Tweet

Fotoğraf: IMDb

Tuğçi MADAYANTİ DİZİCİ

Geçen haftalarda sessiz sedasız bir şekilde The Old Man isimli dizi prömiyerini yaptı ve bu yeni FX dizisi ilk bölüm gösteriminin ardından ışık hızıyla ikinci sezon onayı aldı. Bu denli büyük ilgi görünce ben de izleme listemde öne çektim diziyi. Henüz ilk üç bölümü yayınlanan dizide zirve oyunculuklar ile kusursuz senaryonun karşılığı olan bir yapım ile karşılaştım. Açıkçası bu kadarını beklemiyordum. The Old Man, Amerikalı gizem, gerilim roman yazarı Thomas Perry’nin aynı adlı, 2017 tarihli romanından uyarlanmış. Son derece üretken olan bu yazarın külliyatına giriş yapmış olduğumuzu düşünüyorum. The Old Man, daha önce Jericho dizisinde birlikte çalışmış olan iki deneyimli yazar tarafından uyarlanmış; Jonathan E. Steinberg ve Robert Levine. Steinberg’in şu an hâlâ devam etmekte olan Disney + için geliştirdiği, ‘Percy Jackson ve Olimposlular’ isimli fantastik türde beş kitaptan oluşan büyük bir iş daha bulunuyor.

‘BUDİST EĞİLİMLİ BİR ADAM’

Ancak her ne kadar nitelikli isim sayarsam sayayım The Old Man bir Jeff Bridges draması. Jeff Bridges tam anlamıyla karakter oyuncusu, performansları incelikli, gürültüsüz, gösterişsiz, yaptığı her şeyi zahmetsizce yapıyormuş gibi hissettiren ve oynadığı her karakteri kendi tutkusuyla var edebilen eşi benzeri zor gelecek mahir bir aktör. Jeff Bridges’in tek tük yapımlarını saymazsak TV’deki işlerde yer almadığını ve The Old Man’in onun ilk oturaklı TV serisi olduğunu söyleyebilirim. 2020’de lenfoma teşhisi sebebiyle kemoterapi gören ve tedavi sırasında COVID-19›a yakalanınca büyük endişe yaratan 72 yaşındaki Jeff Bridges’in izlediğimiz her yeni işini onu son kez izliyormuşuz duygusuyla izliyoruz. Amerika’da 20 milyondan fazla aç olan çocuğa ulaşmayı amaçlayan End Hunger Network’ün kurucusu olan, gitar çalan, fotoğraf çeken, 70’den fazla sinema filmi olan, film setlerinde sahne çekimleri öncesinde en az yarım saat meditasyon yapan, kendisini “Budist eğilimli bir adam” diye tanımlayan olağanüstü aktör ve iyi kalpli hayırsever adamı daha uzun yıllar izleyeceğimizi umuyorum.

ÇOK KATMANLI CASUS DRAMI

Eski bir CIA ajanı Dan Chase’i canlandıran Jeff Bridges’e eşlik eden usta isim ise 76 yaşındaki John Lithgow. Fulbright burslu Harvard Üniversitesi mezunu, Londra Müzik ve Dramatik Sanat Akademisi mezunu Lithgow, Broadway başta olmak üzere çok seçkin kariyeri olan bir aktör. Bu ikilinin yer aldığı bir yapımın da kuşkusuz nasıl bir olgunlukta ve seviyede olacağını anlamışsınızdır. Dizi başladığında, iki Rottweiler’ı olan, yaşı sebebiyle sık sık tuvalete giden, demans hastası kaybettiği eşi ile ilgili eskileri düşünen, kendisinin bilişsel sorunları olduğundan şüphelenen yaşlı ve suratsız Dan Chase (Bridges) ile tanışıyoruz. Ağır kanlı başlayan dizi bambaşka bir ritme evrildiği sırada, seyirci olarak sıradan bir hikâye izlemediğinizi ve sürprizlere açık olmanız gerektiğini anlıyorsunuz. Dünyaya karşı yorgun görünen birisinin içinden John Wick çıkması ile birlikte renklenen dizi heyecanlı bir aksiyona dönüşüveriyor.

Açıkçası The Old Man ne tür bir dizi olduğu konusunda hâlâ kendini tam açık etmiş değil. Sabit kameralı iyi yazılmış uzun diyaloglu sahneleri olan, hem güldürü hem ciddi unsurlar taşıyan tuhaflıkları olan, Bridges ve Lithgow gibi ikili ile devleşebilen, başarılı koreografiler ile kemiklerin kırıldığı aksiyon gerilime dönüşebilen, bir yanıyla bilindik bir yanıyla ne olduğu belirsiz başka bir şey. Özellikle Amy Brenneman ile Jeff Bridges’in karşılıklı oynadığı restoran sahnesinin, iyi senaryo nasıl olur, bir sahne nasıl yazılır şeklinde ders verdiğini eklemem gerek. Yüksek kaliteli oyuncularla, kazıdıkça yavaş yavaş ortaya çıkan nadir taşlardan biri bana kalırsa bu dizi.

Haftalık yayınlarla devam edecek olan dizi Hulu’dan Türkiye’de VPN ile, Amazon Prime ve Apple tv’de ücretle izlenebiliyor. Gelecek Emmy ödüllerinde pek çok kategoride yer alacağından emin olduğum bu dizi hakkında bakalım benimle aynı fikirde olacak mısınız?

(Birgün, 02.07.2022)