Engin ESEN
Türkiye’nin okul öncesi eğitimde öğrenci başına yaptığı harcama 3 bin doları biraz aşarken, OECD ortalaması ise 8 bin doları buluyor. Okul öncesi eğitimde sonlardayız.
Türkiye’de okul öncesi eğitim gören çocuk sayısı son yıllarda yükselmesine rağmen, bu çocukların oranı, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri ortalamasının çok gerisinde kalmaya devam ediyor.
OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim 2016” raporunda, 35 üye ülkeyle program ortaklıkları bulunan diğer bazı ülkelerdeki eğitim sistemleriyle ilgili araştırmalara yer verildi. Okul öncesi eğitimle ilgili yeterli veri bulunmayan Kanada ve Yunanistan dışta bırakılırsa, 33 OECD ülkesinde 3 yaş ile okul çağı arasındaki bir çocuk için okul öncesi eğitimde yıllık ortalama 8 bin dolar harcanıyor. Türkiye’de ise bu miktar yalnızca 3 bin 172 dolar düzeyinde kalıyor. Sıralamanın başında bulunan Lüksemburg’da 3-5 yaş grubundaki bir çocuk için yılda ortalama 19 bin 233 dolar harcanırken, sadece Meksika ve Estonya’da okul öncesi eğitim gören çocuk başına yıllık harcama Türkiye’dekinden daha düşük olarak tespit edildi.
BAŞARIYI ETKİLİYOR
Birçok ülkede 3 yaşından küçük çocuklar için de binlerce doların harcandığı eğitim programları bulunurken, Türkiye’de bu alanda kapsamlı çalışma olmadığı gibi veriler de yetersiz.
Raporda, okul öncesi eğitim görmüş olan 15 yaşındaki çocukların Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) testlerinde daha başarılı olduğuna dikkat çekildi. Fakat bu yaş grubundaki Türk öğrencilerin yalnızca yüzde 30’unun okul öncesi eğitim gördüğü kaydedildi. Okul öncesi eğitim görenler arasında matematik testinde başarısız olanların oranı yüzde 30’un altındayken, okul öncesi eğitim görmeyen öğrencilerin yarısının başarısız olduğu görülüyor.
Göçmen ailelerin çocuklarından okul öncesi eğitim görenlerin görmeyenlere göre PISA okuma değerlendirmesinde 49 puan daha yüksek olduğu farkın yaklaşık 1 yıllık eğitime karşılık geldiği belirtildi.
EŞİTSİZLİĞİ AZALTIYOR
Raporda, ebeveynler arasında işgücüne katılım arttıkça, çocukların okul öncesi eğitime dahil edilme oranının arttığına dikkat çekilerek şöyle deniyor:
“Çocukları erken çocuklukta eğitime dahil etmek sosyal eşitsizlikleri azaltırken genelde daha iyi öğrenci çıktısı sağlayabilir. Eğitim sistemlerinde bulunan pek çok eşitsizlikler, çocuklar örgün eğitime başladığında mevcut oluyor ve okul sistemi boyunca varlığını koruyor veya artıyor. Ayrıca, okul öncesi eğitim çocukları örgün eğitime katılma ve orada başarı elde etme yönünde hazırlıyor.”
AVRUPA’DA YÜZDE 77, TÜRKİYE’DE YÜZDE 8
OECD genelinde 3 yaşındaki çocuklardan okul öncesi eğitim görenlerin oranı yüzde 71’i bulurken, bu oran OECD’nin Avrupa’daki üyeleri arasında yüzde 77’ye kadar çıkıyor. Türkiye’de ise 3 yaşında eğitim gören çocukların oranı yüzde 8’de kalıyor. 4 yaşındaki çocuklar arasında eğitim görenlerin oranı Türkiye’de yüzde 32’ye çıkmasına rağmen, bu oranla bile OECD ülkeleri arasında sonuncu olmaktan kurtulamıyoruz. Zira OECD genelinde bu yaş grubunda eğitim görme oranı ortalaması yüzde 86’yı buluyor. 2015’te Türkiye’de 3 yaş grubunda eğitim görenlerin oranı yüzde 2 düzeyindeydi.
(Sözcü, 21.09.2016)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN