Post image
“İstediğimi alamıyorum”

 

Araştırmaya göre en yoksul ailelerin üçte biri okul gezisi, yüzde 27’si özel ders gibi masrafları karşılayamıyor. Yoksul çocukların üçte biri tatilde çalışıyor. Çocuklar, aile bireylerinden birinin işsiz kalmasından kaygı duyuyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA) tarafından Santralistanbul Kampusu’nda düzenlenen toplantıda “Çocuğun İyi Olma Hali İstanbul Araştırması”nın bulguları açıklandı.

İstanbul’un 100 mahallesinde 803 hanede çocuklar ve anne-babalarıyla yapılan yüz yüze görüşmelere dayanarak yürütülen araştırma, çocukların iyi olma halini “maddi durum”, “sağlık”, “eğitim”, “risk ve güvenlik”, “barınma ve çevre”, “katılım” ve “ilişkiler” başlıkları altında ele alıyor.

 

 

Araştırmanın bulgularından bazıları şöyle:

-İstanbul’daki hanelerin yüzde 3’ünde fiziksel ya da zihinsel engelli bir kişi varken bu oran en düşük sosyoekonomik statüde yüzde 7’ye çıkıyor, yani iki katından fazla.

-Yüksek sosyoekonomik statüye sahip hanelerin yiyecek tüketim sıklığı diğerlerine kıyasla fazla. Bu kategorideki ailelerin üçte biri haftada iki ve daha sık kırmızı et tükettiğini söylerken bu sıklıkta et tüketen ailelerin oranı en düşük sosyoekonomik statü grubunda yüzde 13.

-En düşük sosyoekonomik statüye sahip ailelerin üçte biri okul gezisi ve benzeri etkinlikleri, yüzde 27’si özel ders/dershane gibi masrafları karşılayamadığını söylüyor. Kırtasiye ve okulda meslek masraflarını karşılayamadığını söyleyen ebeveynleri oranı yüzde 15’in üzerinde.

YOKSULLUK DEĞERLERE YANSIYOR

-Aileler arasındaki sosyoekonomik statü farklılıkları ebeveynlerin sahip olduğu değerlere de yansıyor. Yüksek sosyoekonomik statüye sahip ailelerde çalışkanlık, sorumluluk duygusu, başka insanlara karşı saygı ve hoşgörü ön plana çıkarken düşük sosyoekonomik statü kategorisinde dindarlık, tutumluluk ve söz dinleme gibi değerlere daha fazla vurgu yapılıyor.

-En düşük sosyoekonomik statüye sahip çocukların arasında bilgisayar sahipliği oranı yüzde 47, internet bağlantılı cep telefonu sahipliği yüzde 73 ve internete erişimi olanların oranı ise yüzde 80.

-Çocukların üçte ikisi yaşamlarından memnun olduklarını belirtirken en düşük sosyoekonomik statüye sahip çocuklarda bu oran yüzde 47. Orta ve yüksek sosyoekonomik statü kategorilerinde bu oran yüzde 70’in üzerine çıkıyor.

 

 

KAYGI DÜZEYLERİ YÜKSEK

-Araştırma çalışması çocuklar arasında kaygıların yaygın olduğunu gösteriyor. Çocuklar aile bireylerinin başına bir şey gelmesinden, COVID-19 pandemisinden, aile bireylerinden birinin işsiz kalmasından kaygı duyuyorlar.

-Ailelerin maddi durumu çocukların bu konuda kaygılanmalarına da yol açıyor, doğal olarak bu kaygı en düşük sosyoekonomik statüye sahip çocuklarda daha fazla. Bu kategoride yer alan çocukların yüzde 57’si yapmak istediği ama yapamadığı harcamalar olduğunu söylerken bu oran en yüksek sosyoekonomik statüdeki çocuklarda yüzde 36.

-Çocukların yüzde 60’ının kendisine ait ayrı bir odası varken yüzde 32’i odasını başka biriyle paylaşıyor.

-Görüşülen çocukların üçte ikisi yaşamlarından memnun olduklarını belirtirken en düşük sosyoekonomik statüye sahip çocuklarda bu oran yüzde 47. Orta ve yüksek sosyoekonomik statü kategorilerinde bu oran yüzde 70’in üzerine çıkıyor.

-Görüşülen çocukların yüzde 8’i depresyon belirtisi hissetmiş.

 

 

YAŞAMLARINDAN MEMNUN DEĞİLLER

-Araştırmaya göre çocukların yaşamından memnuniyeti 11-14 yaş arasında erkeklerde yüzde 66.3, kızlarda ise yüzde 69.8. Bu oran çocukların yaşların ilerledikçe daha da düşüyor. 15-18 yaş arası erkek çocukların yüzde 54.6’sı, kız çocuklarınında yüzde 60.2’si yaşamlarından memnun değil.

(Cumhuriyet, 22.06.2023)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN