Tweet

Dr. Sevda SARIKAYA

sevda.sarikaya@stargazete.com

Sosyopatlar kendilerini herkesten daha zeki görüyorlar ve her düşündüklerinin doğru olduğuna inanıyorlar. Topluma uyumları düşük. Suç işleme potansiyelleri yüksek. Ailelerine ve çevresindekilere hayatı zindan ediyorlar. Ve ne yazık ki sosyopatik kişilik özelliğine sahip erkeklere güvenme oranı çok yüksek!

Geçtiğimiz aylarda yayımlanan yeni bir araştırmanın sonucuna göre, psikopatik (sosyopatik) kişilik özelliklerine sahip erkeklere daha fazla güven duyulduğu saptandı. İkna kabiliyetleri ve manüplatif yetenekleri yüksek olan bu bireyler ilişki içerisinde sözlü ve fiziksel şiddet uygulamaktan da çekinmiyorlar. Sosyopatik kişilik özelliklerine sahip kişiler yaptıklarından pişmanlık duymuyorlar, karşı tarafa empati yapmaktan da yoksunlar. Yalan söylemeye çok meyilliler. Alkolizm ve madde kullanımı da bu tür bireylerde sık görülüyor.

Personality and Individual Differences dergisinin Şubat sayısında yayımlanan çalışma iki bölümden oluşuyor. Önce 46 erkek kolej öğrencisine hayatlarında yaşadıkları, başkasını inciten fakat pişmanlık duymadıkları bir olayı hatırlamaları isteniyor. Sonra bu olayı kamera karşısında sanki çok pişman olmuşlar gibi anlatmaları isteniyor. En iyi anlatana ödül verileceğini bildirerek performanslarının yüksek olmasını sağlamayı amaçlıyorlar. Daha sonra 1060 erkek ve kadın kolej öğrencilerinden oluşan bir grup çeşitli özellikler açısından videoyu puanlıyorlar.

Sosyopatik özellik sergileyen erkeklere güvenme oranının daha yüksek olduğu saptanıyor. Özellikle duygusal kadınların bu tür erkeklere güvenme oranı daha yüksek çıkıyor. Çalışmayı yorumlayan bilim insanları, bu tür özelliklere sahip bireylerin, evrimsel üstünlük sağlayarak devamlılıklarını sürdürebileceğini öne sürüyorlar. Bu çalışmada sosyopatik kişilik özelliğine sahip kişilerden bahsediliyor, ama bunun daha da kötüsü sosyopatik kişilik bozukluğu olan kişiler. Kişilik bozukluklarına tanı genellikle konulmuyor. Çünkü kendilerini tamamen normal sandıklarından ve içgörüleri olmadığından doktora gitmiyorlar. Sosyopatlar kendilerini herkesten daha zeki görüyorlar ve her düşündüklerinin doğru olduğuna inanıyorlar. Topluma uyumları düşük. Suç işleme potansiyelleri yüksek. Ailelerine ve çevresindekilere hayatı zindan ediyorlar. En yakınlarındakileri bile tehdit etmekten çekinmiyorlar. Tecrübelerinden öğrenmiyorlar çünkü kendilerini değerlendirme yetileri neredeyse yok. Bencillikleri normal sınırların çok ötesinde ve gerçek anlamda sevmeyi bilmiyorlar. Toksik ilişkiler içerisinde, karşısındakini yalanlarla sevdiklerine inandırıyorlar. Sosyopatlar üzerine önemli çalışmaları olan Amerikalı psikolog Martha Stout The Sociopath Next Door isimli kitabında kendimizi psikopatlardan nasıl koruyacağımızla ilgili bir liste yapmış.

SOSYOPATLARDAN KENDİNİZİ NASIL KORURSUNUZ

1. Öncelikle bazı insanların vicdan sahibi olmadığını kabul edelim. Bu insanlar seri katile benzemek zorunda değil, tanımakta zorlanabiliriz çünkü bize benziyorlar!

2. İç sesini dinle hislerine güven, karşındakini sürekli aklamaya çalışma!

3. ‘Üçler Kuralı’nı uygula. Üç yalan, üç tutulmayan söz, üç ihmal edilen sorumluluk yakaladığında hemen o kişiyi hayatından çıkar.

4. Abartılı övgüye hep şüphe ile yaklaş. Psikopatlar karşıdaki kişiyi manüple etmek için bunu çok kullanırlar. İltifat ve abartılı övgünün arasında ince bir çizgi var, onu fark et.

5. Sakın sosyopat birisiyle akıl oyunları oynamaya çalışma. Meraktan onun kurguladığı senaryoya katılma. Unutma yapman gereken en önemli şey kendini korumak!

6. Acıma ve şefkat duygunun sömürülmesine izin verme. Sosyopatlar karşılarındaki kişiye istediklerini yaptırabilmek için kendilerine acındırmayı severler. Sizi incittikten sonra türlü bahanelerle sizin kendisine acımanızı sağlıyorsa sosyopat olma ihtimali yüksektir. İstedikleri manüplasyonu gerçekleştirmek için, defalarca yalancı intihar tehdidi yapabilirler.

(Akşam, 10.04.2021)