Olayların İçinden-Güngör Uras
guras@milliyet.com.tr
On yıl geçti aradan… Şimdilerde “İnşaat yerine tarıma, imalat sektörüne yatırım yapmamız” söylemleri duyulmaya başladı. Geç de olsa, hatadan dönüş iyidir. Sayın Türk Büyüklerine bazı gerçekleri rakamlarla arz etmekte yarar var:
1) Biz kaynak yetersizliğinden yeterli yatırım yapamaz durumda değiliz. İç tasarruf yetersiz ama dış kaynağı kullanarak, milli gelirin yüzde 20’si dolayında yatırım yapıyoruz.
2) Bu yatırım ekonomide yüzde 5-7 oranında büyüme sağlayabilir. Ancak biz yatırım harcamalarında hata yaptığımız için, yatırımlar büyümeyi sağlayamıyor.
3) Yatırım harcamalarının yüzde 45’i her yıl inşaata gidiyor. İnşaat büyümeye az katkı yapar. Yüzde 4… İmalat sanayiinin ise yüzde 15’in üzerindedir.
4) İmalat sanayii yatırımlardan az pay almakla kalmıyor, imalat sanayiinde yanlış yatırımlar yaparak kaynak israf ediyoruz. KOBİ sevdasıyla ülke küçük ve verimsiz yatırımlar tarlasına döndü.
5) “Kaynak yok, döviz yok” diyerek konu saptırılıyor. Her yıl giderek daha fazla dövizi makine ve teçhizat alımına yönlendiriyoruz. Yılda 35 milyar dolarlık makine ve teçhizat ithalatı imalat sanayiini uçurmalıdır. Ne var ki bu makinelerin büyük bölümü inşaatta, kalan bölümü KOBİ’lerde kullanılıyor.
Yatırıma kaynak buluyoruz
Bu anlatılanları rakamlardan izlemek gerekir. Rakamlara bakılmalıdır ki neyin ne olduğu anlaşılsın.
Gerçek şudur: Bizim ekonominin yılda yüzde 5-7 aralığında büyümesi için milli gelirin en az yüzde 20’si oranında yatırıma ihtiyaç vardır. Bir zamanlar iç tasarruflar ile bu ölçüde yatırım yapardık. Sonra tasarruf oranı geriledi. Ama cari açığı borçlanarak kapatıyoruz. Dış kaynak sayesinde yüzde 20 yatırım yapabiliyoruz.
Döviz sorununu borçlanarak çözüyoruz. İthalat güçlüğü yok. Her yıl yatırım malları ithalatı aksamadan, artarak devam ediyor. 2013 yılında 36.7 milyar dolarlık yatırım malı ithal edildi.
n Bu durumda ülkenin düzenli bir kalkınma hızını yakalaması gerekirken (küresel krizin olumsuz etkileri bir yana) kalkınma hızı dalgalanıp duruyor. Ekonomiyi yavaşlatma politikalarına rağmen yatırım malları ithalatı azalmadı. Yatırım kredileri kısılmadı. Ama büyüme oranı yerlerde sürünüyor.
İnşaatla canlanma aldatıcıdır
İnşaat harcamaları ekonomide geçici ve yabancı bir canlılık yaratır. Daha kötüsü rant yaratır. Gelir dağılımını çarpıtır. Büyümenin dinamiği imalat sanayii yatırımlarıdır.
İnşaat kesiminin milli gelire katkısı yüzde 4.4-4.5’tir. İmalat sanayiinin milli gelire katkısı yüzde 15 – yüzde 16’dır. Toplam yatırımın ne kadarı imalat sanayiine gider ise imalat sanayiinin büyümeye katkısı o kadar artar.
2013 yılında toplam yatırım harcamaları milli gelirin yüzde 20.3’ü büyüklüğünde idi. Bunun 11.2 puanı makine ve teçhizat yatırımına, yüzde 9.1’i inşaat harcamalarına gitti. Makine ve teçhizat yatırımlarına giden paranın önemli bölümü inşaat makine ve teçhizatı.
Makine ve teçhizat yatırımına az kaynak gitmekle kalmıyor, kaynaklar küçük ve verimsiz yatırımlarda heba oluyor.
Hükümet KOBi yatırımlarını teşvik ediyor. Bankalar KOBİ’lere makine almaları için para akıtıyor.Anadolu’da iş hayatına yeni giren deneyimsiz müteşebbisler yanlış makine ve teçhizat yatırımıyla riske giriyor. Hem kendilerine yazık oluyor hem de ekonomiye.
Hatadan, hatalı politikalardan dönmek fazilettir ammaaa fazla da gecikmeye gelmez. İşler daha da kötüleştiğinde, “politikalarda düzeltme yapmaya kalkanlara” sorarlar… “Daha önceleri neredeydiniz?” derler.
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN