Tuğçe MADAYANTİ DİZİCİ
‘İyi Şanslar Leo Grande’ zor film. Ama en zor yükü taşıyan tek biri var Emma Thompson! Bu müthiş cesur kadının ödüllere boğulması gerektiğini düşünüyorum.
Bu sene açılışını Sundance Film Festivali’nde yapan İyi Şanslar Leo Grande (Good Luck to You, Leo Grande) filminin başrolünde iki Oscar ödüllü Emma Thompson ve Peaky Blinders’dan tanıyor olabileceğiniz genç ve yetenekli oyuncu Daryl McCormack bulunuyor.
Katy Brand’in nüanslı senaryosu ve Sophie Hyde’ın hassas yönetmenliğiyle 97 dakikalık film, son perdesinde başka bir karakterin çok kısa olarak ortaya çıkması dışında, tek mekân ve iki oyuncu ile su gibi akıyor.
SEKS KONUŞALIM MI?
Hayatında iyi bir seks yaşamamış olan dul, emekli öğretmen Nancy Stokes’un tüm hayatı boyunca sadece duyduğu ve hiç deneyimleyemediği tüm şehvet anlarını yaşamak istemesi üzerine bir otel odası kiralayarak Leo Grande isimli bir jigolo kiralamasıyla ilgili filmin ana konusu. Filmin Leo Grande’ye seks işçisi demeyi tercih ettiğini de söylemeliyim. Bu noktada “seks işçisi” söyleminin burada net bir şekilde kullanılmasının, para karşılığı seks yapmayı bilinçli ve özgürce seçen azınlıktan olan bir karakteri ele almış olmasından kaynaklanıyor. Yoksa bunlar dışında kalan milyonların devasa insan kaçakçılığının, korkunç seks köle endüstrisinin parçası olmak zorunda kaldıklarını kimse göz ardı etmiyor. Tam da bu kaygı verici konuda benim gibi soru işaretleri taşıyan seyirci için film ilk 10 dakikasında bazı diyaloglar servis etmiş diyebiliriz. Leo’nun ekonominin berbat olmasından dolayı bunu yapmayı tercih ettiği iması haricinde, Nancy’nin dolayısıyla da hassas seyircinin bu konudaki kaygılarını gidermek için Leo’nun sarfettiği “Bunu yapmayı ben kendim istedim.”, “Kullanılmıyorum.” vurguları herkesi ikna etmeye yetiyor.
O yüzden bu film özelinde öznemiz kendi özgür iradesiyle bunu yapan bir erkek olduğundan, fuhuşa zorlanan milyonlarca insanın olduğu seks endüstrisi içindekileri hangi kelimeyle tanımlayamacağız kavgasına dönüştürmenin ve can yakıcı konuya girmenin yeri olmadığını düşünüyorum. Ama dayatmacı woke çıkmazının bu filme bulaşamamış olduğunu söyleyebilirim, şükürler olsun!
Filmde Nancy ve Leo arasında aynı otel odasında üç buluşma gerçekleşiyor. Buluşmalar sırasında ikili arasında derinleşen sohbetler ile her ikisinin de özgüven sorunları ortaya çıkıp ve savunma mekanizmaları kırılganlaşınca, felsefi tartışma kapısı açılıyor. Ve film benim için bu noktada daha ilginçleşmeye başlıyor. Diyaloglar ilerledikçe, dış görüntülerinden uzaklaşıp iç görüntülerini ortaya yatıran bu ikilinin tartışmaları her yaştaki izleyici için aydınlatıcı olabilecek yönler taşımakta. Bireylerin tartışmaktan kaçındığı hatta konusunu açmayı dahi sevmediği oldukça incelikli ve hassas konuları ele alan bir film bu. Hayatında hiç orgazm olmamış ve orgazmı taklit ederek ömür geçirmiş olan kadınların Nancy’nin hikâyesini dinleyince yalnız olmadıklarını fark etmeleri bence önem taşıyor. O yüzden demem o ki bu zor bir film aslında. Ama en zor yükü taşıyan tek bir isim var, Emma Thompson! Bu film için bu müthiş cesur kadının ödüllere boğulması gerektiğini düşünüyorum. Film bittiğinde ‘işte bu!’ dedim, ileri oyunculuk tam olarak Emma Thompson’ın bu filmde yaptığı önünde saygıyla eğilesi performans. Bundan sonra, cesur oyuncu, risk alan oyuncu tabirlerini kullanmadan önce, hep bu filmdeki Emma Thompson aklıma gelecek.
ÖZLERİN DANSI
Tabii Leo’yu canlandıran Daryl McCormack’ın Thompson’ın bu zor performans yolculuğuna çok doğru bir yerden eşlik ettiğini söylemeliyim. Çünkü onun en ufak anlam kayması yaratabilecek düşen bir anı dahi olsaydı performansında, bu film bu kaliteli seviyeyi yakalayamazdı. Filmin en sevdiğim sahnesi, Nancy ve Leo’nun dans sahnesiydi. Yönetmen gözünün büyülü bir an yaratarak adeta zamanı dondurarak, özlerin dansını, bizlere göstermesi oldukça iyiydi. Yani ona da tebrikler. Kadını, seksi, özgüveni, toplumda dayatılan rolleri, benliği sorguya çeken bu filmi izlemeyi tercih ederseniz şu an sinemalarda… Biraz alakasız bir final olacak ama araya sıkıştırmak istiyorum; bu kadar geç başladığım için çok üzüldüğüm ve bu zor günlere antidepresan olarak yazılmış harika senaryosu, karakterleri, komedisi ile Derry Girls’e bir şans tanımanızı istiyorum. Üçüncü sezonu Netflix’e geldi, açın ilk sezondan başlayın. Bakalım size de bana geldiği gibi iyi gelecek mi?
(Birgün, 22.10.2022)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN