ALİ ABADAY
Hâlâ etkilerini hissettiren ekonomik kriz üzerine filmler yavaş yavaş beyaz perdeye düşerken türdeşlerinden farklı bir film olan Le Capital/ Kapital, ünlü yönetmen Costa Gavras’ın imzasıyla sinemalara geliyor.
Costa Gavras yıllar içinde çektiği Missing/ Kayıp, Etat De Siege/ Sıkıyönetim, Z/ Ölümsüz gibi filmlerle ustalığını kabul ettirmiş bir yönetmen olarak bu sefer kapitalizmi bir bankanın CEO’su üzerinden ete ve kemiğe büründürüyor.
Marc Tourneuil (Gad Elmaleh) bir Avrupa bankası olan Phenix’de CEO yardımcılığı yapmakta ve kendi sırasının gelmesini sabırlıca beklemektedir. Bankanın CEO’su golf oynarken kalp krizi geçirince Marc beklediği zamanın geldiğini anlar. Yönetim kurulu kukla bir CEO olacağını düşündüğü Marc’ı terfi ettirir.
ALKIŞ SONRASI TUFAN
Ne var ki Marc esasında beklendiği gibi biri olmadığını daha ilk başta maaşında ve şartlarında yaptığı pazarlık ile gösterir. Marc’ın esasında yıllardır kafasında olan planları vardır. Bankanın dünya üzerindeki orta ve üst kademe çalışanlarıyla yaptığı video sunum sırasında artık onların da düşünce ve fikirlerine önem vereceğine dair açıklaması büyük alkış alır. Fakat Marc konferanstan sonra müdürlere birimleri küçültmelerini söyler.
Marc başarılı bir şekilde CEO olarak hareket ederken esasında bankanın büyük bir kısmına sahip olan Miami temelli bir fonun yöneticileri ona zor bir görev verirler. Fonun üst yöneticilerinden Dittmar Rigule (Gabriel Byrne) bankanın Japon bir bankaya ait hisseleri almasını ister. Bu alım sayesinde fon büyük bir para kazanacaktır ancak Phenix ise batma noktasına gelecektir. Marc bu durum üzerine planlarına yeniden göz atar.
Kapital, ekonomik krizin nasıl başladığını, yakın zamanda gösterime giren Margin Call/ Oyunun Sonu kadar gerçekçi bir dilde anlatmıyor. Daha çok filmin anlatıcısı da olan Marc sayesinde kapitalizmin ikiyüzlülüğünü gösteriyor. Tabii sadece kötü olan Marc değil. O pozisyonunun kısa süreli olduğunu ve buna karşı hareket etmesi gerektiğini biliyor. Yani, bir açıdan kendi iyiliği için karşısındaki kötülerden daha kötü oluyor.
Marc’ın absürt bir kötü olduğu film anlatıcının başrol oyuncusu olması ve planlarını kimi zaman izleyiciyle paylaşması bakımından Kapital, Kevin Spacey’in oynadığı House of Cards dizisini anımsatıyor.
Costa Gavras daha önce Le Couperet/ Ölümcül Çözüm ile kapitalizmi eleştirmişti. Bu seferse kamerasını biraz daha büyük ölçeğe çeviriyor. Ancak temel noktadan baktığımız zamanKapital’in CEO’su Marc ile Ölümcül Çözüm’ün işsiz yöneticisi Bruno aynı aileden geliyorlar gibi. Bir açıdan kuzenler denebilir, zira ikisi de ahlaken doğru olmayan eylemlerini kendi iyilikleri için yapıyorlar.
Filmde Wall Street’in meşhur “Açgözlülük iyidir” lafı gibi vurucu bir laf yok. Ancak Dittmar’ın söylediği “Para efendidir” sözü de Kapital’in ana fikrini veriyor.
Stéphane Osmont’un aynı isimli kitabından sinemaya aktarılan filmde Marc’ın karısı Diane (Natacha Régnier), hoşlandığı top model Nassim (Liya Kebede) ve Asya uzmanı Maud Baron (Celine Sallette) ile olan ilişkileri de Kapital’e ayrı bir tat veriyor.
KapitalCosta Gavras’ın meşhur filmleri kadar iyi olmasa da ekonomik kriz ve kapitalizmi ele alışı bakımından fena sayılmayacak bir yapım.
KAPİTAL
Yönetmen:Costa Gavras
Senaryo: Karim Boukercha, Costa-Gavras, Jean-Claude Grumberg
Görüntü Yönetmeni: Eric Gautier
Oyuncular: Gad Elmaleh, Gabriel Byrne, Liya Kebede, Natacha Regnier
(Taraf gazetesi, 28 Şubat 2014)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN