Murat YILDIRIM
Yaşadığımız olaylar, şehit haberleri, şiddet haberleri, işsizlik, yoksulluk gibi unsurlar toplum olarak mutlu olmamıza engel oluyor. Kuantum Yaşam Koçu ve Yazar Serpil Ciritçi, “Mutsuz olmak için tüm malzemeler fazlasıyla sunuluyor” diyor.
“ARABESK BİR TOPLUMUZ”
Her şeyden önce yaşadığımız coğrafyanın toplumsal mutluluğa izin vermediğini belirten Ciritçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ortadoğu cehennemine açılan kapının dibindeyiz. Her an oradan bir kıvılcım sıçrayabilir. Bunların üzerine siyasi, ekonomik koşullar, terör vs. eklenince ortaya oldukça karamsar bir tablo çıkıyor. Düşüncelerini özgürce söyledikleri için cezaevine gönderiliyor bu ülkede insanlar. Kişisel olarak durumunuz ne kadar iyi olursa olsun sokağa çıktığınızda ucuz ekmek kuyruğundaki insanları, kahvelerdeki işsiz insan ordusunu ya da ülkemize sığınan mültecilerin içler acısı durumunu gördüğünüzde kendinizi iyi hissetme lüksünüz kalmıyor. Hatta evden çıkmanıza bile gerek yok. Gün geçmiyor ki bir şehit haberi duymayalım. Bir kadın cinayeti ile sarsılmayalım. Bu ülkede sabah evden çıktığınızda akşama dönme garantiniz yok. Zaten yapı olarak acıya eğilimli, arabesk bir toplumuz. Bu ülke de mutsuz olmak için gerekli bütün malzemeyi fazlasıyla sunuyor halkına.”
“KORKTUĞUM BAŞIMA GELDİ”
Bu sözü çok sık kullanırız. Peki hep korkularımızla mı yaşarız? Korkunun çekim gücü çok kuvvetli bir enerji olduğunu ve kendini gerçekleştirme gücünün çok yüksek olduğunu ifade eden Serpil Ciritçi, şöyle devam etti:
“Ancak bu her korktuğumuzu çekeceğimiz anlamına da gelmez. İlk önce bir zaman filtresinden geçer. O korktuğumuz şeyi tekrar tekrar düşünerek bizde kalıcı bir duygu yaratmasına izin verirsek evet korktuğumuzu çekeriz. Burada yine farkındalık devreye giriyor. Eğer bizdeki kökleşmiş korkuları tespit edersek onları dönüştürme gücümüz vardır. Kendi yarattığımız bir enerjidir ve var olmuş bir enerji yok edilemez, ama dönüştürülebilir. Korkularımız azla şimdiki zamanla ilgili değildir hep gelecekle ilgilidir. Gelecek korkusu, parasızlık korkusu, kaybetme korkusu hastalık, başarısızlık, yalnızlık, ölüm korkusu bunlardan başlıcalarıdır. Hemen her insanda bu korkular vardır ama dereceleri farklıdır. Evrendeki en kuvvetli enerji sevgidir. İşte bu yüzden korkularımızı da sevgi potasının içinde dönüştürürüz.”
“SU ÖNEMLİ BİR İLETKENDİR”
“Yeni yılda daha mutlu olmak için yapmamız gereken günlük ritüeller var mıdır” sorusuna da cevap veren Ciritçi, bu konuda şunları söyledi:
“Su çok kuvvetli bir iletkendir. Sabahları bir bardak suyu içmeden önce birkaç saniye suya bakarak içinizden pozitif düşünceler geçirmeniz o suyun frekansını yükseltir, Kuantum fiziği baktığımız her şeyi düşüncelerimizle atom altı düzeyde etkilediğimizi ispatladı). Yani bir anlamda suyu kodlamış oluyorsunuz. Sonra o suyu içerseniz sizin frekansınızın da yükseldiğini hissedersiniz. İçerken; bu suyun vücudumdaki her bir organı her hücresine kadar şifalandırmasına niyet ediyorum, diyebilirsiniz. Her insanı mutlu eden şeyler farklıdır. Sevdiğimiz bir insanın sadece fotoğrafına bakmak, sesini duymak bile frekansımızı yükseltir bizi mutlu eder. Yine doğa ile baş başa kalmak bizi mutlu eder. Çünkü ağacın, denizin olduğu yerlerde enerji çok temiz ve yüksektir. İnanç ve şükür de bizi mutlu eden önemli kavramlardır. Bazılarımız müzik dinler, kitap okur, sahilde yürüyüş yapar bazılarımız da yakın bir dostuyla zaman geçirir. Sevdiğiniz işlere ve insanlara daha çok zaman ayırın. Biraz yavaşlayın.”
(İlk Haber, 02.01.2017)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN