birinin tutuklanması için illa birinin ölmesi mi lazım… Türkiye’nin birinci önceliği adalet sistemi olmalı. Biz devletimizden bunu istiyoruz…”

Büyük umutlarla hayata hazırlanan Eren’i hunharca bir saldırı sonucu toprağa verdiklerini belirten dayısı Mehmet Uysal da, “Ellerimle yıkadım, 10-15 bıçak darbesi vardı. Hemen kapıdan iner inmez saldırıp, yere sermişler. Üç kişi birden çullanmış. Kendisini kurtarmış bir şekilde, ama 10 metre ileride yere düşmüş. Düştükten sonra da asıl darbeyi yemiş. Kalbinden, göğsünden, her yerinden paramparça etmişler. Adalet sistemi, infaz sistemi gözden geçirilmeli” diye acısını, tepkisini dile getiriyor…

Ah çıkar için af üstüne af peşinde koşanlar, hiç mi vicdanınız yok, hiç mi üzmüyor bu yaşananlar sizleri…

Af hayali yerine, adalet sistemi ve infaz sistemini gözden geçirmeye ne dersiniz?

Vatandaşın sizden beklediği bu… Sürekli suçluları affetmeniz değil…

İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN