Buse ALKAN
Zamanımızın büyük bölümünü geçirdiğimiz sosyal medya, çocukların sosyal gelişim sürecini de etkiliyor. Bazı çocuklar için bağımlılık noktasına gelen sosyal medya ve dijital dünya uzmanlara göre çocuğu gündelik hayattan kopartıp, sanal kimliklerle yaşamaya itiyor. Bu çocuklar, gerçek dünyada ilişkiler kurmak yerine, sanal dünyada arkadaş edinerek sosyal iletişim becerilerini geliştiremiyor. Uzmanlar, ailelerin çocuklarıyla birlikte daha fazla vakit geçirmesini öneriyor…
Çocukların eskisi gibi Oyun oynayabileceği alanların olmadığına dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Psikiyatri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Korkak ve şüpheci bir toplum olmaya başladık. 16 yaşından küçük bir çocuğun enerjisini atma ihtiyacı var. Fakat aileler çocuklarının dışarı çıkmasına izin vermediği için çocuk kendine internet dünyasında sanal yeni bir alan yaratmaya çalışıyor, ama internet üzerinden istediği kişiyle görüşebilme noktasını gözardı ediyorlar. Çocuklar artık tablet, bilgisayar ve akıllı telefonlarla çok erken yaşta tanışıyor. Çocukluk dönemi aynı zamanda kimlik kargaşasının yaşandığı da bir dönem. Çocuklar kendilerine ‘Ben kimim? Ben neyim? Ne olmak istiyorum? Beni seviyorlar mı?’ gibi sorular yönlendiriyor. Onlar için beğenilmek ve onaylanmak büyük öneme sahip. Başkalarının beğenebileceği, herkes tarafından onaylanabilecek sahte kimlikler oluşturuyorlar. Bu kimliklerin beğenildiklerini görünce, kendi öz kimliklerinden uzaklaşıyorlar ve ‘splitting’ dediğimiz kimlikten ayrılma vakaları ortaya çıkıyor” diyor. Dilbaz’ın önerisi, anne ve babaların çocuklarıyla ortak paylaşım alanları oluşturması; “Zaman planlanması yapılmalı, hafta sonu için ortak planlamalar gerçekleşmeli, beraber yemek yapılmalı, evde iş bölümü yapılmalı.”
Dijital ebeveynlik
Anadolu Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nün öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Ferhan Odabaşı da, “Eskiden ‘Kendinizi saklamayın ortaya çıkarın’ diyorduk. Şimdi ise özellikle çocuklara, ‘İnternet ortamında kendinizi belli etmeyin, çocuk olduğunuzu, yaşınızı, evde yalnız olduğunuzu belirtmeyin’ diyoruz. Ailelere büyük rol düşüyor. Dijital ebeveynlik, çocukların internet kullanımını ve internette karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı bir önlem niteliğindedir. Ebeveynler çocuklarını dijital ortamlarda da korumalıdır” önerisinde bulunuyor.
‘Sözleşme’ önerisi
Çocukların sosyal medyayı kullanımı konusunda kurallar koymak yerine sözleşme yapmanın daha uygun olduğunu belirten İstinye Üniversite Hastanesi psikologu Duygu Başak Gürtekin ise şunları söyledi:
“Çocuklara ebeveynler tarafından belirlenen kurallar önerildiğinde, sürecin işlemediği kısa zamanda fark edilir. Ailelerin kural koymak yerine, ortak kararlar alarak, çocuklara katılım ve söz hakkı tanıyarak oluşturacağı bir aile sözleşmesi çok daha işlevsel olabilir.”
Ebeveynlere ödevler
Birçok öğrencinin hayalini kurduğu sömestr tatili yaklaşırken 15 gün boyunca çocukların bilgisayar, tablet ve telefonda vakit geçirmeyerek, yarıyıl tatilinin ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte zaman geçirmek için iyi bir fırsat olduğunu vurgulayan Uzman Psikolog Ayşen Kayahan da, “Birlikte tatil yapmak, yakında gezilecek, görülmesi gereken yerleri ziyaret etmek herkese iyi gelecektir. Yaşadığınız şehri keşfedin, şehrinizdeki müzeleri, tarihi yerleri gezin, turlara katılın” önerisinde bulundu.
(Milliyet, 16.01.2017)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN