Post image
Bir “saygın sanık” durumudur gidiyor…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 77’nci yılında saygıyla anarken geldiğimiz aşamada, temelini attığı “çağdaş, demokratik, kadın-erkek eşitliğinin, birlik ve beraberliğin, hukukun üstünlüğünün, özgürlüklerin, aklın, bilimin eğemen olduğu, yüzü batıya dönük, aydınlık Türkiye” vizyonuna olan özlemimiz derinleşerek büyüyor…

Ulu-Onder-Mustafa-Kemal-Ataturku-ozlemle-aniyoruz-3875

Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atarken kadınların da yaşamın içinde olabilmesi için tüm dünyada kadınların mücadelelerle, savaşlarla elde ettiği hakları yasal düzenlemeler yaparak veren büyük kurtarıcının ölümünden 77 yıl sonra 4+4+4 sistemiyle kız çocuklarının 10 yaşından sonra okula gönderilmemesinin, böylece de, “daha çok çocuk gelin” uygulamasının yolunu açanlar şimdi de, kızlı erkekli eğitimi ortadan kaldırmak için kolları sıvamış bulunuyor…

Eğitimci konumuna yükselmiş, ancak “aydınlık” kafadan uzak olanlara göre, karma eğitim “bir dayatma…” Hükümetin eğitim politikalarına yön veren Eğitim Bir-Sen temsilcisi Nahsan Aydın, Taraf gazetesindeki haberde, “Karma okullarda bazı öğretmenlerin karşıt cinsleri yan yana oturmak gibi yanlışları olabiliyor. Bunlar insan fıtratına aykırıdır” diyor…

Bu çağda böyle bir zihniyet… Pes doğrusu…

Böyle bir düşünce, minicik beyinlerde “sapkın” düşünceler yaratılmasına neden olmaz mı sizce?

Daha gülüp, oynayacağı çağda cinsiyet ayrımcılığı aşılayarak çocukların “ruhsal bozukluk” içerisinde büyümesinin temelini atmanın ne gibi bir amacı olabilir?

Farkındaysanız ki, yüzde yüz farkında olduğunuzu düşünüyoruz… Kadına şiddet ürkütücü boyutlara yükselmişken son günlerde Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde de, taciz, tecavüz ve kadın cinayetleriyle ilgili davalarda bir “saygın sanık” durumudur gidiyor… İşte size mahkemelerin geçen hafta bu gerekçeyle cezaları hafifletici kararlar verdiği davalardan birkaç örnek:

14 yaşındaki kıza tecavüze “saygın tutum” indirimi

diyarbakir-tecavuz-sanik

Diyarbakır’da 2013 yalında 14 yaşındaki ZB.’ye başına taşla vurup tecavüz eden ve hamile kalmasına yol açan 22 yaşındaki YT’ye Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmalardaki “saygın tutumu” nedeniyle indirim uygulayarak 11 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında, “heyet raporuna göre mağdurenin ruh sağlığı bozulmadığı için” ceza oranını artıran kanun maddesinin uygulanmadığı belirtildi… Doğan bebeğin devlet korumasına alındığı olayla ilgili davada sanık 43.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu. Bu kararda, ZB’nin avukatı Halime Sanli, sanığa iyi hal uygulamasının haksızlık olduğunu belirterek temyize giderken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da, duyarlı davranarak Diyarbakır Mahkemesi’nin “saygın tutum” indirimi yaptığı tecavüz davasıyla ilgili Yargıtay’a itirazda bulundu. Bakanlık avukatı Remzi Atalay dilekçesinde, “mahkemenin verilen cezada haksız yere indirim yaparak sanığa adeta bir ödül verdiğini” belirtti…

150 YIL HAPIS CEZASI ILE YARGILANAN CINSEL ISTISMAR SANIGINA 10 YIL CEZA VERILDI. FOTO:DIYARBAKIR,(DHA)Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi de, bundan bir ay önce “çocuklara cinsel istismar”dan 150 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan bir sanığa “saygın tutum” indirimi yapmıştı. Kendisini subay olarak tanıtıp,  asker imajını pekiştirmek için evinde üniforma bulunduran ve 14 yaşındaki üç kız çocuğunu evine götürüp, esrar içirdiği ve porno film izletip cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan Ubeydullah Ç. adlı sanık hakkında, iyi hal yani “saygın tutum” indirimi uygulanarak 10 yıl hapis cezası verilmiş, tutuklanması talebi de reddetmişti…

Diyarbakır’da tecavüz sonucu doğan bir bebek annesiz-babasız devlet yurdunda büyürken ve buna neden olan insan mahkemenin ‘saygın tutum’ kararından yararlanırken evlilik teklifini reddettiği adam tarafından 16 yerinden bıçaklanarak öldürülen üç çocuk annesi TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz cinayeti davasında da skandal bir ceza indirimi yapıldı.

hatice-yi-olduren-16-bicak-darbesi-asiri-sevgiymis--6259237Kaçmaz’la ısrarla evlenmek isteyen katili Orhan Munis’in müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada savcının değişmesi ve bir kadın savcının davaya dahil olmasından sonra davada, elinde bıçakla olay yerine giden sanığın cinayeti tasarlayarak değil de, “tutku derecesindeki aşırı sevgi”den kaynaklı duygusallığın etkisiyle işlediği savunuldu!

İşte hukuk, işte taciz, tecavüz ve kadın cinayetleriyle ilgili birkaç dava… Bu ve benzeri örnekler o kadar çok ki… Gelinen bu aşamada tacizler, tecavüzler, kadın cinayetleri artar mı, azalır mı?  Ne dersiniz?

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN