Çocukluğunda eniştesinin istismarına uğrayan, aile baskısıyla şikayetini geri çekmek zorunda kalan bir kadın o. Bugün kadın dayanışması onu güçlendiriyor ve o kadınlara ‘Susmayın’ diye sesleniyor Malatya’dan bir kadın:
Aslında uzun zamandır kendimle bile yüzleşemediğim bir durumdu bu. Nasıl yazıyorum bunu bile bilmiyorum. Bunu yazmak için defalarca uğraştım. Ama Ekmek ve Gül’e baktığım zaman yalnız olmadığımı, bunun benim ayıbım olmadığını gördüm.
Henüz 9 yaşımdaydım ilk tacize uğradığım zaman. Eniştem tarafından tacize uğruyordum. Yıllarca bu utançla, saklayarak, ispatlamaktan korkarak yaşadım.İnsanların yanında “Kızım o benim” diyen biriydi o.
Sadece bununla da kalmayıp ardı arkası kesilmeyen dayaklar, küfürler… Kömür çuvalları mı taşıtmadı bana, büyük su şişeleri mi… Teyzemin de ondan kalır yanı yoktu. 9 yaşımda bana koltuk sildirmeden tutun, cam, halı, kapılara kadar sildirirdi.
Çocukluğumu hiç bilmedim. Babasızdım, annem yanımda değildi; arkamda duracak kimse yok diye ezdikçe ezdi beni eniştem. Bir şekere, bir balona sevinmek ne demek bilmedim hiç. Yaşıtlarım gibi top oynayamadım mesela, parkta oynayamadım hiç. Beni tekme tokat dövüp evden kovduğu günlerde bile sesimi çıkaramadım. Teyzem de bir şey demedi ona.
BİLİYORUM Kİ BU ARTIK HEPİMİZİN HİKAYESİ
Lise 1’i bitirdiğim zaman arkadaşlarımın desteği ile aileme yaşadıklarımı açıkladım. Ailemden birçok insan buna şaşırmadı, ama bir teyzem bana inanmak yerine olayı kapatmak için elinden geleni yaptı. Bir kadın arkadaşımın ve ailesinin desteği ile onu polise şikayet ettim. İlk aşamada beni taciz ettiğini söylemek istemedim, utandım.
Polis darptan kimseyi göz altına alamayacaklarını söyleyip beni göndermeye çalıştı. Arkadaşımın ısrarı ile beni taciz ettiğini anlattım. Polis beni azarlayarak iftira attığımı dile getirdi, şikayetimi bile almayacaklardı. Ama ben direttim, şikayetçi oldum. Şikayetimi alıp beni çocuk esirgeme kurumuna verdiler. Eniştem şikayetim nedeniyle göz altına alındı. Ailem çocuk esirgemeye gelip “Biz kızımızı istiyoruz, hata etti” dedi. Annemi bir daha görmemem ile beni tehdit edip zorla şikayetimi geri çektirdiler. Ve buna tek sebep, teyzem çevresine kötü olmasın, kocası böyle anılmasın diyeydi.
Ağlaya ağlaya şikayetimi geri çektirdiler.
Sonrası karakollar, psikiyatrlar, zorla söyletilen “İftira attım”lar…
Mahkemem doğum günümde oldu. Boğazımda bir yumru ile “İftira attım” demek zorunda kaldım. Üstüne o kişi çıkıp, “Ben kızım gibi sevdim. Neden bana bunu yaptı?” dedi ve ailem, bana inanan herkes bir anda onun tarafına geçti.
Şimdi dönüp bakıyorum keşke susmasaymışım da alsaymış hak ettiği cezayı.
Çok ağır bir yükü omzuma almışım, ne içimden atabildim, ne kimseye anlatabildim. İntihar etmeyi bile düşündüm. Benim gibi kadınların yazdıklarını okuyunca cesaret aldım. Omuzlarımdan bir yük kalktı, artık yalnız değilim. Biliyorum ki bu artık hepimizin hikayesi.
Şimdi ailemle de görüşmüyorum, tek başıma bir hayat mücadelesi içindeyim. Yalnız değiliz kadınlar. Yaşadıklarımız asla bizim ayıbımız değil. Korkmayın, susmayın. Hak ettikleri cezaları almaları için elinizden geleni yapın. Ben yapamadım, âmâ bunu sizinle öğrendim. Birlikte gerçekten o kadar güçlüyüz ki…
#çocuk istismarı #Ekmek ve Gül Dergisi Nisan 2018 sayısı
(Günlük Evrensel, 07.04.2018)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN