Tweet

Önder YILMAZ

Ankara – TBMM’den bebek sahibi annelere önemli uyarı geldi. Ağlayan ve hiç susmayan bebeklerin ebeveynleri tarafından kollarından veya göğsünden tutularak sertçe sarsılmasıyla ölüm vakaları veya kalıcı özür oluştuğunu belirten TBMM Çocuk Ölümlerini Araştırma Komisyonu, “Sarsılmış Bebek Sendromu” adı verilen bu vakalarda dört çocuktan birinin öldüğü, üç çocuktan birinde de kalıcı nörolojik özür oluştuğunu belirtti.

TBMM Çocuk Ölümlerini Araştırma Komisyonu hazırladığı raporunda çocuk ve bebek ölümlerine ilişkin dikkat çekici tespitler yer aldı.

Sarsmak istismar

Türkiye’de çocukların yüzde 1,16’sının 5 yaş öncesinde öldüğü bilgisinin verildiği raporda, “2018’de canlı doğan bebeklerin yüzde 9,3’ünün öldüğü, bunların da yüzde 65,3’ünün ilk bir ayda, yüzde 87,5’inin ise 1-5 ay arasında öldüğü belirlenmiştir” denildi. Ölümlerin yüzde 3,2 ile yüzde 4,3’ünün ölüm nedeni saptanamayan ani bebek ölümü sendrumu kapsamına girdiği belirtilen raporda, bebeğin yüz üstü uykuya yatırılması, evde sigara içilmesi, yatağın yumuşak olması ve emzirilmemenin ani ölümlere yönelik çevresel nedenler olduğu anlatıldı.

Raporda, “Sarsılmış Bebek Sendromu”na değinilerek “bebeğin kollarından veya göğsünden tutularak sertçe sarsılmasıyla ortaya çıkan, subdural hematom, aksonal yaralanma ve beyin ödemi gibi ciddi beyin yaralanması, retinal kanama ve ölüme neden olabilen bir fiziksel çocuk istismarı türüdür” uyarısında bulunuldu.

Dört bebekten biri ölüyor

Bu sendromun en sık ilk bir yaşta görüldüğü ve bebeklik çağına en sık doğal olmayan ölüm nedeni olarak bildirildiği vurgulanan raporda, “Ancak, öyküdeki tutarsızlık, önceki aile ve bebek ölüm öyküleri ile şüphelenilmelidir. Sarsılmış bebek sendromunun sağlık çalışanları tarafından tespiti zor olmaktadır. Bu tanıyı almış çocukların dörtte biri ölmekte, yaşayan çocuklarda ise üçte biri oranında nörolojik kalıcı sekel oluşmaktadır” denildi.

Ölümleri izleme sistemi

Raporda, bebek ve çocuk ölümleri için “izleme sistemi” oluşturulduğu belirtilirken, ölü doğumların il bazında inceleme kurulları aracılığıyla detaylı şekilde incelendiği kaydedildi. Ölümlerin nedenleri ve önlenebilirlik durumlarının değerlendirilerek önlemlerin alındığı vurgulanan raporda, “Ülkemiz son 30 yılda bebek ve çocuk ölümlerini en hızlı düşüren 2. ülke konumundadır” ifadesine yer verildi.

Bin 462 şüpheli ölüm

Raporda, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yıllar itibarıyla, “şüpheli ölüm” kayıt ve istatistiklerine de yer verildi. 2019 çocuk nüfusunun 22 milyon 876 bin 758 olduğu, herhangi bir şekilde hayatını kaybeden çocuk sayısının ise 2 bin 440 olduğu belirtilen raporda, “Bu ölüm sayısı 2019 çocuk nüfusunun yüzde 0,01’ini oluşturmaktadır” tespiti yapıldı.

Yıllar itibarıyla herhangi bir nedenle hayatını kaybeden çocuk ölüm istatistiklerine bakıldığında, 2015’te 2 bin 337, 2016’da 2 bin 418, 2017’de 2 bin 456, 2018’de 2 bin 321 ve 2019’da 2 bin 440 olmak üzere son 5 yılda 11 bin 972 çocuk öldü. Buna göre, 2019’da meydana gelen şüpheli çocuk ölüm sayısı ise bin 462 oldu. Bu ölümlerden 761’i (yüzde 52,1) bebek ölümü, 300’ü (yüzde 20,4) herhangi bir hastalık, 190’ı (yüzde 13) doğuştan hasta, 57’si (yüzde 3,9) ev kazası, 55’i (yüzde 3,8) düşme, 29’u (yüzde 2) zehirlenme, 21’i (yüzde 1,4) intihar, 16’sı (yüzde 1,1) doktor-hastane hatası, 14’ü (yüzde 1) suda boğulma, 14’ü (yüzde 1) kalp krizi, 5’i (yüzde 0.3) uyuşturucu nedeniyle gerçekleşti.

(Milliyet, 02.06.2020)