Tweet

Yekta KOPAN

Volker Kutscher‘in Gereon Rath polisiyelerinin yedinci kitabı Marlorv, Ağustos ayında Türkiye’deki okurlarıyla buluştu.

Volker Kutscher’in suç dünyasını kurarken en büyük başarılarından biri, tarihsel süreci bir arka plan olarak sınırlamayıp detaylandırması. Gereon Rath polisiyelerinin okuru avcuna alan özelliklerinden biride bu: Romanlar, Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’sını bir dekor olarak taşımıyor bize, tarihsel bir okuma yapmamıza da olanak tanıyor.

Birinci Dünya Savaşı sonrasının çalkantılı günleri

Serinin yedinci kitabı Marlow, bu yılın ağustos ayında yayımlanınca, bu seriyle hiç tanışmamış olanlar için ilk kitaba döneyim istedim. 1962 doğumlu Alman yazar Volker Kutscher Alman dili ve edebiyatı, felsefe ve tarih öğrenimi görmüş bir isim. Uzun yıllar editör olarak çalışmış. İlk polisiye romanını 1995’te Christian Schnalke ile beraber yazmış, bunu biri yine aynı yazarla ortak olmak üzere iki roman daha izlemiş.

Almanya’da Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Weimar Cumhuriyeti’nin kırılgan demokrasisinin çöktüğü ve Nazilerin iktidarının yaklaştığı dönemde geçen bir polisiye kurgusunu oluşturduğunda editörlük işini bırakıp tam zamanlı yazmaya başlamış. Serinin ilk kitabı Islak Balık 2007’de yayımlanmış. Gereon Rath’ın ikinci vakasını ele alan Sessiz Ölüm 2018’de, üçüncü vaka Goldstein ve dördüncü vaka Vaterland Dosyası 2019’da, beşinci vaka Mart Şehitleri 2021’de, altıncı vaka Lunapark 2021’de ve yedinci vaka Marlow 2023’te İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.

Kutscher, bu seriyi Nazilerin iktidara geldiği 1938 yılına kadar getirmeyi düşündüğünü yolun başında açıklamıştı. Kutscher’in Gereon Rath ile tanıştığımız ilk kitabı Islak Balık Cem Sey tarafından çevrilmişti. (Serinin bazı kitapları da Gülçin Wilhelm tarafından çevrildi.)

Komiser Rath, Köln’de cinayet masasında çalışırken kazayla birini vurur ve Berlin’e, ahlak masasına sürülür. Birinci Dünya Savaşı sonrasının çalkantılı günleri, Nazilerin ayak sesleri duyuluyor. Berlin’de ‘uçlarda yaşanan’ bir gece hayatı var. Rath’ın ‘sürgün görevi’ çok daha zorlu suçlarla mücadele etmesine neden olur. Derken bir gece, sarhoş bir Rus kaldığı pansiyon odasına girmeye çalışır. Rath’ın zorlukla odasından kovduğu Rus’un ertesi gün kaza süsü verilmiş cinayete kurban gittiği anlaşılınca maceramız başlar. Bu cinayeti çözerek, ‘sürgün’ cezasından da kurtulacağını düşünen kahramanımız, Marlow  attığı her adımda daha karanlık bir dünyada bulur kendini.

Gereon Rath maceraları, tek bir olay örgüsü üstünde ilerlemiyor. Yan karakterler, ikinci dereceden olaylar, tarihsel süreç derken dikkat gerektiren bir okumayı bekliyor okurundan. Tam olarak ‘bir oturuşta okunacak, başlayınca bırakılmayacak’ kitaplardan.

Serinin ünü ekranlara da yansıdı

Bu serinin ünü sadece çokça dile çevrilmiş olmasından, hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşmasından gelmiyor. Gereon Rath’ın vakalarına dayanarak Tom Tykwer önderliğinde çekilen Babylon Berlin adlı dizi, dünya çapında ün kazandı. İlk iki sezonunda Islak Balık’a dayanan senaryo, üçüncü sezonda Sessiz Ölüm ve dördüncü sezonda Goldstein’ı ekranlara taşıdı.

Henüz Kutscher ile tanışmamış olan polisiye roman tutkunlarına, her biri 500 sayfa civarında bir okuma yolculuğu sunan yedi kitaplık bir öneri… İsteyenler dizinin de takipçisi olabilir tabii.

Morlow-Gereon Rath’ın Yedinci Vakası I Volker Kutscher/ Çeviren: Cem Sey / İletişim Yayınları / Roman/480 Sayfa

(Oksijen, 06.10.2023)