Post image
“Bir Kara’nın Peşinde”

Tayyar Öztürk “Bir Kara’nın Peşinde” adlı kitabını, 4 Haziran günü ‘Tepe Nautilus Kitap Günleri’nde imzaladı

Şule ÖZÇELİK

Sevgili arkadaşım Tayyar Öztürk’ün ilk kitabı “Bir Kara’nın Peşinde”yi yeni bitirdim. Doğrusu kitabı okurken farklı duygular yaşadım. Bir amaç için verilen büyük uğraş, aralıksız çabalamak ne kadar önemli ve değerli aslında. Tayyar Öztürk de uzun yıllar yurt dışında yaşadıktan sonra ülkesine dönüp hayalini kurduğu işe girişmiş. Kendi bağını kurup şarap üretmeye başlamış ve daha önemlisi de yöreye özgü özel bir üzüm olan Merzifon Karası’nın peşine düşmüş, neredeyse yok olmak üzereyken yeniden canlandırmış.

Aslında Tayyar’la aynı gazetede çalışmış ve benim de kısa bir süreliğine bulunduğum Londra’da bir araya gelip yaptığımız sohbetlerde şarap hakkında hiç konuşmamıştık. Ancak Türkiye’ye döndükten sonraki buluşmalarımızda Tayyar’ın şaraba olan ilgisini fark ettim, hatta bizzat davetiyle gidip Sarıköy’deki üzüm bağlarını görmek ve o özel şarabından bol bol içmek kısmet oldu…

Tayyar, bağ sahibi olup, kendi şarabını üretmeye daha İngiltere’de yaşarken karar vermiş, kitabına da bunu anlatarak başlıyor… Londra’da yaşarken evindeki kutlama için marketten aldığı bir şişe şarap, hayatını değiştirmiş. O şişe, Avustralya Şirazı şarabıymış. O şaraptan aldığı olağanüstü tattan sonra, bir gün ülkesine, Merzifona dönüp kendi bağını kurmayı ve aynı güzellikte şaraplar üretmeyi düşünmeye başlamış. Sonunda 2004 yılında Türkiye’ye dönüp hemen kolları sıvamış ve işler kendisinin de beklemediği bir hızla gelişmiş.

 

 

Çocukluğunda ve gençlik yıllarında Merzifon’un üzüm bağlarıyla dolu olduğunu, kaliteli şaraplar üretildiğini, meyhanelerde, evlerde şarap içildiğini anlatan Tayyar, ülkesine döndüğünde ise çok farklı bir Türkiye’yle karşılaşmış…

Bu süreçte yaşananları, kendisine destek ve köstek olanları, ülke dışında geçirdiği uzun yıllardan sonra Türkiye’de değişen şartların yarattığı hayal kırıklıklarını anlattığı kitap, aralara serpiştirilen şarabın tarihçesini anlatan ve kendisine bu yolda destek verenlerin yazılarıyla da zenginleştirilmiş.

Bu yolculuğun en önemli dönemeçlerinden biri de; özel bir üzüm olan yöreye özgü “Merzifon Karası”nı yeniden hayata döndürmek olmuş. Bağını kurup, şarabını ürettikten sonra bu kez de neredeyse yok olan Merzifon Karası üzümünün peşine düşmüş, uzun süren arayış ve çabalardan sonra bağında artık bu üzümden şaraplar üretiyor. Hatta bu çabaları onu, İtalya’ya kadar götürmüş. Merzifon Karası üzümü, İtalya-Trentino’da “Marzemino” olarak biliniyor. Kitapta, İtalya’da gördüğü ilgiyi anlattığı bölüm de zevkle okunuyor.

Özetle, kitap; hem bir amaç peşinden hiç vazgeçmeden azimle gitmeyi, hem de Türkiye’de bağcılığın ne kadar zor bir iş olduğunu anlatıyor. Ayrıca Merzifon’dan İtalya’ya giden, yıllar sonra yeniden ana vatanına kavuşan Merzifon karası üzümünün hikâyesini de öğreniyoruz.

Tayyar, kitapta Merzifon Karası’ndan yapılan şarabı o kadar yaşayarak ve içten bir dille anlatıyor ki canınız o şarabı içmek istiyor.

Benim de sizlere tavsiyem, kitabı -bizzat Tayyar’ın yaptığı şaraptan bulamazsanız bile- Merzifon Karası üzümlerinden yapılan bir şarap eşliğinde okumanız… İnanın kitabı daha keyifle okuyacaksınız.

İyi okumalar diliyorum…

-Bir Kara’nın Peşinde (Merzifon Karası’nın Hikâyesi)
-Tayyar Öztürk
-Gri Yayınevi

 

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN