Post image
“İletişim dili olan silaha ihtiyaç duymaz”

ac2404fbe6ba732895f7489fcd7d8ae7
Mustafa KARAKAYA

Geçtiğimiz ay İstanbul’da internet üzerinden çok ucuz fiyata ruhsatsız silah alarak 16 yaşındaki liseli kız öğrencinin öldürülmesi Türkiye’yi büyük üzüntüye boğmuştu. Yaşanan olay sonrasında internet üzerinden özellikle ruhsatsız silahların satışının yasaklanması gerektiğini dile getirilmişti. Sadece internet üzerinden ruhsatsız silah satışının gerçekleşmesinin kişiler üzerinde etkisi bulunmuyor, bu durum aynı zamanda toplum hafızasında geneli etkileyen düşünceler oluşmasına neden oluyor. Sosyolog Nazlı Çalışkan, “İletişim dili olan insan silaha ihtiyaç duymaz” dedi.

“İNSANLAR KENDİNE ZAMAN AYIRMALI”

İnsanların kendine zaman ayırmasının önemli olduğunu ve iç dünyasını beslemesi gerektiğini söyleyen ifade eden Sosyolog Nazlı Çalışkan, insanların bunlar sayesinde mutlu olacağını ve mutluluğunda tahammül seviyesini artıracağını dile getirdi. Tahammülün saygı toplumu için önemli olduğunu ve tahammülsüzlüğün bir süre sonra öfkeye döndüğünü anlatan Çalışkan, “İnsanlarımız öncelikle kendini sevmeli ve kendisine zaman ayırmalıdır. Genellikle herkes her şeyin en üst seviyesindekini almak için ekonomik bir savaş veriyor. Bu savaş insanların kendi iç dünyalarını unutmasına ve kendisine önem vermemesine neden oluyor. Tabiri caizse kendilerini bir kenara atıyor ve bu durumun köleliğini yapıyor. Bu keşmekeş koşuşuturmaya ara vermeli kendimize günlük belli bir zaman dilimi ayırmamız gerekiyor. Eğer bunu kendimiz sağlayabilirsek silaha bu kadar yakınlık göstermeyiz” diye konuştu.

Bireysel silahlanma veya kişilerin bir güce ihtiyaç duymasının altında kendine güvensizlik olduğunu dile getiren Sosyolog Çalışkan, güvensizliği kendisini koruyacak ve diğer insanları korkutacak bir güce ihtiyaç duyduğunu söyledi. Sorun çözemeyen insanların silaha ihtiyaç duyduğunu aktaran Çalışkan, insanların karşılıklı konuşmasının ve kendini düzgün ifade etmesinin bu tür olumsuz olayların önüne geçilmesinde faydalı olacağını söyledi. Çalışkan, “İnsanlar ‘Ben karşımdakini korkuyla etkilerim’ düşüncesiyle hareket ediyor ve silaha ihtiyaç duyuyor. Bazı insanlarda bu durum bir zaaf. Aslında silah kullanımı bazı kesimlerde itibar görüyor, ama bir başka kesimde dışlanma sebebi oluyor. Örnek olarak doğu toplumlarında silah bir anlamda itibar görüyor, ama batı da silaha burun kıvrılıyor. Doğuda belki silahı bulunan kişilere ‘abi’ gözüyle bakılıyor, ama batı da ‘Güçsüz ve kendini ifade edemediği için silah kullanıyor’ deniyor. Toplumdaki insanlar etiketleme yapıyor. Silah kullanan kişi mürekkep yalamamanın zararıyla ve cahillikle suçlanıyor” ifadelerini kullandı.

GÜÇ YERİNE SAYGI ÖNEMSENMELİ

KONYA_POSTASI_20171117_1

Silah kullanmanın güç gösterisi gibi algılandığına vurgu yapan Nazlı Çalışkan, dışarıya güçlü görünmek yerine insanların birbirine saygı duymasının toplumda önem kazanmasının önemli olduğunu belirtti. Tahammülsüzlüğün insanın kendi içinde yenilmesi gereken bir duygu olduğunu anlatan Çalışkan, “İnsanların bankada işi çok olabilir, trafikte araç kullanmaya yeni alışıyor olabilir. Bu durumlar çok afaki olmadığı zamanlarda normal karşılanması gerekiyor. Ama bizler işi hemen korku üzerine kuruyoruz. Sevgiyle davranış oturtmak yerine korku üzerinden insanları etkilemeye çalışıyoruz. Şuan farkında değiliz, ama bireysel olarak birbirimize zarar veriyoruz. Bu ileride herkesi etkiler ve toplum geneline yayılır. Aslında silah alınıyor ve güvensizlik tetikleniyor. Toplum olarak birbirine güvenmeyen ve güvenliği bulunan sitelerde oturuyoruz. Bütün bunlar biraz sakin düşünüldüğü zaman daha iyi anlaşılır. İlerleyen zamanlarda bu durumların bizi korku toplumuna sürükleyebileceğini düşünüyorum” dedi. İnsanların birbirine saygıyı korktuğu için duyduğunu, çocukların bu konuda düzgün eğitilmesi gerektiğini aktaran Çalışkan, özellikle çocukların sevgi duyularak yetiştirilmesi gerektiğini söyledi. İnsanların kendi hayatlarında da küçük değişiklikler yapmasının algı değişiminde büyük katkılar sağlayacağını belirten Çalışkan, “Bizler evden işe işten eve bir hayatı kendimize yakıştırıyoruz. Bu durum zaten yaşanacak ancak bizler bunu küçük değişikliklerle değiştirmeliyiz. Maalesef yeniliği kendimize araba değiştirmekle eşdeğer tutuyoruz” dedi.

“İLETİŞİM DİLİ OLAN SİLAHA İHTİYAÇ DUYMAZ”

Toplum içerisinde veya bazı mesleklerde de silah kullanımının itibar görmeye neden olduğunu söyleyen Çalışkan, “Örneğin galericilik yapan kişilerde silah bulunuyor. Doğal olarak itibar gören kesim için de silahlanma yapılıyor. Bazı mesleklerde silahı görebiliyoruz. Aslında biraz da sanki parası olan silah alacak gibi bir durum var. İletişim dili olan insan silaha ihtiyaç duymaz. Karşınızdaki bağırır ama doğru dili kullandıktan sonra siz onu yine ikna edersiniz. Özgüven ve iletişim dili birçok sorunu çok fazla uğraş gerektirmeden çözer. Aslında silah edinmek yerine konuşulsa ve karşıdaki insan anlamaya çalışılsa daha olumlu gelişmeler duyacağız. Silah sorunu çözen bir araç değil, sadece sorunu bastırıyor” diye konuştu. İnternet üzerinden çok ucuz fiyata alınan silahların kargo şirketleri aracılığıyla gönderilmesinin de adeta ayağa hizmet olarak algılandığını söyleyen Çalışkan, “Aslında kolay ulaşılabildikçe sistem bunu daha çok kullanmaya çeviriyor. Bu sayede herkesin elinde var oluyor. Şartlar zor olsa ve engellenmeye başlansa ulaşılması da zor olacak. İnternet üzerinden ruhsatsız silah alımı kesinlikle zorlaştırılmalı. Satışları durdurulmalı, gereken yasalar çıkarılmalı ve gereken cezalar verilmeli. Kargo anlamında da dikkat edilmeli. Bu kişilere ulaşılabilirlik var. Bunu yetkililerde biliyor isterse müdahale edebilir. Daha sık denetimle bu sorunun çözülebileceğini düşünüyorum. Eğer çözüm üretilmezse silahları 16 yaşındaki bir çocukta alabilir. Zaten ucuz olması kolay ulaşılabilirlik çocukların itibar görmek istemesinden kaynaklı istenmeyen olaylara neden olabilir” dedi.

(Konya Postası, 17.11.2017)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN