Kısa film festivallerinin ödüllü yönetmeni Gülten Taranç “Yağmurlarda Yıkansam” adlı ilk uzun metrajlı filminde kadına şiddeti anlattı. ekimlerin bir bölümü Atalan Mahallesi’nde de gerçekleşen film festivallere gönderildi bile.
MARMARA Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinama-TV Bölümü yüksek lisans öğrencisi Gülten Taranç, kadına şiddet konulu film çekti. Son yıllarda artan kadın şiddetinin ön planda tutulduğu filmin çekimleri 18 gün sürdü. Filmin yömetmenliğini ve senaristliğini üstlenen Taranç daha önce sayıda kısa film ve klip çekimi gerçekleştirmişti.
Ödüllü kısa film yönelmeni olan Taranç’ın 1 yıl içerisinde vizyona girecek olan film “Yağmurlarda Yıkansam” Torbalı’da da merakla bekleniyor.
YAĞMURLARDA YIKANSAM
Sinema yolculuğuna 6 yıl ünce kısa film çekerek başlayan Gülten Taranç, ilk uzun metrajlı filmi “Yağmurlarda Yıkansam”ı tamamladı. Aynı zamanda Marmara Üniversitcsi’nde sinema televizyon bölümü yüksek lisans öğrencisi olan Tarane, bu projeyi bitirme tezi olarak sunacak. Çekimlerinin bir kısmı Atalan Mahallesi’nde gerçekleşen film Tire ve Karşıyaka’da geçiyor.
Filmde Yeliz Tozan, Derin İnce, Murat Ergür, Müge Ulusoy, Engin Benli, Çiğdem Benli, Gülçin Çakır ve Rabia Kaya rol aldı. Oyuncular, genç sinemaya deslek olmak için projede gönüllü olarak yer aldılar.
Senaryosunu Taran ile Çağla Canbaz‘ın yazdığı, kadın cinayetlerine ve aile içi şiddete farkındalık yaratmak adına çekilen filmde, annesi babası tarafından öldürülen Gamze‘nin, alt kat komşusu Hale ile kesişen yolları anlatılıyor.
“HER GÜN KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR”
Yağmurlarda Yıkansam izlenmeye haşladı. Berlin ve Roterdam Film Festivallerine gönderilen filme gelen ilk tepkiler oldukça olumlu yönde. Allı yıldır kadın soruları üzerine çalışmalar yaptığını söyleyen Taranç, “Bu üIkede her gün bir kadın öldürülüyor. Bildiğini ve dert edindiğini bir mesele ve anlatacak hikayem olduğu için böyle bir filim çekmk istedim” dedi. Taran, “Yağmurlarda Yıkansam, günümüzü yakalayan bir film olacak. Kadın cinayetlerine başka bir perspektiften bakacağız. Salt cinayeti göstermek yerine, annesinin ölümünden sonra geride kalan 15 yaşındaki bir kız çocuğunun hikayesini işledik. Duygu yüklü, ama ajitasyondan uzak,lirik bir film izleyicileri bekliyor” diye konuştu.
(Büyük Torbalı, 27.10.2015)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN