WASHINGTON (ANKA) – ABD’li güvenlik uzmanı Thomas Hethmon, güvenlik önlemleri arttırıldığında madenlerin üretiminin de arttığına dikkat çekti.
Soma’da 301 kişinin hayatını kaybettiği kazanın yankıları dünya basınında da yer bulmaya devam ediyor.
En büyük enerji kaynağının kömür olduğu ifade edilen ABD’nin, gelişmeleri yakından takip ettiği belirtilirken önceki yıllarda Türkiye’deki madenleri de ziyaret eden Utah Üniversitesi, Madencilik Fakültesi Profesörü ve Maden Güvenliği ve Sağlığı Direktörü Thomas Hethmon, “bence şu ana kadar yapılan açıklamalar yeterli değil” dedi ve “resmi bir soruşturmanın kısa bir sürede sonuçlanması gerekli. Ancak çabuk değil doğru olmak daha önemli” uyarısını yaptı.
Hethmon, “Son yüz yılda elde ettiğimiz madencilik verilerine bakarsak, güvenlik önlemleri arttırıldığında madenlerin üretimi da artıyor. Bunu göz ardı eden madenler güvenlik sorunları yaşamaya devam ediyor” şeklinde konuştu. Soma’daki facia üzerine Amerika’nın Sesi (VOA) ile bir mülakat gerçekleştiren Thomas Hethmon, sözlerini öyle sürdürdü:
“Hem hayatlarını kaybeden aileler, hem de maden işletmecileri için ideal olarak en kısa zamanda resmi bir soruşturmanın sonuçlandırılması gerekli. Ancak bu tür facialarda çabuk olmak değil, doğru olmak çok daha önemli. Maden patlama ve yangınlarında göz ardı edilmemesi gereken birçok farklı etken var. Kazadan sonra madende büyük değişiklikler yaşanıyor o nedenle uzmanların araştırması ve sonuca varabilmesi daha da uzun sürebiliyor. Basit diye nitelendirebileceğimiz bir kaza bile birkaç hafta sürebiliyor. 2010 yılında ABD’de yaşanan ve 29 madencinin hayatını kaybettiği kazasının detaylı araştırması iki yıl sürdü.”
-“GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTTIKÇA ÜRETİM AZALIR SANILIYOR”-
Güvelik önlemlerine vurgu yapan Hethmon “Dünyada bir yanlış algılama var; güvenlik önlemleri arttırıldığında, üretim azaldığı sanılıyor. Son yüz yılda elde ettiğimiz madencilik verilerine bakarsak, güvenlik önlemleri arttırıldığında madenlerin üretimi da artıyor. Bunu göz ardı eden madenler güvenlik sorunları yaşamaya devam ediyor. Yani en güvenli madenler aynı zamanda en yüksek üretimi yapan madenler” diye konuştu
-“GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DE BÖYLE OLAYLAR YAŞANABİLİYOR”-2009 yılında Türkiye’deki bazı açık kömür madenlerini ziyaret ettiğinin altını çizen Hethmon, “Türkiye’de emniyetli madenler olduğunu biliyorum. Maalesef gelişmiş ülkelerde de böyle olaylar yaşanabiliyor. 2010 yılında Batı Virginia’da yaşanan ve 29 madencinin hayatını yitirdiği kaza, ABD’de son 40 yılda yaşanan en büyük maden faciasıydı. Metan gazı kaynağı ve yanmaya neden olan riskler kontrol edilemediği takdirde ciddi sorunlar ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
-“RİSKLERİ ORTADAN KALDIRMA DİYE BİRŞEY YOK KONTROL ALTINA ALMA VAR”-
Hethmon, “Güvenli madencilikte önemli olan, devletlerin ve maden işletmelerinin bu riskleri çok iyi tanımlayıp, risklerin kontrol edilmesine yönelik yasaları çıkarması ve daha da önemlisi, uygulaması. Çünkü madencilikte riskleri ortadan kaldırma diye bir şey söz konusu değil, kontrol altına almak söz konusu. Bu da madencilikte var olan küresel bir sorun” dedi.
-“ABD YARDIM ETMEYE HAZIR”-
Madencilerin küresel bir toplum olarak görülmesi gerektiğinin altını çizen ABD’li profesör, “İhtiyaç duyulduğunda yardım etmeye her zaman hazırız. Bu tür facialardan ders almamak, tekrar yaşanmasını engellememek, madencilik adına facianın kendisinden çok daha kötü bir durum olur” görüşünü savundu.
(Gerçek Gündem, 18.05.2014)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN