Tweet

Arkan Avcıoğlu

(alkanavcioglu@gmail.com)

Hayranlarının uzun bir süredir kariyerinin altın çağını mumla aradığı Al Pacino’nun performansıyla ön plana çıkan ‘Hayalimdeki Kadın / Manglehorn’ bugün vizyona girdi. Biz de geçmişe uzanıp usta oyuncunun en iyi performanslarını hatırlayalım istedik.

Baba Üçlemesi / The Godfather Trilogy (1972 – 1990)

Al Pacino’nun kariyerini Michael Corleone karakteri dışında düşünmek neredeyse imkânsız. Usta aktörün Corleone performansı muhtemelen en sevilen ve en beğenilen performansı. Al Pacino’nun sahne personası Michael Corleone ile bir dönem öyle bir özdeşleşti ki, bu karakteri Al Pacino dışında bir aktörle tahayyül etmek bile imkânsız. Üçlemenin ilk iki filminin Al Pacino’ya birer Oscar adaylığı kazandırdığını da hatırlatalım.

Korkuluk / Scarecrow (1973)

Al Pacino’nun en fazla gözden kaçırılan veya hakkı tam olarak teslim edilmemiş performanslarından biri. Yönetmen Jerry Schatzberg’in Avrupa Sineması’na daha yakın duran hikâye anlatımı sayesinde başrollerdeki Al Pacino ve Gene Hackman’a doğaçlamaya da alan açan müthiş bir fırsat doğar.

1973 tarihli filmde her iki oyuncu da bu fırsatı çok iyi kullanır. Pacino’nun bu filmdeki Lion performansı kariyerinin gerçek zirve noktalarından birisi.

Serpiko / Serpico (1973) – Al Pacino’nun eleştirel anlamda en fazla takdir gören performanslarından biri. Gerçek bir hikâyeden uyarlanan filmde Al Pacino’nun, Frank Serpico rolünü içten kavrayışı ve kırılgan yorumu ‘Serpico’yu unutulmaz kılan faktörlerin başını çeker. Nitekim bu rol kendisine Altın Küre kazandırır.

Köpeklerin Günü / Dog Day Afternoon (1975)

Sidney Lumet’in 6 dalda Oscar adayı unutulmaz filminde Al Pacino kariyerinin en incelikli performanslarından birini sergiler. Her daim zıvanadan çıkmış bir haldeki Sonny Wortzik karakterine unutulmaz bir yorum getiren Al Pacino, ‘Serpico’dan sonra bir kez daha Sidney Lumet’in yönetimi altında Oscar adayı olur. Bu rolün ona Oscar’ın yanı sıra, Bafta ve Altın Küre de dahil olmak üzere sayısız adaylık ve ödül kazandırdığını da not düşelim.

Sicilyalı / Scarface (1983) – Al Pacino filmografisinin şüphesiz ki en ikonik performansı. Oliver Stone tarafından yazılan ve Brian De Palma tarafından yönetilen filmde Al Pacino’nun performansı sayesinde, Meksikalı kaçak göçmen Tony Montana sinema tarihinin en popüler karakterlerinde birine dönüşür.

Kadın Kokusu / Scent of a Woman (1992)

Al Pacino’nun canlandırdığı Emekli Yarbay Frank Slade, 1990’ların en popüler film karakterlerinden birisi. Usta oyuncuya hem Oscar hem de Altın Küre ödülü kazandıran bu performansı, Pacino’nun suç ve mafya ile dolu filmografisinde özel bir yere sahip. Pacino, pek çoklarına göre bu filmde oyunculuğunun farklı bir yönünü sergiler ve geniş kitlelerin beğenisini kazanır..

Carlito’nun Yolu / Carlito’s Way (1993)

İlk çıktığında Al Pacino’nun performansı tıpkı filmi gibi eleştirmenleri bölse de, zaman içerisinde -yine tıpkı filmi gibi- kıymeti anlaşılmış ve sahiplenilmiş Pacino performanslarından birine dönüşür. Al Pacino, aynı isimli kitabı 1973’te okuduğundan beri canlandırmak istediği Carlito rolünde büyük bir tutkuyla rol alır ve kültleşecek bir performans ortaya koyar. Brian De Palma imzalı ‘Carlito’nun Yolu’ Pacino’nun dramatik iniş çıkışları yansıtabilmek konusundaki hünerinin en belirgin olduğu filmlerden birisi.

Köstebek / Donnie Brasco (1997)

Popüler klasiklerinin ve yaygın bir şekilde tanınan performanslarının gölgesinde kalsa da Al Pacino’nun Benjamin ‘Lefty’ Ruggiero portresi unutulmazlardan bir tanesi. Kariyerinin belki de en otantik karakter yorumlarından birini getirmeyi başaran Pacino, bu filmde yılgınlığı damarlarında hisseden bir mafya üyesini canlandırır. Tabii ki burada rol arkadaşı Johnny Depp ile arasındaki inanılmaz uyumu da es geçmemek lazım.

Listeye girmeyi kıl payı kaçıranlar: ‘The Panic in Needle Park’ (1971), ‘Büyük Hesaplaşma / Heat’ (1995), ‘Şeytanın Avukatı / The Devil’s Advocate’ (1997) ‘Köstebek / The Insider’ (1999), ‘Insomnia’ (2002).

(Birgün, 21.08.2015)