İki gazete…
İki feryat…
Birinde geçerli oyların yüzde 67’sini alarak Ankara Barosu Başkanlığı’na seçilen Erinç Sağkan’ın açıklamaları:
“Bu ülkede hiç kimse hukuki güvenliğe sahip değil…”
Kesinlikle doğru…
Açıklamasında; meslekleriyle ilgili sorunları tek tek sıralayan başkan Sağkan, yalnızca avukatların değil, toplumun yargıyla ilgili genel sorunlarıyla da ilgileneceklerini dile getiriyor… Avukatlık Yasası’nın barolara hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, temel hak ve özgürlüklerden taraf olması konusunda görev verdiğini belirterek bunun için mücadele edeceklerini söylüyor…
Hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, adaletin tecellisi ve de gecikmemesi öylesine önemli ki… Gecikmiş adalet hiçbir zaman adalet değildir…
Umut Vakfı olarak kuruluş amaçlarımızdan ve en önemli ilkelerimizden birisi “Hukukun üstünlüğü”…
Yıllardır bunun için mücadele ediyoruz…
Ama maalesef üçüncü sayfa haberlerine, adli haberlere bakın yurttaşın adalete olan güveninin gittikçe kaybolduğunu görürsünüz… İsterseniz sokaktaki adamla birebir konuşun, hukuka, adalete inançlarını sorgulayın…
Büyük çoğunluğun hukuka olan güveninin sıfır olduğunu göreceksiniz…
Adliyenin kapısından bile girmek çoğu insana ürkütücü, korkunç gelir… Adaletin tecelli etmeyeceği korkusunu yaşar…
Ey en tepeden en alta kadar adli sistemin başında olanlar; O zaman sizce bunu sorgulamak gerek mez mi…
Bakın ikinci feryat bir başka gazetede, kızı cinsel saldırıya uğrayan bir savcıdan:
“Kızım saldırganın elinden kurtulmak için kendini banyoya kilitlemiş. Dünyanın neresinde olursa olsun bu olay sonunda saldırgan tutuklanırdı. Kızım illa tecavüze mi uğramalıydı?”
Çünkü cinsel tacizci serbest…
Ah sevgili savcım, her gün bunun gibi ne olay yaşanıyor… Silahla adam vuran, çocuk ya da kadınlara tecavüz eden, tabancayı kuşanıp, rast gele ateş edip insan yaralayan ya da öldüren, kadınlara saldırıp yaralayan adamlar kah daha karakoldan, kah daha çıkarıldıkları savcıdan ya da nöbetçi mahkemeden serbest bırakılıyorlar…
Neymiş efendim, sadece yaralanmış kadın…
Yani maktulün ölmesi mi lazım suçlunun tutuklanması için… Ya mahkemelerdeki iyi hal uygulamaları…
Doğrusu akıl sır ermiyor…
Nerede hukukun üstünlüğü, nerede adalet…
Emin olun, üçüncü sayfa haberlerinin satır aralarına bakın pek çok olayda, vatandaşın feryat ederek adalet aradığını ya da adaleti kendi kendine sağlamaya çalıştığını göreceksiniz…
Gerçekten başvurdukları karakollarda, adli birimlerde haklarına, adalete kısa sürede ve doğru bir şekilde ulaşacağını bilse insanlar, en basit alacak verecek için bile suç işler mi?
İnanın “adalete olan güvensizlik” en önemli güvensizliktir…
Adaletin, hukukun üstün kılınmadığı durumlarda, yerlerde “mutsuzluk, huzursuzluk” tüm bedenleri sarar…
Sağlık ve eğitimde olduğu gibi adalette de “çanlar çalıyor”…
Ve tüm yetkilileri, hukukçuları ivedilikle hukukun üstünlüğünü sağlamaları konusunda uyarıyoruz…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN