Tüm gazetelerde bugün yine çarşaf çarşaf bir haber vardı: “Pompalı tüfekle poz verirken arkadaşını vurdu…”
Erzurum’da lise öğrencisi, 17 yaşındaki Haluk K., evine davet ettiği arkadaşına pompalı tüfekle poz vermiş ve arkadaşı Zafer Polat da cep telefonuyla onun fotoğrafını çekiyormuş…
Ki fotoğraf çekilmiş çekilmeye de… Daha sonra yine belli ki, silahla oynamayı sürdürmüş ve söz konusu fotoğrafın çekilmesinin üzerinden beş dakika geçmiş geçmemiş güya poz veren genç yanlışlıkla tetiğe dokunmuş ve arkadaşı ölmüş…
Her zaman söylüyoruz:
“Evdeki silah öldürür”… “Silah oyuncak değildir”…
Kaygılarımızı sık sık dile getiriyoruz. Duyarlı gazeteciler, duyarlı vekiller de bu uyarılarımızı tüm kamuoyuna yansıtıyorlar…
Ama maalesef ne bireysel silahlanma, ne de yasadışı elde edilen bireysel silahlarla işlenen cinayetler duruyor… Üzücü olanı da bilinçsiz ailelerde silahların çocukların elinde oyuncak haline dönüşmüş olması…
Adına kaza vs. deniliyor… Ama gencecik canlar bir anda katlediliyor…
Sözlerimizi çok sert bulabilirsiniz, ama “kaza, şaka” sonucu 17 yaşındaki Zafer’in katili oldu arkadaşı Haluk K…
Şu son birkaç gün içinde çocuklar arasında işlenen bu tür tek cinayette değildi Erzurum’da yaşanan üzücü olay…
Gaziantep’te 10 yaşındaki çocuk evlerinin bahçesinde tüfekle oynarken Osmaniye’den misafirliğe gelen 11 yaşındaki kuzeninin ölümüne neden oldu…
Malatya’da dedesine ait av tüfeğiyle oynayan 10 yaşındaki çocuk yaralandı…
Kayseri’de kuş avına çıkan üç çocuktan (ki çocukların avda ne işi var) 14 yaşındaki YK, 12 ve 13 yaşındaki arkadaşlarını tüfekle vurdu. 12 yaşındaki M.A.D. öldü, 13 yaşındaki E.Y. ise sırtından yaralandı…
Maraş’ta 13 yaşındaki çocuk tüfekle oynarken tüfek ateş aldı, 14 yaşındaki çocuk yüzünden yaralandı. Yaralanan çocuk hastaneye kaldırıldı…
Kocaeli Derince’de de güya çocuklar tüfekle oynuyordu ve anneleri ellerinden tüfeği alıp, sinirle yere attı… Tüfeğin ateş alması sonucu 2 ve 13 yaşındaki çocuklar yaralandı…
Gördüğünüz gibi sadece bir iki gün içinde (o da medyaya yansıyan); ortalıkta bırakılan silahlarla oynayan 3 çocuk öldü, öldürdü, 5 çocuk da yaralandı…
Sizce çocukların ölümüne neden olan çocuklar mı suçlu?
Yoksa bu istenmeyen cinayetlerin işlenmesine neden olan tüfekleri evlerinde bulunduranlar mı?
Ölen “kaza” denilip öldüğüyle mi kalmalı?
Gerçek suçluları cezalandırıcı tedbirler alınması gerekmez mi?
Ya da bu istenmeyen ölümlerin yaşanmaması için gerekli tedbirler alınıp, bireysel silahlanmanın önüne geçilemez mi?
Aslında biliyoruz ki; istenirse bir bıçak gibi kesilir bireysel silahlanmanın önü… İstenirse bir anda önlenir bu peynir ekmek gibi yasadışı silah satımı… Yeter ki göz yumulmasın… Ciddi yaptırımlar getirilsin…
Ki, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan katliam bireysel silahlanma tehlikesinin ne denli “ciddi” boyutlara geldiğinin bir göstergesi…
Konu artık eğitimli-eğitimsiz, bilinçli-bilinçsiz sınırını çoktan aşmış bulunuyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni işgal eden hangi partiden olursa olsun her bir vekilin bu konuda yekvücut olarak ciddi çalışmalara imza atması gerekiyor ülkemizi şiddet sarmalından ve cinnet halindeki bireysel silahlanmadan kurtarmak için…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN