2012’yi kaza kurşunu ile hayatını kaybeden 11 yaşında bir çocuk ile uğurladık ve 2013’ü de bıçaklanarak TEM otoyolu kenarına atılmış bir kadın cinayeti ile karşıladık. Umut Vakfı olarak 2001 yılından beri medyada yer alan şiddet haberlerinden derlediğimiz istatistikleri bir araya getirdiğimizde belirli yıllardaki sıçramalar göz önüne çıktı.
Bireysel Silahlanma Mağdurları
2002 yılındaki sıçrama sonrasında 2003-2005 yılları arasındaki göreceli sabit yıllık şiddet olayları, 2006-2007 yıllarında %30’lık bir artış göstermiş, 2008-2010 yıllarında da %25 artarak devam etmiştir. Ancak 2011 yılında 2010 yılına göre %60’lık bir tırmanış görünmektedir. Bu artışı okurken istatistik oluşturmada yerel medyanın da takip edilmeye başlandığını belirtmekte fayda görüyoruz. Tüm artışı şiddet olaylarındaki artışla açıklamak haksızlık olabilir. 2012 yılına geldiğimizde şiddet olaylarında 2011’e göre %8.5’luk bir yükseliş dikkati çekiyor. Ancak burada daha fazla dikkat çeken konu, ölüm olaylarında bir önceki yıla göre %64’lük bir artış yaşanmasıdır. Yani bireysel silahlı olaylarda mağdur sayısı %8.5 artarken, mağduriyetin boyutu ölüm tarafına %64’lük bir kayma göstermiştir. Bu durum bireysel silahların daha fazla ölüm saçtığını göstermektedir. Aslında 2009 yılından itibaren ölüm olaylarına bakarsanız her yıl düzenli bir artış, ancak 2012 yılında ciddi ivmelenme, yani yükseliş hızının artması ile karşı karşıya kalırsınız. 2012 yılının ne denli kritik olduğunu gelecek yılların istatistikleri belirleyecektir. Bu noktadan sonra yıllık mağdur rakamlarında %10 civarında bir artış ancak ölüm rakamlarında ciddi ivmelenme ile karşılaşırsak, Türkiye’de öldürücü şiddet kartopu gibi büyüyerek üzerimize geliyor demektir.
Önümüzdeki hafta yıllar içinde ateşli silah ve kesici delici aletlerin kullanımındaki dağılımı vereceğiz.
İyi haftalar,
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN