Ali Abaday (jpardaillan@gmail.com)
Küçük bir çocukken dayımın ben ve diğer kuzenlerimle oynamayı sevdiği bir oyun vardı, Kızılderili ismi bulma. O zamanlar bildiğimiz tek Kızılderili ismi Oturan Boğa olduğu için ve esasında Kızılderili isimlerinin arkasındaki derin manaları da anlamadığımızdan kendimizce bir şeyler uydururduk ve dayım her seferinde itinayla bize o ismin neden olamayacağını anlatırdı.
O zamandan beri Kızılderililer benim için her daim önemli oldu. Çocukluğum boyunca Kızılderili filmlerini severek izledim ama “Kurtlarla Dans/ Dances With Wolves”ın farklı bir yeri oldu. Bir askerin zaman içinde Kızılderili’ye dönüşmesi beni çarpmıştı. Alejandro Iñárritu’nun son filmi “Diriliş/ The Revenat”i izleyince bir nevi Kurtlarla Dans’ın sonrasını izliyormuş gibi hissettim kendimi.
Michael Punke’nin romanından uyarlanan film Amerika’da kimi bölgelerde oldukça bilinen Hugh Glass’ın (Leonardo DiCaprio) ölümden dönüş hikâyesini anlatıyor. Sınırda kürk avcıları ile birlikte çalışan Glass yerlilerin yaptığı bir baskından ekibini kaçırır. Daha sonra ormanda ilerlerken yavrularını korumak isteyen bir ayının saldırısına uğrar.
Ekip onu bir süre taşısa da kendilerini çok yavaşlattığı için öldürmeyi düşünür, ancak grubun lideri Yüzbaşı Andrew Henry (Domhnall Gleeson) buna izin vermez. Glass’ın yanında ölünceye kadar durup onu gömecek kişilere ödül vadeder. Glass’ın oğlu Hawk (Forrest Goodluck) ile Jim Bridger (Will Poulter) kalmaya gönüllü olurlar. İki çocuğun kendilerini koruyamayacağını belirten ve Glass’ın öldürülmesinden yana olan John Fitzgerald (Tom Hardy) ödülün artmasıyla kalmaya gönüllü olur.
Ne var ki ekip gittikten bir süre sonra Glass’ı öldürmeye kalkar. Hawk buna engel olmaya kalkınca onu öldürür ve Jim’e Hawk’ın nereye gittiğini bilmediğini söyler. Ertesi gün de Arikara kabilesinden yerliler gördüğünü söyleyerek Jim kaçmaya ve Glass’ı ölüme terk etmeye mecbur bırakır. Bütün yaralarına karşın Glass hayatta kalmayı başarır ve Fitzgerald’ın peşine düşer.
LUBEZKI, ÜÇTE ÜÇ YAPAR MI
Diriliş özellikle ilk sahnede avcıların topladıkları kürkleri hazırlarken Arikara’ların baskınına uğramalarından itibaren hem görsel anlamda hem de hikâye bazında seyirciyi avucunun içine alıyor. Alejandro doğanın gücünü, dönemin olaylarını ve yerlilerin inanışlarını hikâyeye ustaca yedirmeyi başarırken özellikle Leonardo DiCaprio’nun oyunculuğu filmin inanırlığını katbekat artırıyor.
Bu arada son iki yılın En İyi Görüntü Yönetmeni Oscar’ını kazanan Emmanuel Lubezki’nin katkısını da yadsımamak lazım. Lubezki “Yerçekimi/ Gravity” ile uzayda, “Birdman” ile bir tiyatro binasında gösterdiği başarıyı “Diriliş”te vahşi yaşamın içinde yineliyor ve Akademi’nin üst üste üçüncü kez kendisini ödüllendirip ödüllendirmeyeceği sorusunu akıllarda bırakıyor. Bu noktada tek rakibi “Mad Max” ile John Seale görünüyor gibi.
“Diriliş”te Glass’ın yerli bir kadınla (Grace Dove) evliliği, oğluna anlattıkları ve karısının askerler tarafından öldürülüşünü hatırladığı anılar ona intikamını almak için hayata tutunmasında güç veriyor. Esasında Glass’ın gerçekte neler yaşadığı pek bilinmese de bu ayrıntılar filmin tutarlılığını artırıyor. Benim için ise Glass’ın hayatı “Kurtlarla Dans”ın John Dunbar’ının yarım kalan hikâyesinin devamı gibi.
12 Dalda Oscar’a aday olan, Altın Küre’de üç ödül kazanan “Diriliş” tartışmasız son yılların en iyi filmlerinden biri. Özellikle bir yandan doğanın farklı noktalarının resimlerini sunarken, diğer yanda karakterlerinin üzerinden insan doğasının farklılıklarını yansıtması oldukça çarpıcı.
“Diriliş” herkese farklı çağrışımlar yapacaktır, ancak bana öncelikle çocukluğumda oynadığım ve epeydir unuttuğum Kızılderili ismi bulma oyununu yeniden hatırlattı. Fakat daha önemlisi intikamın ne kadar güçlü ve çekici bir duygu olduğunu anımsatması oldu. İntikamın gözleri kör eden gücü bir insanı ölümün eşiğinden bile döndürebilir ve tıpkı “Monte Kristo Kontu”ndaki gibi oldukça ilginç hikâyeler çıkarabilir. Ancak unutmamak gerekir ki “İntikam yaratıcının ellerindedir”.
THE REVENANT/ DİRİLİŞ
Yönetmen: Alejandro G. Inarritu
Senaryo: Alejandro G. Inarritu, Mark L. Smith
Görüntü Yönetmeni: Emmanuel Lubezki
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tom Hardy, Domhnall Gleeson, Will Poulter
(Taraf, 22.01.2016)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN