SERKAN OCAK (serkan.ocak@radikal.com.tr)
Hayıflandığım zamanlarda aklıma gelir, kış geceleri soba başında dinlediğim masallar. “Bana bir masal anlat…” lafını şimdi beş yaşındaki kızım Zeynep Mira, ara ara söylemese, masallar belki de sadece bu anılarda kalacak. Yok oluyor, unutuyoruz…
Yok olmasa zaten belki de dünya bugünkü gibi olmazdı. Üç aylık Miray Bebek Cizre’de kurşunların hedefi olmaz, üç yaşındaki Aylan Bebek Ege’nin sularında can vermez, milyonlarca mülteci evsiz kalmazdı. Savaşlar olmaz, doğa yok olmaz, tıpkı masallarda olduğu gibi yine hep iyiler kazanırdı.
“Dünyayı masallar kurtaracak…” sözünü çok severim. Bir doğa tutkunu Özcan Yüksek’e ait. Onun masal kitaplarını okurken sık sık söylediği bu sözü hatırlardım. Happa Nine’nin Masalları’nı okurken de öyle oldu…
Happa Nine, Türk halk müziği sanatçısı olarak tanıdığımız, geçen dönemde mecliste de gördüğümüz Sabahat Akkiraz’ın öz babaannesi. Otuz yıldır halk kültürünü, özellikle Alevi geleneğini köy köy dolaşarak araştıran, derleyen ve sonra gelecek nesillere aktaran Akkiraz, bu kez masallara odaklandı. Ninesinden kış geceleri, soba başında, kardeşleriyle birlikte dinlediği o birbirinden güzel masalları, yıllar sonra kardeşi Fatoş Akkiraz’la birlikte yazdı.
“Happa Ana, Sivas’ta köyde, yedi kardeşimi sobanın başına toplar, öyle anlatırdı masallarını” diyor Akkiraz. Yazın hiç masal anlatmazmış: “Bir ritüeli vardı, asla yazın masal anlatmazdı. Biz ısrar edince, elini göğsüne koyar, ‘Eğer anlatırsam kar yağar’ derdi. Biz de inanırdık.”
Televizyonun, radyonun, hatta kimi zaman günlerce elektriğin olmadığı bir dönemde masallara sarıldıklarını anlatan Akkiraz, “Happa Ninem’in anlattığı en az otuz masal vardı. Bunlardan dördünü seçtik. Aslında masalları kayıt altına almak kardeşim Hasan’ın fikriydi. İyi de oldu. Babaannem ‘dünya iyi ile kötü arasında’ derdi. Eskiden masal anlatıcıları vardı. Ağıtçı kadınlar vardı. Yemekçi kadınlar vardı. Bunlar artık yok. Bizim köyün masal anlatıcısı da Happa Ana’ydı. Hepsini unuttuk, şimdi masalları televizyonlar anlatıyor. Hafızamızı sildiler” diyor.
Akkiraz, Happa’nın anlamının “eğlenceli, renkli” olduğunu söylüyor. Köyün en eğlenceli insanıymış banaannesi. Herkes ondan masal dinlemeye gelirmiş. Şimdiki çocukların Robin Hood’u varsa o zaman onların Avcı Memed’leri varmış… “Yazmazsak kaybolup gidecek” diyen Akkiraz, “Kültürümüze yabancıyız. İletişim biçimimiz değişti. Yanlış kullanıyoruz” diyor.
Oysa kültürümüzü, türkülerimi, masallarımızı unutmadığımız zaman dünya daha yaşanır bir hale gelecek, belki de kurtulacak. Çünkü bu kültür bize, en önemli mesajı ‘barış içinde yaşamayı’, hoyratça tüketmemeyi öğütlüyor. Sevmeyi, iyilik yapmayı, yiğit ve dürüst olmayı öğretiyor…
HAPPA NİNE’NİN MASALLARI
Sabahat Akkiraz
Resimleyen: Sinem Keyik
Çerçeve Yayınevi, 2015
112 sayfa, 15 TL.
(Radikal Kitap, 15,01.2016)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN