Tweet

Bir süredir merakla beklenen ‘Kırmızı Oda’ dizisine sonunda kavuştuk. Binnur Kaya‘yı bir psikiyatrist olarak izlediğimiz ‘Kırmızı Oda’ henüz ilk bölümüyle reytinglerde birinci oldu. İkinci bölümüyle de reytinglerde ilk sıraya oturan ve Dr. Gülseren Budayıcıoğlu‘nun kitabından uyarlanan ‘Kırmızı Oda’ diziksi, sosyal medyada da yoğun bir ilgiyle karşılandı. Peki ‘Kırmızı Oda’ dizisi tam olarak neyi başardı?

Sosyal medyayı salladı

Türk dizilerinin gereksiz uzunluğu yüzünden birçoğumuz mesafeliyiz artık. “Yerli dizi yersiz uzun!” diye diye dilimizde tüy bitti adeta. Ama gelin görün ki bazı diziler, aşırı uzun olsalar da hem merak uyandırıyorlar hem de daha ilk bölümde sizi yakalamayı başarıyorlar. Bir süredir merakla beklenen ‘Kırmızı Oda’ dizisi de o dizilerden biri. İlk bölümü 4 Eylül cuma günü yayınlanan dizi reytinglerde birinci oldu, sosyal medyada yoğun bir ilgiyle karşılandı.

Binnur Kaya döktürüyor

‘Kırmızı Oda’ dizisinde başrol Binnur Kaya’nın. Bir psikiyatristi canlandırıyor Kaya. ‘Doktor Hanım’ ve danışanlarının sohbetlerini izliyoruz yani özetle. Her mimiğiyle harikalar yaratıyor, tüm sahnelerini kusursuz oynuyor Binnur Kaya. Nefesiniz kesilerek izliyorsunuz Kaya’yı. Sadece Kaya değil dizideki her oyuncu çok ama çok başarılı. Her sahne dolu dolu. Yüz güldüren diyaloglar da var, düşündüren, iç acıtan yanlar da… Gücünü başarılı oyunculuklarından alınan dizide bir akış söz konusu. Bir bölüm içinde iki ya da üç danışanın hikâyesine tanıklık edeceğiz ve sonrasında çarpıcı bir final izleyecekmişiz gibi gözüküyor her bölümde.

Reyting için sulandırmadan…

Dikkatli, özenli, ‘bizden’ olmayı başaran bir dizi olmayı başarmış ‘Kırmızı Oda’… Dizinin en büyük başarısı ise reyting uğruna acılardan ‘duyar’ kasılmaması, gerçek hikâyelerden yola çıkılan senaryosunda reyting kaygılı hareketler yapmaması, acıyı en yalın haliyle bizlere aktarması. İlk bölümün ilk kısmındaki şoke eden hayat hikâyesinde karakterle empati kurabileceğiniz kadar sizi davet ediyor olaya. Sulandırmıyor, tam ayarında her şey. ‘Kırmızı Oda’nın en büyük artısı işte tam olarak bu. Acıları sulandırmadan da bir Türk dizisi rahatlıkla çekilebilirmiş demek ki, değil mi? Özellikle Binnur Kaya’nın ölçülü, dikkatli ve aynı zamanda doğal oyunculuğu ‘Kırmızı Oda’yı her hafta cuma günleri merakla beklememize yeter de artar bile. Daha ilk bölümüyle gerek reytinglerde gerekse sosyal medyada adını duyurmayı başaran ‘Kırmızı Oda’nın uzun soluklu bir iş olmasını hem diliyorum hem de uzun ömürlü olacağından eminim…

Diziye konu olan kitabın yazarı Dr. Gülseren Budayıcıoğlu ‘Kırmızı Oda’ dizisi için; ‘Hem yaşıyor hem yazıyorum’ diye konuştu…

(Milliyet, 07.09.2020)