Post image
Madımak bir katliam, Suçlu kamu görevlileri

120308-sivas1

1993’te Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi sonucu 37 kişinin öldüğü Sivas olaylarıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun hazırladığı raporun sonuç bölümü yayınlandı. Olayın bir ‘katliam’ olduğu vurgulanan raporda, katliam için adeta ortam yaratıldığı ifade edilirken hiçbir kamu görevlisinin yargılanmamış olması eleştirildi. Alevi-Sünni ayrımının önemli bir sosyal fay hattı olduğu belirtilen rapora göre, bir gecede dikilen Pir Sultan Abdal Heykeli, milliyetçi ve dini reflekslerin tepkisini çekti. Buna karşın devlet şiddeti önlemedi, izledi. Olaylara müdahale etmedi. Soruşturulma ve argılanma aşamalarında da devlet ağır hizmet kusuru işledi.

Devlet Denetleme Kurulu’nca (DDK) 2 Temmuz 1993 tarihinde 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan Sivas Olayları hakkında hazırlanan raporda birbirinden çarpıcı tespitler yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 30 Kasım 2012’deki talimatının ardından hazırlanan raporda, olayın bir katliam olarak adlandırılması gerektiği ve yetersiz güvenlik önlemleri ile kalabalığa adeta her istediğini yapma olanağı verildiği vurgulandı. Sivas olaylarıyla bir örgüt bağlantısı kurulamadığı belirtilen raporda, dönemin kamu görevlilerine yönelik ağır eleştiriler yer aldı.

ddk_nin_madimak_raporu_yayimlandi_909 madimak_raporu_tamamlandi_olay_degil_katliam_h4740Yaşananlar tespit edilemedi

DDK’nın hazırladığı 1402 sayfalık raporun sonuç bölümünü içeren son 76 sayfasında, tespit ve değerlendirmelere yer verildi. Sivas olayları sırasında delillerin toplanması ve muhafazasında gerekli hassasiyetin gösterilmemesi ve olayların üzerinden 20 yıl gibi uzun bir sürenin geçmiş olmasının bazı bilgi ve verilere ulaşılmasında güçlük yarattığına dikkat çekilen DDK Raporu’nda, “Soruşturma safhalarında delillerin toplanmasına ilişkin yetersiz uygulamalar, bilgisine başvurulan kişilerin olayları hatırlamakta güçlük çekmesi, tanıklık eden bazı kişilerin vefat etmiş olması ve arşiv mevzuatı gereği saklama yükümlülüğünün sona ermiş olması gibi nedenler, yaşananların tam olarak tespit edilememesine ve bazı bilgi ve belgeye erişilememesine sebep oldu” denildi.

kosk039un-madimak-raporu-sorumlu-devlet-143509

Dernek, incelemeye direndi

“Sivas Olaylarının tarafı durumunda olan bazı kesimlerin, DDK tarafından yürütülen incelemeye karşı çeşitli biçimlerde tezahür eden dirençleri ile karşılaşılmıştır” tespiti yapılan raporda, “Özellikle bazı kritik mağdur ve tanıkların ifadesine başvurulması konusunda yetersiz kalınmıştır. Nitekim, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticilerinin çalışmaya ve çalışmanın yürütülmesine karşı göstermiş oldukları direnç nedeniyle bazı kişilerin bilgisine başvurulamamıştır” denildi.

114266

Kamu yönetiminin rolü

1993 yılının ilk yarısında Türkiye genelinde yaşanan bazı hadiseler ile IV. Pir Sultan Abdal Etkinliklerinin hazırlık ve başlangıç safahatında yaşanan gerginliği artırıcı gelişmelerin kronolojik olarak değerlendirilmesini zorunlu olduğu vurgulanan raporda, “Sivas olayının gerçekleşmesinden önce oluşan ortam ve olayların kronolojik gelişimi bile tek başına; kamu yönetiminin olaylardaki rolünü ve oluşan toplumsal krizi algılama ve yönetmedeki basiretsiz uygulamalarını açıkladığı” belirtildi.

Örgüt bağlantısı bulunamadı

Raporda, ayrıca “Yürütülen çalışmalar neticesinde; iddialarda belirtilen olayların bir bütünün parçalarını oluşturduğuna ve Sivas Olaylarının bir komplo ve/veya provokasyonun neticesinde gerçekleştiğine dair herhangi bir illiyet bağı kurulamamıştır” ifadesine yer verildi. Katliamda sorumlu tutulan 81 kişinin yakalanıp yargılanmış ve mahkum olmuş olmalarının komplo teorisine yönelik iddiaları zayıflattığına vurgu yapılan raporda, yargılanan ve mahkum olan olaylardaki başat kişilerin hiçbirisi ile ilgili herhangi bir illegal örgüt ya da yapı arasında bağlantı kurulamadığı bilgisi verildi.

images (1)

Olayın nitelendirmesi şudur!

“Sivas’taki olayın nitelendirilmesi şudur” diye başlayan bölümde, “Valiliğin olay öncesi tüm yaşananlara rağmen ortamı soğutmaya ve can güvenliğini sağlamaya yönelik olarak etkinliğin iptali, kalabalığın dağıtılması, katılımcıların otelden tahliyesinin sağlanması, sokağa çıkma yasağı uygulanması gibi tedbirleri almakta ciddi ihmal ve zafiyetler gösterilmesi neticesinde kontrolden çıkan ve kutsalına hakaret edildiğine ilişkin nefret duygularıyla hareket eden şuursuz hale gelmiş kalabalıklarca otelde bulunan 35 kişinin ölümüne yol açılması ile sonuçlanan ve ‘katliam’ olarak nitelendirilmesi gereken bir olaydır” denildi.

Kalabalığa her imkan verildi

Raporda, protestolar olacağının bilinmesine rağmen yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığına, kalabalığı dağıtmak için etkili çaba gösterilmediğine, otelin boşaltılması için tedbir alınmadığını dikkat çekildi. Raporda, “Olaylara ilişkin risk ve tehdit belirlemesinin yanlış yapılması ve güvenlik unsurlarının edilgen müdahale içerisine girmesi, bir yandan kalabalığın artması ve kabarmasına diğer yandan da güvenlik unsurlarının caydırıcılığının aşınmasına neden olmuştur. Böylece, uzun süre otelin önünde bekletilen kalabalığa adeta her türlü eylemi yapma imkanı verilmiş ve nihayetinde otelin yakılmasına kadar gidecek bir ortam yaratılmıştır” tespiti yapıldı.

madimak_olaylari_gaziantepte_anildi

Devletin ağır hizmet kusuru var

“Olayların oluş şekli ve mahiyeti, bunların yanında, başka faillerin ve sorumluların da varlığına işaret etmektedir” denilen DDK raporunda, şu çarpıcı değerlendirme yapıldı:

“Kolektif hafızalar arasında çatışmalı bir alana girip bir başka kolektif hafızayı ötekileştiren ve tarafsızlığını yitirecek nitelikte başka bir kolektif hafızaya ait bir etkinliği düzenleme ve heykel dikimi gibi sair işlere girişen ve güvenliği sağlamakla ilgili temel görevine ilişkin gereklerden hiçbirisini yerine getirmeyen ve olaylar sırasında da aynı zafiyeti gösteren ve olaylarda kontrolü yitiren ve böylece 37 kişinin öldürülmesine seyirci kalan ve sebep olan dönemin kamu yönetimi unsurları ile kamu yönetimine hakim olan paradigma ve yaklaşımlar da olayın esas failleri olarak görülmelidir.”

Adli ve idari soruşturmalarda kamu vicdanının tatmin edilemediği vurgulanan raporda, “Olayın ortaya çıkmasında, önlenememesinde ve soruşturulmasında/yargılanmasında devlete terettüp eden ağır bir hizmet kusuru bulunmaktadır” görüşüne yer verildi.

images (2)

Suçu yıkma kolaycılığı

Sivas olayın temas ettiği dönemin tüm devlet ricalinin de sorumlu olduğunun altı çizilen raporda, “Ne yazık ki gerek kamu görevlileri ile ilgili etkin bir adli ve idari soruşturma ve yaptırım kapasitemizin olmaması gerekse siyasal sorumluluk algılaması ile ilgili yetersiz demokratik standartlarımız nedeniyle herkes ‘tüm suçu’ kalabalıkların ve toplumun üzerine yıkma kolaycılığını tercih etmiştir” denildi.

Cenazelere düzgün otopsi yapılmadı

DDK raporunda cenazelerle ilgili yapılan işlem konusunda ise şöyle denildi:

“Ölü muayene ve otopsi işlemleri mevzuat ve bilimsel standartlara uygun olarak yapılmamıştır. Öyle ki, cesetler üzerinde farklı farklı yöntemler kullanılmak suretiyle otopsi işlemleri gerçekleştirilmiştir. Bazı cesetlerde sadece ölü muayenesi ile yetinilmiş, bazılarında klasik otopsi işlemi yapılmış, bazılarında ise klasik otopsi yanında kan örnekleri alınıp Adli Tıp Kurumu’na görüş sorulmuştur.”

ef315-sivas-anmasi-ankara

Yargıya müdahale edilmek istenmiştir

Delillerin toplanmasında ve muhafazasında yeterli ve gerekli özenin gösterilmediği belirtilen raporda, yargı süreçlerinde de eksiklikler/hatalar olduğu anlatıldı. Raporda, “Bazı yargı mensuplarınca ‘Düşünce Örneği’ yazısının ilgili mahkemelere gönderilmesi suretiyle yargılama yeri ve görevli mahkeme ile suç vasfını değiştirmeye yönelik yargılamaya müdahale niteliği taşıyan bazı hususlar vuku bulmuştur” denildi.

Tek kamu görevlisi için bile dava yok

Kamu yönetimi zafiyetleri ve hizmet kusurlarına yönelik ilgili kamu görevlileri hakkında etkin bir adli ve idari soruşturma yapılmadığı anlatılan DDK Raporu’nda, “37 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir olay ve ağır ihmaller zincirinde; ilin emniyet, asayiş ve genel yönetiminden sorumlu tek bir kamu görevlisi bile herhangi bir adli takibata maruz kalmadığı gibi en hafif bir disiplin cezası bile almamıştır” denildi.

8 kişinin ölüm nedeni belli değil

Madımak Oteli’nde ölenlerden sekiz kişinin kesin ölüm nedeninin belirlenemediği kaydedilen raporda, “Otelde öldürülen 35 kişi dışında 2 kişi daha hayatını kaybetmiştir. Söz konusu 2 kişi güvenlik görevlilerince göstericilerin dağıtılması sırasında ateşli silahla vurularak öldürülmüştür. Söz konusu olayın faillerinin tespitine yönelik herhangi bir adli süreç işletilmemiştir” denildi.

(Star gazetesi, 16.07.2014)

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN