Tweet

Burcu YILDIRIM

Ankara – Emek Partisi Ankara İl Örgütü’nün çocuk istismarına karşı yürüttüğü kampanyayı, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Yöneticisi Şükran Doğan ile konuştuk. Doğan, her çocuğun hayatının biricik olduğunu ifade ederek özellikle kadınların iktidarın kadın ve çocuk politikaları yüzünden kaygılarının arttığına çocuklarım eşleriyle bile yalnız bırakmak istemediklerine değindi. Doğan, yürüttükleri kampanyaya ilginin özellikle kadınlar tarafından yoğun olduğunu belirterek “Erken evliliğin önünü açmak için çocuk istismarına evlilik affı getirilmek isteniyor” dedi.

İktidarın ikinci yargı paketiyle çocuk istismarına evlilik yolu ile af getirmek üzere hamleler yaptığını belirten Doğan, iktidarın bu hamlelerinin yeni olmadığını, daha önce iki kez gündeme getirdiğim tepkiler üzerine geri çektiğini hatırlattı. Krizin etkilerinin uzun zamandır gündelik hayatta başka konuları konuşmaya fırsat vermemesine rağmen iktidarın bu yasayı çıkarmaktan vazgeçmediğini söyleyen Doğan, “Aynı zamanda bu tür yasal düzenlemelerin yapılmasında fırsatçı tutumlarım da biliyoruz. Bu nedenle şubat ayı başında başlattığımız kampanyamızı sürdürmeye devam ediyoruz” dedi. Öncelikle kadınların ve yasa karşısındaki herkesin böyle bir düzenlemeyi Meclise getirmeye cesaret edemeyecekleri bir tepki göstermesi gerektiğini belirten Doğan, kampanyanın da bu tepkinin oluşmasına, örgütlenmesine katkı sunması için çalıştıklarım belirti.

İMZALARI MECLİSE GÖNDERECEĞİZ’

Kampanyanın öncelikli hedefinin yasanın neyi içerdiği, neden çıkarılmak istendiği, çıkması halinde kız çocukları için olası sonuçları konusunda bilgilendirmek olduğunu belirten Şükran Doğan şunları söyledi:

“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çalışmalarımızla da birleştirdiğimiz kampanyayla çocuk istismarı başta olmak üzere her türlü istismar, şiddet, tacize karşı birlik olmanın, dayanışmanın ve mücadelenin zeminini yaratmaya ve örgütlemeye çalışıyoruz. Bu amaçla ev, site, işyeri toplantıları yapıyoruz. Pazaryerlerinde, işçi duraklarında, işyerleri önlerinde, semtlerde seslenişlerle hem bildiri dağıtıyoruz hem de imza istiyoruz. Şubat sonuna kadar topladığımız imzaları Meclise göndereceğiz ve imza metninde de geçtiği gibi yasanın bir daha Meclis gündemine getirilmemesini talep edeceğiz.”

Kampanya çalışmalarında olumlu tepkiler aldıklarım, çok az sayıda kadının çalıştıkları kurumlar nedeniyle iktidarın hışmına uğrama kaygısından imza veremediklerini belirten Doğan, “Ev gezmelerinde doğal olarak kadınlar ağırlıkta. ‘Bu imzaların bir anlamı yok, iktidar kimseyi dinlemiyor’ diye başlayıp imzayla sonuçlandıranlar olduğu gibi imza föyünü alıp ‘Siteyi ben dolaşırım’ diyenler az değil. Toplantılarda, çocuk istismarı üzerine başlayan konuşmalar kriz, işsizlikle birlikte doğalgaz, elektrik faturalarına oradan da kadına şiddet ve kadın cinayetlerine gidiyor. ‘İşsizlik, yoksulluk, intiharlar almış başım gidiyor, hükümet neyle uğraşıyor’ diye kızıyorlar.”

KADINLAR ARASINDA KAYGI BÜYÜK

Kadınların, kampanya çalışmalarında çocuk istismarı konusundaki kaygılarını “Çocuğuma kendim bile dokunurken geriliyorum”, “Eşimle yalnız kalmamasına bile dikkat ediyorum” cümleleriyle dile getirdiklerini belirten Şükran Doğan, “İktidarın bu konuda önlem almak yerine istismarı kışkırtan, yol veren tutumlarım sürdürmesi bu kaygıların artmasında en önemli etken” dedi. Çocuklarının sözlü tacize uğradıklarını ifade eden bazı kadınların başkasının başına gelmesin diye imza verdiklerini belirten Doğan, “Af gelir diye cesaret buluyorlar” tepkisinin de yaygın olduğunu söyledi.

(Günlük Evrensel, 15.02.2020)