Tweet

El Salvador…

Bir Latin Amerika ülkesi…

Nüfusu bizim İstanbulumuzun nüfusunun yarısı kadar bile değil: 6.5 milyon…

Altın, gümüş ve bakır açısından zengin yer altı kaynaklarına sahip olan, ancak bunları çıkarmasına izin verilmeyen El Salvador, Latin Amerika ülkeleri arasında “en yüksek cinayet oranına sahip” olan bir ülke durumunda…

El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele, ülke genelinde 25 Ekim Cuma günü ülkede hiç cinayet işlenmemesinden dolayı öylesine sevindi ki; sevincini sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla tüm dünya ile paylaştı.

Bukele açıklamasında, “25 Ekim gününü tüm ülkede sıfır cinayetle kapattığımızı doğrulayabiliriz. Tanrı’ya şükür” ifadelerini kullandı.

Mutluydu başkan…

Çünkü ülkesi bir futbol maçı yüzünden çıkan savaşta bile 2 bin kişinin öldüğü bir ülkeydi…

Birkaç ay önce bölge basınında Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi raporuna dayandırılan haberlerde, Orta Amerika ülkesi El Salvador’un 100 binde 62’lik cinayet oranı ile Latin Amerika’da en fazla cinayet işlenen ülke olduğu belirtilmişti

Diyeceksiniz ki bu da nereden çıktı?

Bizimle El Salvador’un ne alakası var?

Yok elbette…

Ama El Salvador’un Devlet Başkanı ülkesinde yaşanan “cinayetsiz gün” için sevinirken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çok değerli, sayın milletvekillerince “silah edinmede AĞIR SUÇ yasağı” kaldırıldı…

Niye, niçin böyle bir şey yapılıyor, dediğinizi duyar gibiyiz…

Ama maalesef öyle…

Meclis’te kabul edilen gümrük paketinde son dakika yapılan değişikleriyle iki partinin oylarıyla silah taşıyacakların kapsamı genişletildi…

Gümrük paketiyle ne ilgisi var, ama öyle…

Ve iki partinin ortak önergesiyle; 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yasa’da değişikliğe gidildi… Silah taşıma ya da bulundurma hakkına sahip olanların listesi genişletildi… Vs. vs…

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen düzenlemeyle daha önce silah taşıma ve bulundurma hakkını ömür boyu kaybeden  “ateşli silahla suç işleyen kişiler” bundan böyle cezalarının sona ermesinden 5 yıl sonra bu hakka kavuşacak. Ayrıca taksirli suçlar dışında 1 yıldan fazla hapis cezası alanlar da ruhsat alabilecek…

Neden, niçin?

Bu ülkenin vekilleri neden, niçin böyle bir şeye, hem de gümrük paketinde son dakika değişikliği yapıp, önerge vererek bireysel silahlanmayı teşvik ederler ki?

Madem bu kadar kolay, o zaman neden TBMM İçişleri Komisyonu’nda kadük edilen “Silah kanun tasarısı” yeniden gündeme getirilip, hemen her yıl artan cinayetleri, kaza kurşunlarını, maganda ve kadın cinayetlerini önleyici şekilde yasal düzenleme yapılmıyor anlaşılır gibi değil…

Umut Vakfı olarak; böyle bir düzenlemenin silahlı suçları artıracağını vurguluyoruz. Artarak süren şiddet ve bireysel silahlarla işlenen cinayetlere bir kez daha dikkat çekerek yetkilileri, milletvekillerini uyarıyoruz: “Bir evde, iş yerinde, duvarda, otomobilin bagajında ya da belde silah varsa o silah kullanılır. O silah patlar… Silahlanma problemleri çözmez, tersine mağdur insan sayısını artırır…”

Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Psikitayr Dr. Ayhan Akcan da, Türkiye’deki silahlı cinayetlerin yüzde 17’sinin kadına yönelik şiddette kullanıldığını belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Ailede, özellikle kadına yönelik şiddette silah kısıtlaması var. O iyi bir şey, biz zaten ısrarla bunu söylüyorduk. Türkiye’deki silahlı cinayetlerin yüzde 17’si kadına yönelik şiddette kullanılıyor. Yani dolaylı yoldan beşte biri. Bu anlamda iyi bir şey. Silah taşıma veya bulundurma ruhsatı alamayacak olan gruplarda da genişleme yapıyorlar. Biz zaten vakıf olarak silahlanmaya karşıyız. Devlet ruhsat altına aldığında ya da ruhsatı kolaylaştırdığında bu problemi çözebileceğini düşünüyor. Biz bunun karşısındayız. Vakıf olarak ısrarla söylüyoruz; silahlanma problemi çözmüyor, aksine her silahlanma cinayet oranını artırıyor, kadına yönelik şiddeti artırıyor…”

Türkiye’de silahlanmanın her yıl yüzde 3 oranında artığına dikkat çeken Akcan, yeni düzenlemeyle silahla işlenen suçların artacağını, bu oranın yüzde 5’e çıkacağını söyledi. Akcan, “Silah varsa kullanılır ve silahlanmayı kolaylaştırmak silahla ilgili sosyal problemi, insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden konularda problem çözmez. Biz bu yasanın tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz. Yapılacak olan şey belli. Sayıyı azaltın, denetim yapın, eğitim yapın, eş rızası yapın, taşıma ruhsatına mutlaka avukat rızası getirin, otomatik iptal sistemleri getirin, 5 yılı 2 yıla indirin, kamu spotu yapın, düğün timlerini zorunlu hale getirin. Bunlar bile Türkiye’deki silahlı cinayetleri yüzde 60 azaltır” dedi.

Bireysel silahlanmaya HAYIR, bireysel silahlanmayı artırıcı düzenlemelere HAYIR…

İyi haftalar

Umut Vakfı