Ayşe Kulin
İmam nikâhı, dünyaya hayırlı evlatlar da vermek üzere birlikte yaşama kararı alan bir erkekle kadının kuracağı yuvanın, bir imam aracılığı ile ilan edilmesi ve manevi açıdan Allah katında kutsanmasıdır. Dini hassasiyeti olanlar imam nikâhını asla ihmal etmezler, etmemeliler. Bu nikâh, erkeğin arzu ettiği kız veya kadınla, cinsel birlikteliğine değil, sadece evlilik kurumuna şahitlik eder. Cinsel birliktelik, çağımızda yetişkin ve bekâr kişiler arasında karşılıklı rıza yoluyla zaten gerçekleşmektedir ki, burada imamın onayına ve kutsamasına gerek yoktur.
Ey kızlar: Sakın Anayasa Mahkemesi’nin İmam Nikâhı Kararı’nı hayrınıza sanmayın. 15 yaşınıza kadar sizi okulda tutması gereken eğitim süreci aynı amaçla 4+4+4 yapılmış olduğundan, bu karar ile yaşınız on dahi olsa, âdet gördüğünüz günün ertesi, kötü niyetli akrabalar, başlık parası karşılığı sizi yaşlı başlı, çoluklu çocuklu bir adama satabilir. Henüz gelişmemiz bedeniniz ve ruhunuz derin yaralar alır. İmam nikâhlı kocanızın ölümü halinde, resmi nikâhınız yoksa, elinizde avucunuzda ancak acılarınız kalır.
Ey kadınlar: Sakın Anayasa Mahkemesi’nin İmam Nikâhı Kararı’nı hayrınıza sanmayın. Bu kararın kaldırılmasını talep etmiş olanların maksadı, siz kadınları gönüllerince kullanabilmektir. İmam nikâhı ile eş haklarından yararlanamaz, üzerinize kuma gelirse boşanma davası açıp, tazminat talep edemezsiniz. Kocanız sandığınız kişi, “Sen kimsin be!” dediğinde, işiniz biter.
Hayatınına kıydığınız kızlar
Ey nikâh kıyma yetkisi olan imamlar, hocalar: Sakın Anayasa Mahkemesi’nin İmam Nikâhı Kararı’nı hayrınıza sanmayın. Nefsi kabaran erkeklerin arzusunu tatmin için kıyacağınız her nikâhla, hayatına kıydığınız kızcağızın eli, öbür dünyada yakanızda olur. Ve Yüce Rab size sormaz mı: “Ey İmam Kulum, ben sana bu yetkiyi, şımarık erkeklerin arzularını yerine getiresin diye mi verdim? Ben kitabımda kadınlara nasıl davranılacağını yazmadım mı, zamanın şartlarına uyun, demedim mi? 2015 yılının Türkiye’sinde, erkekler nikâhlarına aldıkları çok sayıda kadınlara, maddi ve manevi anlamda eşit davranamayacaklarına, zamanın şartları ise resmi nikâh talep ettiğine göre; sen ne yaptın?” demez mi?
Ey Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı bağlayan 12 üyesi:
Bu kararınız, savunmasız kız çocuklarının, cahil ve çaresiz kadınların, nikâhsız dünyaya gelmiş kız-erkek tüm evlatların hayrına mı oldu yoksa kadını ezmeye, kullanmaya, köle etmeye alışık erkeklerin hayrına mı? Bu karar, 21. yüzyılın Türkiye’sine yakıştı mı? Bu kararla 1908 yılından beri ulaşmaya çalıştığımız muasır medeniyetler seviyesine mi çıktık, yoksa bir ölüm kalım savaşı sonucunda elde ettiğimiz kazanımlarımızdan bir tane daha mı heba ettik? Vicdanınız var ise, elinizi üzerine koyup, bu kararı bir kere daha düşünün.
(Cumhuriyet, 02.06.2015)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN