Ankara’da 33 yaşındaki iki çocuk annesi Sinem’i geçen yıl 24 Ekim günü 2 yıl önce boşandığı Sinan Özçelik, 11 ve 13 yaşlarındaki kızlarının gözü önünde yedi yerinden bıçaklayarak ağır yaralamıştı… 10 gün yoğun bakımda yaşam savaşı veren genç kadın, hayata tutunmayı başardı…
Sinem’i arabasının arkasında taşıdığı ekmek bıçağıyla yaralayan 41 yaşındaki eski kocası ise Ankara 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce, hakkında açılan davanın üçüncü duruşmasında yani 9 ay sonra tahliye edildi…
Şimdi Sinem T., korku içinde… “Beni öldürsün diye mi serbest bıraktınız” diye feryat ediyor…
Sesini duyan olur mu?
Sanmıyoruz…
Sinem, koruma talebinde bulunmuş bu karar üzerine. Ancak bu talebi reddedilmiş…
Malumunuz pek çok davada, kadınları öldürenler hakkında kararlarda “iyi hal” uygulandığına tanık oluyoruz…
YARGITAY BERAATE GEÇİT VERMEDİ…
İzmir Buca’da ise 9 Nisan 2016 tarihinde Rüya Polat evinde 28 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü… Cezaevinde tutuklu bulunan ve olay tarihinde izinli dışarı çıktığı belirlenen kocası gözaltına alınmıştı. Hakkında; “nitelikli kasten öldürme” suçundan dava açılan koca, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Yargılama sonunda İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi, delil yetersizliğinden “beraat” kararı vermişti… Mahkeme, kararında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Olay öncesi maktulle sanığın birbirlerine sevgi içerikli mesajlar göndermeleri, maktulle sanık arasında öldürmeyi gerektirir bir neden bulunmaması, olayın öncesindeki gece maktulle sanığın birlikte eğlenceye gitmiş olmaları, olay sabahı sanığın hastalanan maktulü hastaneye götürdükten sonra maktulle sanığın birbiriyle samimi şekilde eve dönmüş olmaları, ölüm olayının sanığın evden ayrıldığı saatten önce gerçekleştiğinin tespit edilememiş olması hususları dikkate alınarak sanığın müsnet suçtan beraatine karar verilmiştir.”
Maktulün ailesi ise olayı istinafa taşımış, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararı hukuku uygun bulmuştu. Ancak savcı ile aile, bu kararı Yargıtaya taşımıştı.
Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, genç kadının evinde bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunmasına ilişkin yargılanan kocası hakkında delil yetersizliği gerekçesiyle verilen beraat kararının “hukuka aykırı“ olduğuna hükmetti. Yargıtay’ın bozma kararının ardından sanık koca yeniden yargılanacak.
Yargıtay kararında; “Sanığın olay günü televizyona takılı olan hard diskte maktulün eski sevgilisine ait fotoğrafları görüp kıskançlık krizine girmesi veya varlıklı olan maktulün mirasını alabilmek için önce maktulün yüzüne yastıkla bastırarak boğduğu ve daha sonra 28 yerinden bıçakladığı, olaya hırsızlık süsü vermek için evin her tarafını karıştırdığı ve suçta kullandığı bıçağı bir poşete koyarak televizyon ve lambaları açık bırakarak panikle evden çıktığı, evden çıkmadan önce olayın heyecanıyla büyük tuvaletini altına kaçırdığı, iç çamaşırını bir poşete koyarak pencereden aşağı attığı, feribottayken suçta kullandığı suç aletini denize attığı, ailesinin yanında bir süre vakit geçirdikten sonra delil oluşturmak için eşine mesaj attığı ve yine tanık yaratmak için eve çilingir çağırdığı sabit olmakla, sanığın üzerine atılı nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyeti yerine, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur” denildi.
Daire, iki üyenin karşı görüşüne rağmen üç üyenin kararıyla “sanığın nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği” yönünde hükümde bulunarak kararı bozdu.
Polat ailesinin avukatı Sibel Önder, kadının korunmasını sağlayıcı, önleyici yasal düzenlemelerin geliştirilmesi ve yasaların güçlü şekilde uygulanması gerektiğini belirterek “Kadın cinayetleri meşrulaştırılmamalı ve cinsiyete dayalı ihmal söz konusu olmamalıdır. Kadının yaşam hakkı korunmalıdır” diyor…
Umuyoruz ki; cinsiyete dayalı politikalar son bulur, kadınların yaşam hakkı korunur… Ve en önemlisi de kadına şiddeti önleyici politikalar geliştirilir…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN