Post image
Dağ Fare Doğurdu: Silah Kanunu Tasarısı (16.07.2013)

Hatırlarsanız birkaç ay önce sevinçle bu köşeden bir duyuru yapmıştık: yeni kanun tasarısı silahlanmayı zorlaştıracak! Beklentimiz bu yöndeydi. Hoş gerçi medyada da haberler bu şekilde yer almıştı ama şimdi medyanın analizini yapmanın gereği yok. Evet, dağ fare doğurdu. Beklentiler oluşturuldu ama son metin elimize gelince büyük bir hüsrana uğradık.

14 Mayıs tarihindeki yorumumuzda da belirttiğimiz gibi basında yer alan hiçbir olumlu madde tasarıda yer almıyordu. Aslında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan taslak metne konmak istenmiş ancak alt komisyon çalışmalarında tüm iyi maddeler birer birer üzeri çizilerek çıkarılmıştır. Mesela, “havaya ateş açma eylemlerinde somut tehlike şartı gerçekleşmemiş olsa bile TCK 170. maddesine göre cezalandırılır” ifadesi taslaktan silinmiş. Böylelikle fail en az altı ay olmak üzere üç yıla kadar hapis cezası alacaktı. Bu durum birilerini rahatsız etmiş olmalı ki bu madde çıkarılmış! Ne kadar çırpınsak, meclisi hala kültürel dönüşüm için gerekli adımları atmaya ikna edemedik.

Bir diğer konu son taslak metin elimize geçene kadar haberdar olmadığımız ve okuduğumuz zamanda gözlerimize inanamadığımız “muhtarlar”a tanınan ayrıcalıklar ile ilgilii. Kabaca Türkiye’de 53 bin muhtar var. Şimdi hepsi taşıma ruhsatı ile topluma salınıyorlar. Avrupa’da bu sayıda ordusu bulunmayan ülkeler var. Bu yetmezmiş gibi görevi sonrasında da ömür boyu geçerli bulundurma ruhsatı veriliyor. Diğer tüm imtiyazlı gruplar gibi hepsi ömür boyu bulundurma ruhsatına sahip olacak. Anlaşılan Sayın Kozakçıoğlu’nun ölümü kimsenin aklını kurcalamamış, üzerinde düşünme ihtiyacı hissettirmemiş. Ehliyetleri bile 5 yılda bir sağlık muayenesi ile yenileyeceğimiz bir ülkede bu düzenlemeye PES dememek mümkün değil.

Son ve en can alıcı nokta, elbette kanunu tamamen hükümsüz kılan bir maddenin metne ısrarla İKİ defa, ayrı ayrı yerlere yerleştirilmiş olmasıdır. Öncelikle İçişleri Bakanına yaş, adli sicil, sağlık koşullarına bakmaksızın dilediği kişilere dilediği gibi ruhsat verme yetkisi tanınmıştır. Öte yandan adli sicil kaydı temiz olmayıp hayati tehlikede olduğu iddiasında buluna kişiler için de ayrıca Vali yardımcıları başkanlığında kurulan komisyon ile ruhsat verilebilecektir. Bu iki madde, kanunun yapımını gereksiz kılmaktadır. Eğer ki bir kanun maddesi, diğer tüm maddeleri hiçe sayarak tek kişinin inisiyatifine bağlı karar vermesini sağlıyorsa, bu düzene “hukuk” düzeni demek hukuka hakaret etmek olur!

Burada yazmakla bitmeyecek daha nice maddelerin ne hale getirildiğini (silah edinmede haklı sebep, reklam yasağı, silahla girilemeyecek yerler, imtiyazlı gruplar, yaş sınırları vb.) görebilmeniz için web sitemizin ana sayfasından görüş ve önerilerimizi sunmaktayız.

İyi haftalar,

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN