Post image
Güneydoğu rüzgârı Altın Koza’yı fethetti

Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri filminin yönetmeni Murat Fıratoğlu (Fotoğraf: Adana Altın Koza Film Festivali)

 

Işıl ÇALIŞKAN
isilcaliskan@birgun.net

31. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü ‘Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’ aldı. Yönetmen Murat Fıratoğlu’na ödülünü veren jüri başkanı Nuri Bilge Ceylan, “Adana’da bir Yılmaz Güney müzesi olmalı” dedi.

Adana Büyükşehir Belediyesince bu yıl 31’incisi düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde ödüller görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen törende Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın da hazır bulunduğu gecenin sunuculuğunu Özlem Gürses üstlendi.

Adana Altın Koza’nın Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda bu yıl 16 kategoride 11 film yarıştı. Başkanlığını yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın yaptığı jüri, oyuncu ve yönetmen Mehmet Aslantuğ, oyuncu Serenay Sarıkaya, yazar ve senarist Nermin Yıldırım, yönetmen ve senarist Mustafa Kara, kurgucu Ayris Alptekin ile yazar, film eleştirmeni, küratör Müge Turan’dan oluştu. Bu yıl En İyi Film Ödülü, Murat Fıratoğlu’nun etkileyici eseri “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” isimli filme gitti. Güneydoğu’da borcunu ödemek için bir domates hasadı sırasında kavurucu güneşin altında durmaksızın çalışan Eyüp’ün hikâyesini konu edinen filmin aldığı ödül alkışlarla karşılandı.

‘Ölü Mevsim’ ise ‘En İyi Senaryo’, En İyi Kadın Oyuncu’, ‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’ dahil 5 ödül kazandı. Mahalle baskısı, muhafazakârlık, aile sırları gibi türlü durumların altında ezilen kardeşlerin hayatını konu alan film sinemanın toplumsal meselelere ışık tutma gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Ceylan Özgün Özçelik ve Vuslat Saraçoğlu gibi kadın yönetmenlerin yarışmadan ödülsüz dönmesi ise sinema eleştirmenleri arasında tepkilere neden oldu.

Zeydan Karalar açılış konuşmasına, yaşamını yitiren Genco Erkal, Ayla Algan gibi usta sanatçıları anarak başladı. Karalar, açılış konuşmasında, hayatını kaybeden sanatçılara duyduğu özlemi dile getirirken, 8 yaşındaki Narin Güran’ın trajik ölümüne vurgu yaparak şiddete karşı sanatın önemini vurguladı. Karalar, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu yıl afişimizde kırmızı balonlu çocuğun olduğu filmden etkilendik. Narin’imiz, balonlarla oynayacağı anda yanımızdan aldılar. Biz böyle bir ülke değildik. Hem dünyada hem ülkemizde şiddet sarmalı devam ediyor. Bu nedenle sloganımız ‘şiddete son’ oldu. Filistin’de, Lübnan’da siviller, kadınlar, çocuklar öldürülmesin. Bu işin başlangıcını ve devamını sağlayan şeylerden sonra savaşlar başladı. Bunun altından da enerji savaşları çıkacak. İşte bu yüzden vahşete karşı daha çok sanat diyoruz. Bu vahşi kapitalizm insanı yaşamaz hale getirecek. O yüzden sinema diyoruz, sanat diyoruz. Yaşamı zorlaştıran bu yönetimin panzehirinin sanat olacağını düşünüyoruz. Bütün dünyanın ortak dili sinemadır, sanattır. Sinema barıştır, kardeşliktir. Yaşasın sinema, yaşasın Altın Koza, yaşasın Adana.”

SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) ’Cüneyt Cebenoyan’ En İyi Film Ödülü’nü “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” aldı. Filmin yönetmeni Murat Fıratoğlu konuşmasında, “Kendi filmimdeki insanların halay çekmesi çok özeldi. Umarım hep halay çekeriz” dedi. En İyi Senaryo Ödülünü de “Ölü Mevsim”+inden Selen Örcan-Doğuş Algün ve Döngü’den Erkan Tahhuşoğlu aldı. Ödülü vermek üzere sahneye çıkan Nermin Yıldırım, “Şiddeti azaltmanın en iyi yolu onu konuşmak ve kapalı kutuların içinden çıkartmak. Burada gördüğüm filmler de o yöndeydi. Kadınların erkeklerin dünyasında arka planda görünmediği, daha çok kadın hikayesi görmek istiyorum. Ve buradan Çiğdem Mater’e selamlarımı gönderiyorum. Çiğdem seneye burada olacağız” sözlerini kaydetti.

YILMAZ GÜNEY ÇOK ETKİLENDİĞİM BİRİ

Yılmaz Güney Özel Ödülü Gecenin Kıyısında filminin yönetmeni Türker Süer’in oldu. 15 Temmuz darbe girişimi ile Ergenekon ve Balyoz davalarına gönderme yapan, iki subay kardeşin trajedisini anlatan ‘Gecenin Kıyısı’ filminin yönetmeni Süer’e ödülünü Nuri Bilge Ceylan verdi. Yılmaz Güney’in sinemaya kattığı derinliği vurgulayarak söze başlayan Ceylan, “15 yıl önce de Yılmaz Güney Ödülü vermiştim, o zaman da bunu söylemiştim. Ben Adana’da bir Yılmaz Güney müzesi olmamasına şaşırıyorum. Adana kebap çok güzel, lokantalar çok güzel ama kültür de yaratmak gerekiyor. Yılmaz Güney benim çok sevdiğim, sinemasından çok şey etkilendiğim biri. Sadece beni değil dünya sinemasında da çok fazla kişiyi etkilemiş. Eksileri, artıları, yanlışları, doğruları ve tuhaf kişiliğinden de çok şey öğrenmiş biriyim” dedi.

Usta yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ödül verirken herkes kendi görüşünde ısrar etti. Jüri oy birliğiyle karar verdi. Bu jüri belki bir hafta sonra toplansa sonuçlar değişebilir, bunu da bir kanun gibi değil biraz da oyun gibi görmek lazım. Biz bu ödülü yine çok sevdiğimiz bir filme verdik. Ülkece, geçtiğimiz yıllarda çok tuhaf bir gece yaşadık ve bir sinemacı bu tuhaf geceyi almış ve çok güzel bir fikirle film yapmış. Biz yavaş yavaş sahneden çekiliyoruz. Artık geriden de gelenler de çok iyi sinemacılar. Bu da öyle bir ilk film.”

En İyi Film Ödülünü de veren jüri Başkanı Nuri Bilge Ceylan, “Bu, iyi bir film yapmak için çok fazla olanaklara ihtiyacımızın olmadığını gösteriyor. Bu film insan olmanın ne demek olduğunu gösteriyor. Bütçesi küçük ama çok büyük bir film” dedi. Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’nin Yönetmeni Murat Fıratoğlu ise, “Bu filmi Gülten Akın, Yaşar Kemal, Ahmed Arif, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Yılmaz Güney’e adıyorum” dedi.

ULUSLARARASI EN İYİ KISA TÜRKİYE’DEN

Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda 8 film yarıştı ve En İyi Belgesel Film Ödülü’nü İlkay Nişancı’nın “Zamanın Kıyısında Sınav” adlı filmine verdi. Jüri Özel Ödülü de Bahar Bektaş’ın yönettiği “Sürgün Asla Bitmez” adlı filmin oldu. Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda ise toplam 20 kısa film yarıştı. Türkiye’den Çağıl Bocut’un yönettiği “Her Gün Biraz Daha Kolay”, En İyi Kısa Film Ödülü’nü alırken, Jüri Özel Ödülü de İran’dan Nasrin Mohammadpour’un “21 Hafta Sonra” (21 Weeks Later) adlı filmine verildi. Jüri ayrıca, Türkiye’den Umut Şilan Oğurlu’nun yönettiği “Dilan Hakkında Konuşmalıyız” adlı filmini Mansiyon Ödülü’ne değer gördü.

ÖDÜL KAZANAN İSİMLER VE FİLMLER ŞU ŞEKİLDE:

EN İYİ FİLM

Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri / Murat Fıratoğlu

EN İYİ YÖNETMEN

Hiçbir Şey Yerinde Değil / Burak Çevik

EN İYİ ERKEK OYUNCU

Erdem Şenocak / Ölü Mevsim

Ahmet Rıfat Şungar / Gecenin Kıyısı

EN İYİ KADIN OYUNCU

Funda Eryiğit / Ölü Mevsim

Ece Yaşar / Ölü Mevsim

EN İYİ SENARYO

Selen Örcan, Doğuş Algün / Ölü Mevsim

Erkan Tahhuşoğlu / Döngü

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU

Serkan Ercan / Ölü Mevsim

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU

Nesrin Uçarlar / Ölü Mevsim

EN İYİ KURGU ÖDÜLÜ

Rainer Nigrelli / Gecenin Kıyısı

EN İYİ SANAT YÖNETMENİ

Erim Gayretli / Hiçbir Şey Yerinde Değil

EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ

Peter Zeitlinger / Yeni Şafak Solarken

SİYAD CÜNEYT CEBENOYAN EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ

Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri / Murat Fıratoğlu

FİLM YÖNETMENLERİ DERNEĞİ EN İYİ YÖNETMEN ÖDÜLÜ

Hakkı / Hikmet Kerem Özcan

Döngü / Erkan Tahhuşoğlu

UMUT VEREN ERKEK OYUNCU

Ömer Akalın / Hêvî (Umut)

TÜRKAN ŞORAY UMUT VEREN KADIN OYUNCU

Tuana Almacı/ Hakkı

EN İYİ MÜZİK ÖDÜLÜ

Son of Philip / Yeni Şafak Solarken

ADANA İZLEYİCİ ÖDÜLÜ

Hakkı / Hikmet Kerem Özcan

KADİR BEYCİOĞLU JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ

Hiçbir Şey Yerinde Değil / Burak Çevik

YILMAZ GÜNEY ÖZEL ÖDÜLÜ

Gecenin Kıyısı / Türker Süer

(Birgün, 30.09.2024)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN