Post image
Mahfi Eğilmez’den ‘Yeni Ekonomi’

 

Kerem ÇALIŞKAN

Türkiye’nin en saygın ekonomi yazarlarından Mahfi Eğilmez, Yeni Ekonomi (Remzi Kitabevi) adlı incelemesinde, Türkiye’deki iktidarın son 10 yıldır uyguladığı irrasyonel ekonomi politikaları ve “ahbap çavuş kapitalizmi’ ile ülkeyi nasıl yoksulluğa sürüklediğini anlatıyor. Her ülkenin, popülist dürtülere kapılmadan, bilimin ışığında kendi koşullarına uygun ekonomi politikaları geliştirmesi gereğini ortaya koyuyor.

AHBAP ÇAVUŞ KAPİTALİZMİ

Türkiye’nin en saygın ekonomi yazarlarından Mahfi Eğilmez, Yeni Ekonomi (Remzi Kitabevi) adlı yeni incelemesinde, ekonomide putları yıkıyor, yerleşmiş kavramları sorgulayıp çöpe atıyor. Dünyada giderek artan kaos içinde gençlere özgün, yerli ve milli bir bakış açısı kazandırmaya çalışıyor. Ve en sonunda Türkiye gerçeklerini eğip bükmeden tüm çıplaklığı ve vahşi perişanlığıyla ortaya koyuyor.

Öncelikle Mahfi Hoca dünya ekonomi-politik literatürüne 1997’den beri Asya finans kriziyle giren ‘Ahbap çavuş kapitalizmi’ kavramını Türkiye üzerinden şöyle güncelliyor:

‘’Kapitalizmin temelini oluşturan serbest piyasa ekonomisinin özelliklerini taşıyor gibi görünen ama aslında iktidara yakın olanlara özel kurallar uygulayan ekonomik sisteme ahbap çavuş kapitalizmi deniyor. Ahbap çavuş kapitalizmi; iş insanlarının işlerini, siyasal iktidarlar ve bürokratlarla olan yakın ilişkilerine dayanarak yürüttüğü sistemin adıdır. Siyasal iktidarın ve onun talimatı altında bürokrasinin verdiği izinler, ihaleler, teşvikler ve destekler ahbap çavuş kapitalizminin başlıca alanının oluşturuyor.’’

‘’Türkiye ahbap çavuş kapitalizminin tam ortasında’’ tespitini yapıyor Mahfi Hoca. Bu sistemin tek tek olaylar veya yolsuzluk vakası olmaktan çıktığı için, yandaş işadamlarına sürekli bir servet aktarımı haine geldiğini ve başlı başına bir sömürü düzenine dönüştüğünü söylüyor.

Mahfi Hoca bu sistemin giderek siyaseti de biçimlendirdiğini ve ‘ahbap çavuş demokrasisi’ne dönüştüğünü de vurguluyor. Seçimler, hukuk, yargı ve her şey kuralına uygun işliyormuş gibi gözükürken, aslında iktidarın hepsini kontrol edip yönlendirdiğini belirtiyor.

RASYONAL-İRRASYONEL VE RAYDAN ÇIKMA

Ekonomide temel kavramlardan biri olan ‘rasyonel davranış’ın yerini iktidarın keyfi ve bilime aykırı ‘irrasyonel davranışı’ aldığı zaman, örneğin iktidar Merkez Bankası’na baskı yaparak faizi zorla düşürünce, ekonominin nasıl tepetaklak olduğunu da şöyle anlatıyor:

‘’Bu yaklaşımın doruk noktasını oluşturan ‘faiz neden enflasyon sonuçtur’ teziyle başlayan yaklaşımlarla ekonomi raydan çıkmış, beklentiler bozulmuş, ülke çıkmaz sokaklara girmiştir. Bu yaklaşımların sonucu olarak Türkiye ekonomisi, enflasyonun kabul edilebilecek düzeyin çok üzerinde olduğu, cari açığın giderek büyüdüğü, bütçelerin altı ayda tükendiği, Merkez Bankası rezervlerinin eksi düzeyde seyrettiği, beklentilerin son derece olumsuz göründüğü bir duruma düşmüştür.’’

Yeni kitabıyla ilgili olarak Halk TV’de katıldığı bir söyleşide Eğilmez, Merkez Bankası’nın 2023’te tarihinde ilk kez 800 milyar TL zarar ettiğini dile getirdi. Programda bu zararın 500 milyar TL gibi önemli bir bölümünün, “Faiz neden enflasyon sonuçtur” inadı sırasında dolara kaçışı önlemek için iktidarın icat ettiği KKM (Kur Korumalı Mevduat) gibi araçlardan kaynaklandığı da vurgulandı.

Eğilmez, kitabında irrasyonal davranışlarla ülkede ve dünyada güveni sarsmanın ve ekonomiyi tepetaklak etmenin çok kolay olduğunu, ancak daha sonra yeniden rasyonel davranışa geçip, faizleri yükselterek güven kazanmanın çok zor olduğunu anlatıyor. Toplum yönetime inancını kaybedince onu geri getirmek pek kolay olmuyor.

YENİ SAPTAMALAR

Şimdi tekrar Mahfi Hoca’nın kitabında adeta ateşten harflerle kaleme aldığı ‘müthiş tespitler’e gelelim. Yüzyılın kayıp ülkesi olarak tanımlanan Arjantin’in bile kişi başı gelirde Türkiye’yi geçtiğine dikkat çeken Eğilmez şöyle diyor:

‘’Yirmi birinci yüzyıla girdikten bir süre sonra Cumhuriyetin yüzüncü yılı olan 2023 yılı için hedefler ortaya kondu. Ama ne yazık ki bu yüzyılın ilk on yılından sonra sayısız hata yapıldı. Hatalar yalnızca ekonomi alanında yapılmadı, sosyal ve siyasi alanlarda da hatalar peş peşe geldi. 2018’den itibaren geçilen başkanlık sistemi hataların, yanlışların katlanarak artmasına yol açtı. Türkiye içine girdiği bu sistemle sefaletin içine düştü. Başkanlık sistemine geçmeden önce Türkiye’nin sefalet endeksi 23,5-26,8 arasındayken başkanlık sistemine geçtikten sonra endeks hızla arttı ve 100’e yaklaştı.’’

Eğilmez’in kitapta yer verdiği 2022 sefalet endeksinde Türkiye’deki sefaletin Brezilya’yı da geçip tavana vurduğu görülüyor. Eğilmez ’’ Bu noktaya gelmiş olmak büyük bir başarısızlık örneği olarak karşımızda duruyor’’ demekten kendini alamıyor.

BAŞARISIZLIK KARNESİ

Daha sonra Mahfi Hoca son dönem iktidarının başarısızlık karnesini adeta ders verircesine tek tek yazarak toplumun takdirine sunuyor:

‘’Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılını tamamlayıp ikinci yüzyıla geçerken elde çürümüşlük, yolsuzluk, yoksulluk, görgüsüzlük, ahlaksızlık, liyakate değil sadakate göre yürütülen berbat bir atama sistemi, adam kayırma, sefalette büyük artış, kara para aklama, dolandırıcılık, mafya ve terörün zirve yaptığı bir yapı var. Bu yapı toplumun eğitimden spora, adaletten maliyeye, istatistik toplamadan basına, televizyonlardan sendikalara kadar her yanını sarmış durumda. Her alanda mantar gibi türeyen tarikatlar ve benzeri oluşumlar, bilime dayalı yaklaşımların yerine inanca dayalı yaklaşımları dayatıyor.

Toplumun önemli bir bölümü, yapılan binalara, yollara, köprülere, otomobillere, insansız hava araçlarına bakarak geliştiğimizi düşünüyor. Oysa gelişme yalnız yatırımla değil, daha iyi demokrasiyle, insan haklarına ve hukuka daha fazla saygıyla, inanca göre değil, bilime göre verilen eğitimle orta sınıfı güçlendirerek olur.’’

ABD HEGEMONYASINA GEÇİŞ

Mahfi Hoca sadece Türkiye’de değil dünyada ekonominin neden krize sürüklendiğini anlatıyor. Küreselleşmeyle son 20 yılda gelen krizi 1944’te Bretton Woods’da kurulan eski yapıların yıkılıp yerine yenisinin kurulamamasına bağlıyor.

O dönemde dünya ekonomisine yön verme amacıyla oluşturulan Dünya Bankası, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumlar şimdi küreselleşme sonucu, ABD hegemonyasına girmiş durumdalar.

ABD hegemonyasına tepki gösteren Çin, Rusya ve diğer Asya ülkeleri şimdi ABD-Avrupa blokunun karşısına dikiliyorlar. Şangay Beşlisi etrafındaki 9 Asya ülkesi 2022’de 25 trilyon dolarla ABD’nin GSYH’sini yakalamış durumda. Eğilmez’e göre Çin Yuan’ı ve Rus Rublesi bir süre sonra ABD’nin Dolar egemenliğinin karşısına dikilecekler ve onlar da rezerv para haline gelecekler.

Böylece dünya yeniden Batıda güçlü bir Amerika-Avrupa ve doğuda Çin-Rusya-Asya kamplaşmasına gidiyor. Şu anda ekonomide ticaret savaşları şeklinde görülen çatışmanın sıcak bir çatışmaya, III. Dünya Savaşı’na yolaçma ihtimalini de Mahfi Hoca gözden uzak tutmuyor. Türkiye’nin bu dünyada giderek artan kaos, gerilim ve çatışma ortamında nerede nasıl yeralacağı ise önümüzde duran ciddi bir sorun.

BATI’DAN “İHRAÇ ENFLASYON” VE SONUÇ

Mahfi Hoca’nın kitap boyunca bir ‘ana fikir’ halinde sık sık vurguladığı olgu ise, dolar ve euro gibi rezerv parası olan ülkelerde uygulanan ekonomi politikalarının, asla Türkiye gibi kendi rezerv parası olmayan gelişmekte olan ülkelerde uygulanamayacağı gerçeği. Eğilmez ABD’nin krizden çıkış için bastığı paralarla, dolarlarla, Türkiye gibi ülkelere enflasyon ihraç ederek yükü bu ülkelerin sırtına yıktığını da gözler önüne seriyor.

Bu yüzden küresel anlamda genel geçer bir ekonomi politikası olmadığını vurgulayan Eğilmez dünyadaki bu kaos, belirsizlik ve küresel kriz ortamında her ülkenin kendisine uygun ekonomi politika elbisesini kendisinin dikmesi gerektiğini belirtiyor.

Eğilmez piyasada bunca ekonomi kitabı varken ‘Yeni Ekonomi’yi neden yazdığını şu üç nedene bağlıyor: 1) Ana akım ekonomi teorisi kavramları artık gerçek yaşamı temsil etmiyor. 2) Şu an dünyada geçerli olan neoliberal ekonomi politikası kuralsız sermaye egemenliği ile emeği iyice eziyor. 3) Rezerv paraya sahip Batı ülkelerinde uygulanan ekonomi politikalarını Türkiye gibi dolarizasyonla yaşayan ülkelerde uygulamak mümkün değil. Mahfi Eğilmez bir beyin fırtınası olarak kaleme aldığı ‘Yeni Ekonomi’ kitabı ile özellikle genç kuşakların ufkunu açmaya devam ediyor.

(Cumhuriyet, 23.05.2024)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN