Post image
Olmaz olsun böyle karar

 

HABER MERKEZİ – Kadına karşı işlenen bazı suçlarda cezai yaptırımları artıracağı, ‘kravat indirimi’ gibi adaletsiz uygulamaları ortadan kaldıracağı savıyla Meclis’e getirilen torba yasa teklifi, yarın (29 Mart) Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. Kadın örgütleri ısrarla, Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlarda değişiklik öngören bu teklifin, yargının patriarkal uygulamalarını önleyemeyeceğini, “sorunun yasalarda değil uygulamada” olduğunu vurguluyor.  Yargıtay’ın Sedef Berberoğlu kararı ise bu teklifle şiddetin önlenemeyeceğini gözler önüne seriyor.

Yüksek Mahkeme’nin Sedef Berberoğlu davasında verdiği karar, bu eleştirilerin haklılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Yargıtay, 9 yıl önce evli olduğu kadını ve onunla aynı araçta bulunan 18 yaşındaki bir genci öldüren, bir kişiyi ise öldürmeye teşebbüs eden sanığın cezasını ikinci kez fazla bularak bozdu.

ALDATMA İNDİRİM NEDENİ

Muğla’da Lütfi Sefa Berberoğlu, 13 Eylül 2013’te evli olduğu ve bir süredir ayrı yaşadığı 26 yaşındaki Sedef Berberoğlu ile 18 yaşındaki Abdullah Tekin’i Muğla-Marmaris karayolunda pompalı tüfekle katletti. Aynı araçta bulunan ve kadınla ilişkisi olduğu öne sürülen Okan D. ise kaçarak kurtuldu.

Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Aralık 2015’te sanığı; ‘eşi kasten öldürme’den ağırlaştırılmış müebbet, Abdullah Tekin’i ‘kasten öldürme’den müebbet ve Okan D.’yi ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın avukatı ‘haksız tahrik’ indirimi uygulanmadığı gerekçesiyle karara itiraz etti.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 30 Haziran 2020’de sanık hakkındaki yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay’ın bozma ilamında “Türk Medeni Kanunu’nun eşlere yüklediği sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiği” kaydedildi. Sanığa Abdullah Tekin’i öldürmekten verilen müebbet hapis cezasını onayan Ceza Dairesi, diğer iki suçtan makul oranda indirim yapılması gerektiğine hükmetti.

Yerel mahkeme, yeniden yargılanan sanığa eşini kasten öldürmekten verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını 24 yıla, bir kişiyi öldürmeye teşebbüsten verilen 14 yıl hapis cezasını ise 7 yıla indirdi.

Bu kez öldürülen kadının ailesi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı, haksız tahrik indirimleri nedeniyle karara itiraz etti. Yargıtay ise sanığa yapılan haksız tahrik indirimlerini az buldu ve kararı ikinci kez bozdu. Ceza Dairesi, “sanığa tayin edilen cezadan TCK’nin 29’uncu maddesi uyarınca makul oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin asgari düzeyde indirim yapılarak bozma ilamının etkisiz bırakıldığını” savundu. Daire, ‘eşi kasten öldürme’ suçundan üst sınırdan verilen 24 yıl hapis cezasında indirime gidilmesini istedi.

‘ŞAŞKINLIKLA KARŞILADIK’

Öldürülen kadının ailesinin avukatı Kemal Ertuğrul, AA’ya yaptığı açıklamada, yapılan tahrik indiriminin hukuka uygun olmadığını savunurken daha fazla indirim istenmesini şaşkınlıkla karşıladıklarını söyledi. Kararın kadın cinayetlerini önlemeye yönelik yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirten Ertuğrul, “Haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği konusunda bizim ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yaptığı temyiz itirazları reddedilmiş. Yani Yargıtay, ‘Tahrik indirimi yaptın ama asgari hadden yapmışsın. Daha fazla indirim yap’ diyor” ifadelerini kullandı.

Av. Ertuğrul, olağan yargı süreci tamamlandıktan sonra gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne hak ihlali başvurusu yapacaklarını kaydetti.

‘BENİ DE ÖLDÜRECEK’

Sedef Berberoğlu’nun annesi Gülender Kan ise 9 yıldır adalet arayışı içerisinde olduklarına dikkat çekerek, karara isyan etti. Acısının günden güne arttığını dile getiren Kan, “Yargıtay bizi ikinci kez yıktı. Ciğerim yanıyor. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğim” dedi. Kızının katilden ayrıldığı dönemde bir yıl boyunca sürekli öldürülme korkusuyla yaşadıklarını anlatan Kan, şöyle devam etti:

“Kendim ve torunum için çok büyük korkular yaşıyorum. Adalet bekliyorum. Cezaevinden bugün çıksa yarın beni öldüreceğinden eminim, çünkü sürekli mektupla ya da başka yollarla bana haberler geliyor. ‘Çıktığımda ilk öldüreceğim kişi Gülender Kan’ diyormuş.”

DURUŞMA YARIN

Yargıtay’ın kararı ikinci kez bozması nedeniyle sanık yarın (29 Mart) yeniden mahkeme heyetinin karşısına çıkacak.

***

Teklifte ‘haksız tahrik’ yok

AKP’nin hazırladığı ‘Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nde, davalarda sıklıkla uygulanan ‘takdiri indirim’ nedenleri sınırlandırılıyor. Buna göre failin salt indirim almaya yönelik duruşmadaki şekli tutum ve davranışları (iyi hal) artık indirim nedeni olmayacak. Ancak teklifte mahkemelerin bol keseden dağıttığı ‘haksız tahrik indirimi’yle ilgili hiçbir düzenleme yok. Eşitlik için Kadın Platformu geçen hafta teklifle ilgili yayımladığı bilgi notunda, bu konuya da dikkat çekti:

“Teklifin iyi hal indirimi konusunda düzenleme önerip bir başka yanlış uygulama ve ‘erkeklik indirimi’ konusu olan ‘haksız tahrik’e hiç değinmemesi de oldukça anlamlı. ‘Aldattı, yataktan itti, cilveli saat sordu, tayt giydi’ gibi gerekçelerle bol keseden dağıtılan bu tahrik indirimleri, yargının erkeklerin ayrıcalıklarını korumak için, erkeklerle dayanışma içinde olduklarını gösteren en önemli patriarkal yargı uygulamalarıdır. Kadına karşı şiddet, bu haksız tahrik indirimleri ile yargı tarafından da meşrulaştırılıyor. Teklifin bu haksız tahrik indirimlerine hiç değinmemesi, ataerkil/patriarkal şiddetin nedenlerini hiç sorgulamadan hazırlandığının başka bir göstergesi.”

Platformdan yapılan değerlendirmede, “Meclis’e sunulan yasa teklifinin kadına karşı şiddetin önlenmesine bir etkisi olmayacak. Türkiye’de esas sorun yasalarda değil, yasaların uygulanmamasında” denildi.

(Birgün, 28.03.2022)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN