Ülkemizde akıl almaz olaylar yaşanıyor…
Hemen her gün kedi ve köpekleri hedef alarak ateş edenler mi dersiniz, tüm uyarılara karşın düğünler de (ki geçenler de bir de muhtar adam öldürdü) rastgele ateş açıp insanları yaralayan, öldürenler mi dersiniz… Ortalıkta silahları bırakıp çocuklarının birbirinin ölümüne neden olmasına vesile olanlar mı dersiniz…
Bakın Elazığ Sivrice ilçesi Kültür Mahallesi Küme evlerindeki 35 yaşında bir adam, bahçede ağaçlar arasında köpek olduğunu düşünerek “ruhsatsız tabanca”sıyla ateş ediyor… Ve 18 yaşındaki kuzeni Aysun’u vurarak öldürüyor.
Ne abes değil mi?
Varsayalım ki köpek. Köpeğe ateş edip, şiddet uygulamak ne demek… Ama maalesef hayvanlara şiddet uygulayan, silahlarla vuran iki ayaklıların sayısı her geçen gün artıyor ülkemizde…
Bakın İstanbul’da bir özel harekat polisinin düğünü. Erkek ve kız tarafı arasında istedikleri oyun havasının çalınmaması nedeniyle tartışma yaşanıyor ve öyle bir boyuta varıyor ki. Damat özel harekat polisi ya; silahını çekip iki el havaya ateş ediyor. Sonuçta sinir krizi geçiren gelin bayılıyor. Ve gelin hastaneye, damat karakola…
İnanılmaz değil mi? Bir halay nedeniyle insanlar birbirine giriyor. Daha önce de buna benzer olaylar yaşandı son zamanlarda bu ülkede. İnsanlar yaralandı, öldü…
Çünkü bir zamanlar bu topluma hakim olan hoşgörü kayıp…
Yani büyük bir şiddet sarmalı yaşıyor ülkemiz…
Gerçek suçluya karşı cezasızlık vahim boyutta… Hukukun üstünlüğü yerlerde sürünüyor…
En ufak bir şeyde insanlar içeri tıkılırken hırsızlıktan gaspa, karısını 15 hatta 20 yerinden bıçaklamış, silahla vurmuş kötürüm yapmış adamlara kadar gerçek suçlular sokaklarda elini kolunu sallayarak geziyor bu ülkede…
İşte bakın İstanbul Beyoğlu’nda 7 Eylül Cumartesi günü 23 yaşındaki Halit Ayar iki arkadaşıyla birlikte otobüs durağında beklerken iki suç makinesinin kurbanı oldu…
Gencecik, pırıl pırıl, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği mezunu Halit’i yaralamadan, uyuşturucuya, hırsızlıktan gaspa pek çok suç kaydı bulunan, ödül olarak ise açık cezaevinde yatan, üstüne üstlükte cezaevinden izne gönderilen bir suç makinesi öldürdü…
Neden, niçin bu kadar suçu olanlar acaba açık ya da yarı açık cezaevlerine konulur… Oysa insanların yaşam hakkına tehdit oluşturmayacak pek çok insan kapalı cezaevlerinde yatıyor…
Bunun cevabını her halde ilgili ve yetkililer vereceklerdir…
Yoksa “Ah efendim yasalar” mı diyecekler…
Yasalar ise gerekçe, o zaman suçsuz pek çok insan nasıl demir parmaklıkların arkasına tıkılıyor? Bu yasalar gerçek suçlular için değil mi?
Halit’in annesine yasalar diye mi savunma yapacak bu ülkeyi yönetenler…
Ne diyecekler, “af edersiniz” mi?
Neyi affedecek Halit’in annesi…
Elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşan bir suçlunun oğlunun yaşam hakkını elinden almasına neden olanları mı affedecek…
Bu vebal büyük…
Urfa Valisi Abdullah Erin, geçenlerde kentte yaşanan bir katliam üzerine silahsızlanma çağrısında bulunmuştu. Bir ev baskınında altı vatandaşımızı kaybetmemize değinen sayın Vali, yurttaşlara şöyle seslenmişti:
“Bu konuda tüm toplum önderlerine, bütün yöneticilerimize, sivil toplum kuruluşlarının bütün temsilcilerine, aşiretlerimize, dini önderlerimize bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum: Gereksiz, lüzumsuz bir yere dokunulmaz olan insan bütünlüğünü ve Cenab-ı Allah’tan başka yetkiye sahip olmayanın yetki kullanmak suretiyle başkasının hayatına kastedenleri artık toplumdan dışlamanın zamanı gelmiştir. Yanımızda tutmayalım. Sosyal müeyyideleri uygulayalım. Onları kabul etmeyelim. Onları baştacı etmeyelim.
Destek verin. Gereksiz ve lüzumsuz bir şekilde o silahı taşıma ehliyetine sahip olmayan, o duyarlılığı göstermeyen hiçbir özelliğe sahip olmayan insanların uzun namlulu silahlarla, tabancalarla dolaşmasına müsaade etmeyelim. Bu konuda eleştirilmekten rahatsız olmuyoruz. Ama verdiğimiz her bir silahın toplumda huzursuzluğa, o silahın kullanılması suretiyle insanlarımızın üzerinde baskı unsuru olarak tatbik edilmesini artık hazmedemez, kabul edemeyiz.”
Vali açıklamasında, “silahların toplanmasını, özellikle uzun namlulu silahları taşıyan, farklı amaçlarla evinde ve işinde kullanan hemşehrilerimizden bu silahların toplanması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum” vurgusunu da yapmıştı…
Sayın Vali Abdullah Erin’in bu açıklaması gerçekten çok önemliydi. Ki büyük ses getirdi. Kentte sivil toplum örgütleri kendisine destek verdi.
Biz de kendisine teşekkür ediyoruz ve toplumda silahlanmanın önlenmesi, silaha karşı bilinç oluşturulması için Sayın Erin gibi yöneticilerin artması, böyle açıklamalar yapması, çözüm odaklı çalışmaların içinde olmalarının önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz.
Ayrıca sokaklarda Halit Ayar gibi gençlerimizin yaşam haklarının elinden alınmaması için tüm yetkili ve ilgilileri görevlerini yapmaya çağırıyoruz…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN