Ülkemizin yarısını kadınlar oluşturuyor…
Büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimleriyle tam 85 yıl önce kadınlar “seçme ve seçilme” haklarına sahip olmuşlar. Ve de her alanda tam anlamıyla eşit olarak, erkekleriyle omuz omuza, yan yana yürüyebilmeleri için hakları adeta altın bir tepsi içinde sunulmuş kendilerine…
Yine BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilmesinin üzerinden 71 yıl geçti ve bu bildirgenin altında imzası olan ülkelerden birisi Türkiye…
2019 yılını geride bırakırken kadınlarımız, insanlarımızın durumu ne aşamada?
Bakın dün bir gazetede; Suudi Arabistan Belediyeler Başkanlığı’nın “lokantalara kadın ve erkeklerin ayrı kapılardan girmelerini şart koşan kuralın kaldırıldığını” duyurduğu yazıyordu… Bu çağda Arap ülkelerinde kadının içler acısı hali böyle… Emin olun birçok Arap ülkesinde kadınların hiçbir hakkı yok ve insan haklarının kırıntılarına ulaştıklarında mutlu oluyorlar…
Eğitim sistemindeki dayatmalarla araplaştırılmaya çalışılan ülkemizde ya ne durumda kadınlar?
Maalesef ki; 85 yıl önce liderinin verdiği haklarla “baştacı” etmeye çalıştığı kadınlar; kendisine verilen haklara sahip çıkmadığı, çocuklarını “cinsiyet ayrımcı” politikalardan uzak, eşitlikçi zihniyetle yetiştirmediği için 2019 yılını geride bırakacağımız şu günlerde hala “kadına yönelik şiddeti”, “kadın cinayetleri”ni konuşuyoruz…
Hemen her gün kadınlar erkek şiddetine maruz kalıyor, her gün kesin bir kadın cinayeti işleniyor… Kah aile bireylerince öldürülüyor, kah adeta ödüllendirilerek “açık cezaevine” konulan bir caninin kurbanı oluyor kadınımız, genç kızımız…
Ordu’da; daha önce de birini öldüren ve “açık cezaevine” konulan caninin kurbanı oldu 20 yaşındaki Ceren Öztürk…
Ceren ne ilk ne de son olacak biliyoruz…
Caniler cirit atıp, iyi halden yararlandırılıp salıverilen katiller özgüvenle dolaşırken Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İstanbul Kadıköy’de protesto gösterisi yapan kadınların gözaltına alınması, ters kelepçe takılması doğrusu affedilemez…
Ne yapacak yani kadınlar, her gün artan cinayetlere, şiddete karşı susacaklar mı?
Kolluk kuvvetleri; Kadıköy’de kadına yönelik şiddete karşı protesto haklarını kullanan kadınlara ters kelepçe takacağına yakaladığı kadın katiline ters kelepçe taksa ya… Ki bunu yapsalardı, gözü dönmüş, psikopat katil iki polisi yaralamazdı…
Bu kafalarla kadın cinayetleri önlenebilir mi sizce?
Biz böyle katillerle bir arada yaşamak istemiyoruz.
Ceren öldürüldüğünde “Canilere ceza indirimi yapılması vicdanları yaralamaktadır” diyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün samimiyetine inanmak istiyoruz…
Şiddeti önlemek devletin görevi…
Ve bu ülkenin insanları olarak; kadının değersizleştirildiği, erkek egemen bir bakış açısına sahip kolluk kuvvetlerinin, yargının olduğu bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Bizi yöneten kamu görevlilerinin işlerini duyarlılıkla yapmalarını, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için ciddi çalışmaları görmek istiyoruz…
Sözlerinde samimi ise Adalet Bakanı’nın yargıçlarla, savcılarla olağanüstü bir toplantı yaparak bu konuyu masaya yatırmasını bekliyoruz… Ki İçişleri Bakanı’nın da böyle bir çalışma yapması çok önemli…
Devekuşu misali başımızı kuma gömmek yerine demokrasiye inanan, adalete inanan, insan haklarına inanan herkesin çözümler üretmelerini ve çalışmalar yapmalarını istiyoruz.
Ve diyoruz ki kadınlar; uyanık olun, akıllı olun, size 85 yıl önce verilmiş olan haklarınıza sahip çıkın, sizi ötekileştirmeye, ikinci sınıf yurttaş yapmaya çalışanlara asla izin vermeyin, çocuklarınızı, özellikle de erkek çocuklarınızı önce size, sonra da tüm kadınlara saygılı yetiştirmeye özen gösterin. Atatürk’ün gösterdiği ışıklı yolda yürüyün…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN