Rıfat KIRCI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2019 yılında sinemaya olan ilgi azalırken tiyatroya olan ilgi arttı. Sinemada 2019 yılında gösterime giren film sayısında artış yaşansa da salon ve seyirci sayısında düşüş yaşandı. Tiyatroda ise hem oyun sayısında hem de salon ve seyirci sayısında artış yaşandı. Sinema eleştirmeni Murat Tırpan, streaming platformlarının artması, nitelikli seyir deneyimi sağlayan mekânların kapanması ve yapımcıların filmlerinin vizyon tarihinin ertelemesinin ilgisizliğe neden olduğunu belirtti
TÜİK 2019 yılı sinema ve tiyatro istatistiklerini yayımladı. Buna göre sinemada seyirci sayısındaki sert düşüş dikkat çekti. Sinema seyirci sayısı 2019 yılında, bir önceki seneye göre yüzde 12,8 azalarak 56 milyon 479 bin 209 kişi oldu. Yerli film seyirci sayısı yüzde 17 buçuk azalarak 32 milyon 331 bin 764 kişiye düşerken, yabancı film seyirci sayısı yüzde 5,6 azalarak 24 milyon 147 bin 445’e yükseldi. Sinemada yaşanan gerileme salon sayısına da yansıdı. 2019 yılında sinema salonu sayısı, önceki yıla göre yüzde 1,1 azalarak 2 bin 826 oldu.
Gösterilen yerli film sayısı yüzde 3,6 azalarak 29 bin 64 oldu. Ancak gösterilen yabancı film sayısı yüzde 11,2 artarak 39 bin 322’ye yükseldi. Böylece toplam film sayısı 2019 yılında 4,4 artarak 68 bin 386 oldu.
TİYATRO HER ALANDA YÜKSELİŞTE
Sinemanın aksine tiyatroda seyirci ilgisi ve yerli oyun sayısı arttı. Tiyatro seyirci sayısı 2018/2019 sezonunda, önceki sezona göre yüzde 0,7 artarak 7 milyon 899 bin 547 oldu. Tiyatro salonlarında oynanan yerli/telif eser sayısı geçen sezona göre yüzde 4,7 arttı. Yabancı/çeviri eser sayısında ise yüzde 3,3 artış gözlendi. Tiyatro salonlarında oynanan toplam eser sayısı ise yüzde 4,5 artarak 9 bin 796’ya ulaştı.
SEYİRCİ AVM SİNEMALARINA MAHKÛM
Sinema eleştirmeni Murat Tırpan verilerin kendisini şaşırtmadığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu düşüşü elbette ekonomik krizin zorunlu etkileri dışında ‘Mısır etkisi’, ‘Netflix etkisi’ ve ‘Sinemia etkisi’ şeklinde üç temel nedene bağlıyorum. ‘Mısır etkisi’ ile yapımcılar geçen yıl kâr paylarının haksız yere azaldığını savunmuşlardı. Bunun sonucu olarak da Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz gibi büyük oyuncuların içinde olduğu yapımcılar, uzun süredir beklenen filmlerinin gösterimini kış ve ilkbahar aylarında ertelemeye karar vermişlerdi. Bu büyük yapımcıların filmlerinin yılın ilk yarısında gösterilmemesi bilet sayısının bu kadar dramatik şekilde düşmesinin ana nedeni olmuştu.
Bu düşüşte ‘Netflix etkisi’ dediğim streaming platformların etkisi oldukça ciddidir. “Netflix’in ülkemizdeki kullanıcı sayısını bilmiyoruz, ancak 200 bin gibi bir rakamdan bahsediliyor. BluTV ve PuhuTV gibi, küçük de olsa abonesi olan yerli platformları da buna eklemek gerek. 2014 yılında kurulan ve üyelerine sabit bir ücret karşılığında belli sayıda ya da sınırsız film izleme olanağı sunan Sinemia’nın iflasını da unutmamak gerek. Bunun dışında bağımsız sinemaları da yavaş yavaş kaybeder olduk, en son Atlas ve Rexx sinemalarının da kapılarını kapatacağının haberini aldık ki seyirci sayısı kadar önemli olan ‘nitelikli seyir deneyimi’ni sağlayan bu değerli mekânların giderek yok olması seyircileri tekellerin elinde olan AVM sinemalarına mahkûm hale getiriyor ki bu da niceliğin düşmesi kadar endişelenmemiz gereken bir durumdur.”
(Birgün, 17.06.2020)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN