Hatırlar mısınız ya da dikkatinizi çekmiş miydi?
Geçenlerde bir profesör bir doktoru dövüp burnunu kırarak hastanelik etmişti…
Olay Amaysa Üniversitesi’nde yaşanmıştı…
Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olduğu belirtilen Prof. Dr. Hamit Serdar Başbuğ, yüksek maliyetli tıbbi malzeme alımı nedeniyle tartıştığı Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı, öğretim üyesi Dr. Ercan Kahraman’ın burnunu kırdı. Burnu kırılan Kahraman tedaviye alınırken burun kıran hoca Başbuğ da elinden ve parmaklarından yaralanmıştı! Bu nedenle 10 gün iş göremez raporu alan Prof. Başbuğ, olayla ilgili “Tek taraflı bir darp olmadı. Ben buraya Amasya halkına hizmet etmek için geldim. Buraya geleli 30 gün oldu. 30 gündür Ercan Bey’in mobbingine maruz kaldım. Doktora şiddetin bu kadar ayyuka çıktığı bir dönemde doktorların kendi arasında bu şekilde bir kavga olması da tabii ki hoş değil. Ben bunu önemsiyorum. Böyle bir şey oldu. Bunu bir kaza gibi görmek lazım” açıklamasını yaparak özür dilemişti.
Olay tam olarak nedir, kim haklı, kim haksız elbette ki soruşturmalar sonunda ortaya çıkacak…
Ama yaşanan bu şiddet olayı sonrası; sayın Profesör’ün 18 Mart tarihinde, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına tepki amacıyla sosyal medya hesabından “Ciddi önerimdir. Hekimlere silah taşıma ruhsatı verilsin, hekime şiddet anında biter” paylaşımında bulunduğu ortaya çıktı…
Ah hocam ah…
Yaşadığınız bir sorunda meslektaşınızın burnunu kırdınız…
Gerçekten önerdiğiniz gibi hekimlere “silah taşıma ruhsatı” verilmiş olsa ve de belinizde silahınız olsaydı acaba tartıştığınızda burnunu kırdığınız meslektaşınıza ne yapardınız?
Düşünmek bile istemiyoruz doğrusu…
Belki de, siz haklıydınız tartışma konusunda… Ama şiddet bırakın cahil, cühelanın işi olsun… Sizler gibi okumuş insanlar ise davranışlarınızla topluma örnek olun…
Ne yazık ki son günlerde yaşanan olaylara baktığımızda ise hiç de öyle olunmadığını görüyoruz… Hatta eğitim düzeyi yüksek insanların daha çok kadına şiddet uyguladığına tanık oluyoruz… İşte daha geçenlerde bir emekli öğretmen karısını öldürdü…
Yani sayın Başbuğ, şiddet şiddetle hele de silahla hiç çözülemez… Bir anlık öfke insanın silaha sarılmasına neden olur ki; ya karşınızdaki sizi yaralar, öldürür ya da siz karşınızdakini… Sadece katil olursunuz…
O nedenle diyoruz ki; bireysel silahlanmaya hayır, şiddete hayır… Sorunlarımızı medenice tartışarak ve hukuki yollarla çözelim. Hukukun üstünlüğüne inanalım…
Barışçıl çözüm yolları yaşamımızın her alanına hakim olması dileğiyle…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN