İzmir’de Kaffar Yeğin‘in boşanma aşamasındaki eşi Hülya Şellavcı Yeğin‘i öldürmesi nedeniyle açılan davada, İçişleri Bakanlığı yaşam hakkını koruyamamakla suçlanarak 2,5 milyon TL tazminat ödemeye mahkum edildi.
İzmir Bornova’da 22 Ekim 2022’de, Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde ayakkabı nakış atölyesi olan 2 çocuk annesi Hülya Şellavcı Yeğin’e ulaşmayan yakınları, iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında kanlar içinde bulunan Yeğin’in, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. Polis, şüpheli olarak kadının boşanma davası açtığı ikinci eşi Kaffar Yeğin’i yakalamak için çalışma başlattı.
Hülya Şellavcı Yeğin’in, cinayetten önce Kaffar Yeğin hakkında tehdit ettiği gerekçesiyle, 4 kez suç duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı.
Olaydan 3 gün sonra İzmir 16’ncı Aile Mahkemesince Kaffar Yeğin hakkında 30 günlük zorlama hapis kararı verildi. Ayrıca Kaffar Yeğin’in, kadının öldürüldüğü atölyeye yakın görüntüleri ortaya çıktı. Şüpheli Yeğin, 8 Kasım’da Konak ilçesi Fatih Mahallesi’nde, arkadaşı M.G.’nin (67) evinde suç aleti silahla yakalandı. Yeğin tutuklanırken, arkadaşı M.G. serbest bırakıldı.
BAKANLIĞA HİZMET KUSURU DAVASI
Ayrıca Şellavcı Yeğin’in ölümüyle ilgili 12 polis hakkında ‘ihmalleri bulunduğu’ gerekçesiyle 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla dava da açıldı. Şellavcı Yeğin’in damadı ve ailenin avukatı Ensar Aktürk ayrıca İçişleri Bakanlığı’na karşı, 17 Ekim 2023’te, hizmet kusuru davası da açtı. Avukat Aktürk gerekçe olarak, Hülya Şellavcı’nın defalarca kolluk kuvvetlerine ve ilgili mercilere başvurusunun bulunduğunu, gerekli önlemlerin alınmaması neticesinde öldürüldüğü, idarece yaşam hakkının korunmadığı ve kusurlu davranıldığını öne sürerek 2 milyon 500 bin TL manevi tazminat ödenmesini talep etti.
BAKANLIK DAVANIN REDDİNİ İSTEDİ
Bakanlık ise dava konusu olayda tüm işlemlerin cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda kolluk kuvvetlerince eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, idarenin tazmin sorumluluğunun doğması için gereken koşulların oluşmadığını, şartlan oluşmamakla birlikte mahkemelerce hükmedilecek manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye sebep olmayacak şekilde takdir edilmesi gerektiği ileri sürüldü. Aynca davanın reddi gerektiği savundu. Ancak İzmir 3’üncü İdare Mahkemesi davayı değerlendirerek, Hülya Şellavcinın kızı, oğlu, annesi ve 2 kardeşi için toplam 2 milyon 500 bin TL manevi tazminatın ödenmesine hükmetti.
‘PARA İHMALİ OLANLARDAN ÇIKSIN’
Bakanlığın karanı üst mahkemeye götürebileceğini belirten Avukat Aktürk, amaçlarının bu paranın devlet hazinesi yerine ihmali bulunan görevlilerden tahsil edilmesi olduğunu ve bunun için de çalışacaklarını belirtip, “Tazminatın devletin hazinesinden alınmasını kabul etmiyoruz. Sorumlu kişilerin tespit edilip, o kişilerden rücu edilmesini istiyoruz. Bu durumun ayrıca takipçisi olacağız. Bu para ihmali olanların cebinden çıksın ki benzeri olaylarda herkes dikkatli olsun. Yoksa değil 2,5 milyon TL, 25 milyon veya 250 milyon TL de olsa, aile yakınlarının acısını hiçbir şekilde hafifletmez. Ortada çok genç yaşta öldürülen bir kadın var. Yine çok genç yaşta annesiz kalan iki evlat var. Emsal bir karar. Hakimler, olayı çok güzel anladı ve yorumladı. Biz de dilekçelerimizle bütün süreci onlara aktarmaya çalıştık. Güzel bir karar çıktı. Umarım bundan sonra da bu tür kararlar çıkmaya devam eder ve topluma faydalı olur bu kararlar. Bütün temennimiz bu yönde” diye konuştu. (DHA)
(Bursa Olay, 09.06.2024)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN