20 Haziran Dünya Mülteciler günüydü…
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) hazırladığı rapora göre, geçen yıl, yani 2015’de dakikada 24 kişi yani toplam 5.8 milyon kişi ülkelerindeki çatışmalar nedeniyle evini terk etmek zorunda kaldı ve 3.2 milyon kişi gelişmiş ülkelere sığınma başvurusunda bulundu…
BMMYK’nin 2015 yılı raporuna göre, bu artışla birlikte dünya genelinde mülteci konumuna düşen ve sığınma arayan kişilerin sayısı 65.3 milyona erişti… BM kayıtlarına girmeyenler eklendiğinde bu sayının 70 milyonu aştığı sanılıyor…
Bu konuda hazırlanan raporlara bakıldığında ülkelerindeki savaşlardan kaçan mültecilerin içler acısı durumu da bir kez daha gözler önüne seriliyor: Açlık sınırı altında yaşıyorlar, güvencesizler, şiddete maruz kalıyorlar, çocuklar, kızlar, kadınlar tecavüze uğruyorlar, erkekler ise örgütlerin kurbanı olabiliyorlar…
Tanık oldunuz, 12 Haziran günü ABD’nin Orlando kentinde bir eşcinsel barı basan Afganistan asıllı, Amerikan vatandaşı Ömer Metin ruhsatlı Sig Sauer MCX marka yarı otomatik silahıyla 50 kişiyi öldürdü, 53 kişiyi yaraladı. Son dönemde yaratılan İslamcı terör örgütü IŞİD adına söz konusu baskını yaptığı ileri sürülen Afganistan asıllı Amerikan vatandaşının bu katliamı, ABD’deki silah piyasasının korkutan durumunu bir kez daha gözler önüne serdi…
Silah lobisine boyun eğildi
Silahlanmanın yasak olmadığı, yaşanan toplu katliamlarla sık sık gündeme gelen ABD’de son 10 yılda yaşanan katliamlarda “AR-15” otomatik tüfek benzeri silahların kullanılması dikkat çekiyor. İlgililer, söz konusu silahların katliamlarda bu kadar sık kullanılmasının nedenini ABD Kongresi’nin bir kararına bağlıyorlar.
Ülkede, 1994-2004 yılları arasında “otomatik silahların bireysel satışına yasak” getirilmişti. Ancak silah lobisinin baskılarına boyun eğen ABD Kongresi bu yasağı uzatmadı. Özetlesi siyasetçilerin üzerinde baskı kuran silah lobileri karşısında başarısız oldu… Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre her 100 Amerikalı’dan 89’unda silah var ve bazı eyaletlerde 14 yaşındakilerin bile silah alma hakkı bulunuyor.
ABD’de yasak dönemde bu tür silahlarla sadece bir saldırı yaşandı. Son 10 yılda ise büyük katliamlarda hep bu tür silahların kullanılması dikkat çekiyor…
Savaşlarda daha az Amerikalı öldü
Yani sonuç olarak Orlando’da yaşanan katliam, bireysel silahlanmanın fütursuzca yaşandığı ve Anayasa’sında “Halkın silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilemez” maddesi bulunan ABD’nin tarihindeki ne bir ilk ne de son …
Dünya ülkelerine silah satışında da en büyük paya sahip olan ABD’de yaşanan son katliam da tabii ki bu bireysel silahlanmayı bir kez daha gündeme getirdi. Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar ve Patlayıcılar Bürosu’nun araştırmasına göre, ülkede silah satma lisansı olan toplam 64 bin 747 işyeri bulunuyor. Bu sayının ABD’deki Starbucks, McDonald ve marketlerin toplamından daha fazla olduğuna dikkat çekilirken 2 bin 309 kişinin daha silah satma ruhsatı almak için başvurduğu belirtiliyor.
Son olay üzerine yapılan incelemelerde, bireysel ateşli silahlarla yapılan eylemlerde öldürülen Amerikalılar’ın sayısının Amerika’nın tarihi boyunca girdiği tüm savaşlarda ölenlerin sayısından daha fazla olduğu da belirtiliyor. 1968-2015 yılları arasında bireysel silahlanma nedeniyle Amerika’da toplam 1 milyon 516 bin 863 Amerikan vatandaşı ölmüş. 1775-2015 yılları arasında savaşlarda ölen Amerikalılar’ın sayısı ise 1 milyon 396 bin 733. (Savaşların bilançosu: Amerikan Bağımsızlık Savaşı: 4 bin 35, Birinci Dünya Savaşı: 16 bin 516, İkinci Dünya Savaşı: 405 bin 399, Kore Savaşı: 36 bin 574, Vietnam Savaşı: 58 bin 220, Körfez Savaşı: 383, Afganistan Savaşı 2 bin 363, Irak Savaşı: 4 bin 492)
BM: Silahlanmayı kontrol et
Evet, katliamcı Ömer Metin IŞİD sempatizanı olduğu FBI tarafından bilinmesine rağmen yasal yollardan iki silah almıştı. Katliamı da bu ruhsatlı silahlarla yaptı…
Bu skandal üzerine Birleşmiş Milletler, ABD’ye silah satışı uyarısında bulundu… ABD’ye silahlanma konusunda güçlü önlemler alması çağrısında bulunan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el-Hüseyin, “Önlenebilir saldırı yetersiz silah kontrolünün doğrudan sonucudur” dedi. Zeyd, “Amerika’da uyuşturucu kullanan, ruhsal bozukluğu bulunan ya da aile içi şiddet gibi suç geçmişi olan kişilerin bile ateşli silahlar ve suikast silahları alabildiğine, silahlanmanın toplumu daha güvenli hale getirdiğini gibi yanlış bir propaganda yapıldığına” dikkat çekti…
BM’nin uyarısından da anlaşılabileceği gibi ülkede yaşanan katliamların asıl sorumlusu ülkeyi yönetenler, silah lobisine boyun eğen siyasiler…
Yılbaşında görev süresi dolacak olan ABD Başkanı Barack Obama, 2012’de Connecticut eyaletinde meydana gelen ve 20’si çocuk toplam 26 kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırının ardından, silah alacak kişilerin geçmişinin detaylı biçimde araştırılması teklifini Kongre’ye göndermiş, ancak Kongre’de yapılan oylamada teklif reddedilmişti.
Obama bu yılın başında da, yanında, ABD’de düzenlenen çeşitli silahlı saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınları olduğu halde yaptığı açıklamada, bireysel silahlanmaya karşı tedbir paketini kongreye sunmuştu… Ancak yılın yarısına gelinmesine rağmen bu konuda maalesef hiçbir gelişme bulunmuyor, Amerika sadece katliamlarda ölenlere ağlıyor…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN