Tweet

Bir grup bilim insanı; “kaybolan komşuluk  ilişkilerine ve toplumda yarattığı tahribatın sonuçlarına” dikkati çekmek ve “sorunları tanımlayıp, çözümüne yönelik çalışmalara katkı sağlamak” amacıyla bir araştırma yaptı… Bu konuda “farkındalık” yaratmayı amaçlayan bilim insanları; Bingöl Devlet Hastanesi Adli Tıp Polikliniği’ne intikal eden yaralama olayları üzerinden yola çıkarak yaptıkları araştırmada; “gürültü, çöp dökme, arazi sınırı ve sulamanın komşuluk ilişkilerinde anlaşmazlığa yol açtığı” tespitine yer verdi.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp anabilim Dalında görevli Doktor Öğretim Üyesi Ufuk Akın, Sivas Numune Hastanesi Adli Tıp Kliniğinden Doktor Faruk Aydın, Celâl Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinden Doktor Öğretim Üyesi Gökmen Karabağ ve Prof. Dr. Mehmet Sunay Yavuz‘un “Komşuluk İlişkilerinden Kaynaklanan Yaralanmalar Sonucu Bingöl Devlet Hastanesi Adli Tıp Polikliniğine Başvuran Adli Olgular” başlıklı çalışmaları Hipokrat Tıp Dergisi’nde yayımlandı.

Komşuluk ilişkilerinde ortaya çıkan anlaşmazlıklar ve bunların adli-tıbbi yansımalarının ortaya konulması, çözüm açısından öncelikle sorunların tespiti ve daha önce çalışılmamış bu konuda literatüre katkı sağlanması amacıyla yapılan çalışma kapsamında, Bingöl Devlet Hastanesi Adli Tıp Polikliniği’ne 1 Ocak 2020 ila 31 Aralık 2021 tarihleri arasında komşuluk ilişkileri sebebiyle meydana gelen etkili eylemler sonucu yaralanan ve adli rapor almak için başvuran olgular ele alındı.

Çalışmada yer alan 91 olgunun 51’inin (yüzde 56) erkek, 40’ının (yüzde 44) kadın olduğu ve yaşlarının 7 ile 71 arasında değiştiği kaydedildi. Yaralanmalara neden olan olaylar incelendiğinde; olguların yüzde 62’sinin mimari yapıda yaşamanın getirdiği anlaşmazlıklar, yüzde 38’inin arazi sınırı ya da sulama nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlıklar sonucu meydana geldiği tespit edildi.

EN FAZLA ANLAŞMAZLIK AYNI BİNADA YAŞAYANLAR ARASINDA OLUYOR

Aynı mimari yapılarda yaşayanlar arasında gürültü, çöp dökme gibi nedenlerle anlaşmazlıklar yaşandığını vurgulayan araştırmacılar, “Yaralanmalara neden olan olaylara bakıldığında; olguların yüzde 62’sini aynı mimari yapı içindeki sosyal yaşamda meydana gelen anlaşmazlıkların oluşturduğu görülmüştür. Bu anlaşmazlıklar karşımıza; rahatsızlığa neden olan gürültü, üst kat-alt kat sorunları, çöp dökme gibi aynı mimari yapıda yaşamanın getirdiği anlaşmazlıklar olarak çıkmıştır. Ayrıca birbiri hakkında konuşma ve çocuk kavgalarının büyümesi sonucu büyüklerin de olaya dahil olması olay nedenleri arasında dikkati çekmiştir” denildi.

ARAZİ VE SULAMA ANLAŞMAZLIKLARI

Arazi sınırı ve sulamanın da komşu ilişkilerinde anlaşmazlığa neden olduğunu belirleyen araştırmacılar, “Olguların yüzde 38’inin arazi sınırı, hayvanların otlatıldığı yer ya da tarım arazisini sulama nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlıklar sonucu meydana geldiği belirlenmiştir” ifadelerine yer verdi.

YAŞANAN KAVGALARIN BOYUTU

Yaşanan kavgaların boyunu ile ilgili bilgilerin de paylaşıldığı çalışmada, şu ifadelere yer verildi:

“Olayların yüzde 46’sında sopa, taş, kürek ve kesici delici alet gibi silahtan sayılabilecek cisimlerin kullanıldığı belirlendi. Meydana gelen yaralanmalar adli tıbbi açıdan değerlendirildiğinde; 69 olguda (yüzde 75) meydana gelen yaralanma basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte iken, 7 olgunun (yüzde 8) yaralanmasının ise yaşamsal tehlikeye neden olduğu kanaatine varıldığı belirlenmiştir. Çalışmamızda modem mimarinin sıkışık yapılaşmasının ve henüz yeterince modernleşememiş tarım alanlarındaki sınır ve sulama anlaşmazlıkları gibi sorunların, komşuluk ilişkilerine verdiği zararlar gösterilmiştir. Çalışmamız, kaybolan komşuluk değerlerinin toplumda yarattığı tahribatın sonuçlarına dikkati çekerek ve sorunları tanımlayıp çözümüne yönelik çalışmalar için katkı sağlayarak konu hakkında farkındalık yaratacaktır.”

(Bingöl Kent Haber, 14.12.2022)